Ya Uğurcan da yorulursa!

Evet. Şöyle bir düşünelim ve Uğurcan Çakır'ın yorulduğundan, moralsiz olduğuna veya isteksiz davranıp konsantre olamadığından yola çıkalım.

Neler olabileceğini, Trabzonspor'un neler yaşayıp, ne hallere düşebileceğini hesap edebilir miyiz

Sezon başında bir düzinenin üzerinde oyuncu katılan bir takımdan elde avuçta olan üç beş oyuncu sayarsak sizin hatırınıza Malheiro, Batahov, Banza ve Visca diyelim.

Başka var mı

Alınan bir düzine adamdan sadece üç oyuncu sayabiliyoruz ve böyle bir takımdan zirve yarışı bekliyoruz.

Atı alan Avrupa'yı garantilerken ara transferde alınan dört oyuncunun şu anda ki görüntüsü, tamamlayıcı oyuncu kompartımanında yolculuk yaptıklarından çokta net değil.

Yine dönelim başa ve Uğurcan Çakır'a...

Çokta bireysel oyuncu değerlendirmesine sıcak bakmayan biri olarak oyunun bütünüyle ilgilensem de Uğurcan Çakır'dan yola çıkarak Trabzonspor'un ne halde olduğuna bakalım.

Şampiyon olunduğu sezonda bile en değerli oyuncu olarak gösterilen Trabzonspor'un Milli eldiveni bugün geldiği noktada değil Türkiye'nin, bana göre Avrupa'nın en istikrarlı ve başarılı ismi.

Milli kaleciye methiyeler dizmek amacında değilim, sadece Trabzonspor futbol takımının ne halde olduğunu ortaya koymak için en önemli argüman olan Uğurcan Çakır'ın da hakkını teslim etmek.

Bir kaleciden daha fazlasını bünyesinde barındıran Uğurcan Çakır, ayak oyunlarıyla değil, ayağıyla oyun kurmak ve topu oyuna sokma isabeti ile önemli bir istatistik lideri.