Otopark
Otopark
ALİ OSMAN AYDIN
Geçtiğimiz hafta binamızda tadilat vardı. "Araçlarınızı otoparktan çıkarın" diye bir mesaj geldi yönetimden. Arabayı otoparktan çıkarıp hemen sokağa, evimin önüne, diğer araçların arasına çektim.
Bir başka sokaktan bizim sokağa bağlantı olduğu için, yolu daraltmamak adına bir tekeri kaldırımın üzerine çıkardım, tıpkı diğerler araçlar gibi.
Birkaç saat sonra arabaya ihtiyacım oldu Bir de ne göreyim, araba yerinde yok! Önce çalınmış olduğunu düşündüm. Çünkü arabanın kapımın önünden çekileceği ilk başta aklıma gelmedi.
Daha sonra çekilmiş de olabilir diye düşünerek, hemen 100 metre ilerimizdeki yediemin otoparkını aradım. Evet arabayı onlar çekmişlerdi. Araba şu an ordaydı. Cezayı ödeyerek arabayı alabilirdim.
Çok enteresandı. İlçenin merkezindeki ana caddenin sol şeridinde, bir değil tam iki sıra park oluyordu. Hatta sağlı sollu parktan dolayı ana cadde trafiği gün içinde tek şeride bile düşüyordu. Ve bu nadiren olan bir şey de değildi.
Aracım trafiğin yoğun olduğu böyle bir yerden değil, araç trafiğinin olmadığı tenha bir yerden çekilmişti.
Oraya gittim Öfkeli araç sahiplerine alışık otopark görevlisi bana arabanın fotoğrafını gösterdi. Az bir farkla tek teker kaldırımın üzerindeydi. Görünüyordu. Suçluydum.
Fakat tuhaf olan, benim araba da dahil mahalledeki arabaların çok büyük bir kısmı, tek tekeri kaldırımın üzerine gelecek şekilde park edilmişti. Bu alışılmadık bir şey değildi. Sokakların durumundan ve kaldırımların yolla aynı hizada olmasından dolayı araçlar genellikle böyle park ediyorlardı.
Hatta çekici aracın park edildiği sokakta, çekici araç da dahil olmak üzere bütün araçların tek tekeri kaldırımın üzerindeydi.
Görevliye, "cezada haklısınız ama sokaktan bir tek benim araba çekilmiş. İki değil tek araba! Diğerleri aynı şekilde kaldırımda duruyor" dedim. Görevli "hepsini çekemeyiz" dedi. "Bence trafiği engellemedikçe hiçbirini çekmeyin" dedim ve kafamı çevirip baktım, otoparkın 70'i boştu "Bari otoparkın girişindeki kocaman çekici aracınızı kaldırımdan indirin de, sinirlerimiz iyice bozulmasın" dedim ve ödemeyi yapıp çıktım.
Çıkarken o çok tanıdık duygu beni esir aldı. Canımı sıkanın ne olduğunu düşündüm. Arabamın çekilmesi değildi. Çünkü ne olursa olsun park şeklim yanlıştı. Yanlışın muhakkak cezası olacaktı. Fakat, kanunu uygulayanlar da dahil etraftaki araçların çoğu hatalı park etmesine rağmen ceza benimkine işletilmişti.
Bazılarına uygulanan ama diğerlerini görmezden gelen bir ceza modeli rahatsız ediciydi. Canımı sıkan galiba bu tutarsızlıktı!
Evet, herkese işletilmeyen kurallar adil olamazlar. Adalet, kuralların tutarlı ve eşit bir biçimde uygulanmasını gerektirir.
Bir kanun, tombala çekercesine keyfilikle uygulanmaz ki! Uygulanırsa, komşusunun arabası yerinde duruyorken kendisininki çekilen vatandaş, haklı olarak bunun nedenini sorar! Ve bunun cevabı