Filler tepişirken

Filler tepişirken

Ali Osman Aydın

7 Ekim 2023'ten sonra şu oldu: İsrail propaganda savaşını kaybetti. Sadece bu da olmadı; bir başka şey daha oldu: İsrail, dünyadaki Yahudi lobisinin Hollywood yapımı sinema filmleri, müzikler ve kitaplar aracılığıyla oluşturduğu "zavallı Yahudi" imajını kaybetti; bunun yerini "zalim Yahudi" imajı aldı.

"Zavallıdan Zalime"

Yani, maske düştü. İllüzyon sona erdi.

Dünya kamuoyu, belki de ilk kez bu kadar geniş bir mutabakatla İsrail'e yönelik bir nefret duygusunda birleşti. Her kıtadaki sivil hesaplardan İsrail'e dair ağır suçlamalar yükseliyor.

İsrail hükümetlerinin işlediği savaş suçları ve soykırım eylemleri sebebiyle, Yahudiler yeniden halkların gözünde bir nefret objesine dönüşüyor.

Bizimkiler hâlâ Yahudi dışkısında inci ararcasına her şeyi "Siyonizm'in bir oyunu" gibi yorumlasa da; hâlâ komplo teorileriyle İsrail ve MOSSAD'ı yanılmazlık tahtına oturtsalar da, ortada açık bir gerçek var: İsrail art arda büyük stratejik hatalar yapıyor ve bu da onu korkunç bir sona doğru sürüklüyor.

İsrail'in İran'a yönelik saldırıları vesilesiyle bazı çevreler sürekli şu ifadeyi tekrar ediyor: "BOP tıkır tıkır işliyor!"

Bu argümanı hem Kemalistler hem de Erbakan söylemini sahiplenen İslamcılar kullanıyor. Daha da tuhaf olan, bu tespiti sanki kimse daha önce duymamış gibi, yeni keşfedilmiş bir sır gibi sunmaları.

Neymiş

Sömürgecilerin amacı Ortadoğu'yu parçalamakmış. Suriye'den sonra hedef Türkiye'ymiş. Irak'la başlamış, Libya, Suriye, Mısır, Yemen, Lübnan derken sıra İran'a gelmiş Şimdi de Türkiye'ye gelecekmiş.

Böyle ifadeleri duyunca insan gerçekten bir şaka yapıldığını sanıyor. Çünkü ancak çocuksu bir şaka bu kadar sığ olabilir. Bu söylemleri dillendiren arkadaşlar, herhalde Osmanlı'nın çoktan parçalandığını bilmiyorlar.

Bakın: 1830'da Fransız İmparatorluğu, Osmanlı'dan Cezayir'i kopararak orada bir sömürge yönetimi kurdu. Takip eden yüz yıl boyunca, Osmanlı'nın Asya, Afrika ve Avrupa'daki toprakları parça parça elinden alındı. Bu bölgelerin hemen hepsinde sömürgecilerin desteklediği kukla yönetimler iş başına getirildi.

Sömürgeci devletlerdeki sanayi tipi üretim patlaması, artan hammadde ihtiyacı ve yeni pazar arayışları, Osmanlı mülkünün tarumar edilmesini zorunlu kılıyordu. Birinci Dünya Savaşı da zaten bu yüzden çıktı. Savaşın merkezi hedefi bizdik. Bizim topraklarımızdı...

Bugün de değişen fazla bir şey yok.

Yani "hedef Türkiye" demek, yeni veya özgün bir şey söylemek değildir beyler. Balta Limanı Antlaşması'ndan beri gündem bu zaten.

ABD'nin temel stratejisi, Asya-Pasifik bölgesindeki güç oluşumunu kontrol altında tutmak. Çin'in yükselen gücünü ve bölgesel etkisini sınırlandırmak; özellikle de Çin'i enerji kaynaklarından mahrum bırakmak.

Rusya, Çin ve İran'dan oluşan ittifak, ABD açısından ciddi bir tehdit oluşturuyordu.

Bu ittifakı etkisizleştirme planı adım adım işletiliyor: Rusya, Ukrayna savaşıyla coğrafyasına hapsedildi ve askeri gücü ciddi şekilde yıpratıldı. İran ise İsrail üzerinden yıpratılıyor.

İran'ın bölgedeki vekil güçlerini eskisi gibi aktif hâle getirmesi artık kolay görünmüyor. Şii Hilali kırıldı. Ancak İran'ın sahip olduğu savaş kabiliyeti, İsrail'e her şekilde ciddi zararlar verebileceğini gösteriyor.