Mesele Süresi Değil

Mesele Süresi Değil

ALİ OSMAN AYDIN

Milli Eğitim bakanlığı zorunlu eğitimin süresi ile ilgili kamuoyundan "gelen talepler üzerine" değişikliğe gitme kararı almış. 2+2, 3+1 gibi modeller konuşuluyor şu ara. Hayır, zorunlu eğitim süresinin tamamını ifade etmiyor bu modeller. Bildiğiniz üzere 4+4+4 diye bir sistemle eğitim şu an 12 yıl boyunca herkes için zorunlu.

Bakanlık mevcut sistemin son iki yılında mı sorun görmüş, değişikliğe gitme ihtiyacı hissetmiş anlamadım! Yani zorunlu eğitim 12 değil de 10 yıl olduğunda mevcut sistemin yol açtığı sorunları çözüyor muyuz

Bence asıl mesele eğitimin herkes için 12 yıl boyunca "zorunlu" olması.

Zorunlu eğitimin mahzurlarını anlatırken geçmişte şunları söylemişiz: "Eğitim sisteminden yarar umanlar şu soruna yoğunlaşmalı bana kalırsa… Öğrenmek isteyen çocuklarla, öğrenmek istemeyen çocuklar bir araya getirildiklerinde, o sınıfta ders yapmak mümkün olabilir mi Böylesi bir birliktelik iki öğrenci grubu için de faydalı olabilir mi

Bu okullarda yıllarca okumuş biri olarak ben, olmadığını düşünüyorum…

Bu bana şunu hatırlattı: Yunan mitolojisinin en ünlü haydutlarından biri Prokrustes'dir. Kurbanlarını zorla yatırdığı demirden bir yatağı vardır bu haydudun. Mitolojide bunun adı: Prokrustes yatağıdır.

Rivayete göre, Prokrustes uzun boylu kurbanlarını yatağa yatırır ve taşan uzuvlarını kesermiş. Kısa boyluları yatırdığında da bacaklarını mengeneyle yatak boyunca uzatırmış. Böylece uzun ya da kısa tüm kurbanlarını eşitlermiş.

Prokrustes Yatağı, tek tipleştirmenin bir sembolü olarak kullanılır.

Okulları Prokrustes Yatağı olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Uzunları kısaltmaya, kısaları uzatmaya çalışmak gerçekçi değil.

Islah kabul etmez tiplerle, terbiyeli öğrencileri 12 yıl boyunca aynı sıraya oturtan Prokrustes Yatağı gibi bir sistem, bütün ülke çocuklarını vasatta eşitlemek istiyordur bana göre.

Bir örnek vereyim.

Hiçbir şeye saygı duymayan, sınıfta neden bulunduğunu bile bilmeyen, ana babasının kurtulmak için başından attığı, nefret uyandıran davranışlar sergilemekten zevk alan bir öğrenciyle aynı sınıfta, aynı sırada oturmak zorunda olduğunuzu düşünün… Hem de haftanın beş günü ve günde altı saat…

Buna ne kadar tahammül edebilirsiniz

Gücünüz yeterse müdahale etmek istersiniz, değil mi Olmadı, öğretmene şikâyet edersiniz ya da idareye gidersiniz… Ya onlar da baş edemezlerse bu terbiyesizlerle ki tek işleri bu değil… Bu tiplerin sınıfta kalmaları da mümkün değilse… Senelerinizi bu tip iflah olmazlarla aynı sınıflarda, aynı sıralarda nasıl geçirirsiniz Ruh sağlığınızı nasıl korursunuz Öğrenme arzunuz bu gayri ciddi, disiplinsiz tipler yanında kaybolmaz mı

O sınıfta bir şeyi sağlıklı bir şekilde dinlemeniz, dinlediyseniz anlamanız mümkün olabilir mi Öğretmen olsanız, o sınıfta nasıl ders işleyeceksiniz