DEVLET HASTANESİ Mİ ALLAH DÜŞÜRMESİN

Doktor için ne deriz Ne onunla, ne de onsuz. Aynı hastane gibi. Onunla da olmuyor, Onsuz da. KALÇA KIRILDI Annemiz 84 yaşında. Elden ayaktan düşmemiş, Kendi işini kendi yapıyor. İhtiyaçlarını giderebiliyor. Ama bir şansızlık, yaşlıların başına gelecek en kötü Şey onun başına geliyor. Yürürken ayağı halıya takılıyor. Zaten kemiklerinde ileri derece de "kemik erimesi "var. Sol kalça ortadan ikiye ayrılı veriyor. Yani kırılıyor. Aile başında hemen ambulans çağrılıyor. Ve eline Bağcılar devlet hastanesi. Gecenin saat 11.00'i. Acilin önü ana baba günü. Doktorların çoğu pratisyen, Koşuşturuyorlar. Ama ortalıkta o kadar hasta var ki! Yetişmek ne mümkün. Annemizde perdelerle bölümlere ayrılmış bir salona alınıyor. Salonda mahşeri bir kalabalık var. Her hastanın başında en az üç-beş yakını. Sonra tetkikler, kan vermeler, görüntülemeler. Sadece MR(EMAR) kuyruğunda 4 saat bekleniyor. Tetkikler bittiğinde 6 saat geçmiştir. Hasta iğreti bir sedye de ağlamaktan artık göz çanaklarında gözyaşı kalmamıştır. Doktorlardan gelen giden yoktur. Ya da gelmek için zaman bulamamaktadır. Aileden biri; "Hiç olmazsa durumu sorayım" diye doktorun kapısına gider. Ama doktora olaşmak ne mümkün! Kapıda en az 30 hasta ve yakını var. Tamamı ŞAHİN gibi. Aradan sıyrılmaya kalksan kesin dayak yersin. Neyse bir süre sonra pratisyen bir ortopedist gelir. Söyledikleri, 84 yaşındaki kalçası kırık annemizi adeta ölüme terk etmek gibisinden; "Hastamızda kötü bir kalça kırığı var. Biz bunu ameliyat ederiz. Ama ölür mü Kalır mı Onun garantisini veremeyiz. Çünkü yaşı çok ileri. Bir de sırada bu türden 88 kişi var. Ameliyat sırası en yakın 11-12 günde gelir. Yatışını da yapamayız çünkü boş yer yok. Mecburen sedyede bekleyecek". Yersen bakla, yemezsen sakla türünden sözler. Alın hastanızı götürün, buradan size bizden, Pek hayır yok türünden sözler. Hastane de COVİT kaynıyor. İnsanlar iç içe birbirinin nefesleri adeta komşu gibi. Sağlıklı gelen hasta çıkacak türden bir yer. Doktorların hali ise içler acısı. Bir o hastaya bir bu hastaya