Türkiye'de Merih Demiral'ın cezalı olması takımın tamamını olmasa da hiç kuşku yok ki savunma kurgusunu olumsuz etkiledi. Özellikle geriden oyun başlatılma noktasında ikinci bölgede alternatifsiz isim olan Hakan Çalhanoğlu'nun oyunu iki yönlü oynamasının avantajını zaman zaman kullansa da temaslı oyun ve ikili sıkıştırmalarda özellikle bu bölgede çıkış yapamadık. Hücum bölgesinde ise gole kadar savunma arkasına atılan toplardaki Barış Alper ve Kerem ikilisi ile etkinliğimiz ve ön alan baskısı sonucu rakibin geriden oyun başlatmasına engel olmamız maalesef saman alevi gibi geldi geçti. Her iki yarıda da atak göründüğü bölümlerde kalabalık Macaristan savunması arasında final paslarını sağlıklı yapamayan, çabuk oynamaya çalışırken bunu telaşa çeviren Türk Milli Takımı oyunun bütününde formasyon değişikliği yapamadığı gibi oyuncu değişikliklerini de zorunlu hallerde yapmak zorunda kaldı. Taktik amaçlı yapılan değişiklikte ise İrfan Can Kahveci ayağının tozu ile fişi çekti. İki farklı öne geçtikten sonra oyunu ve skoru tutan Milliler 3 gün sonra oynanacak rövanş için büyük avantaj elde etti.

İlk yarıda ve oyunun büyük bir bölümünde savunmada Abdülkerim- Eren ikilisinin uyumunu sağ tarafta göremediğimiz gibi Macaristan'ın bu bölgeden geliştirdiği ataklarına da karşılık vermekte sıkıntı yaşadık. Rakibin temaslı oyununa karşılık veremeyen, ikili sıkıştırmalardan çıkamayan, geçişlerde pas tercihlerinde ağır kalan Türk Milli Takımı yediği talihsiz golden sonra öne geçene kadar bir türlü organize olamadı. Topu kazandığında üçlü savunmaya geçip, kaybettiğinde set savunması ile Türkiye'yi karşılayan Macaristan karşısında fazla adamla hücuma çıkmamıza rağmen Kerem Aktürkoğlu'nun golüne kadar oyunun hızını yükseltip, rakibi eksik yakalayamamanın sıkıntısını yaşadık. Bu gol rakibin savunmada adam ve alan paylaşımında dikkat dağınıklığını beraber getirince oyunu tutan ve disiplininden vaz geçmeyen Türkiye istediği sonucu aldı.