Tüm hakemler zanlıdır!..

Türk futbol tarihinin en önemli kırılma noktasına şahitlik ediyoruz. Aslında şahsen şaşırmadım. Çünkü TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, aslında malumun ilanını yaptı.

Peki bu noktaya nereden geldik İşi sadece mevcut hakem kadrosu üzerinden okursak yine hataya düşeriz. Ülkemizde futbolun resmiyet kazanmasından bu zamana kadar geçen sürenin son 35 yılında paranın döviz kuru üzerinden futbolun önüne geçmeye başlamasından sonra her geçen sezon ahlak ve adalet duygularından uzaklaşan hakem yapısına şahit olduk. Hakemlerin kötü yönetimi üzerinden müsabakaları okuyanların yanı sıra detaylandırmaya çalışanlar da oldu.

Bu konuda en kararlı ve cesur duruşu merhum Hasan Doğan, 14 Şubat 2008 de TFF başkanlığı görevine geldiğinde göstermeye başladı ki görev sürecinin henüz 5. ayında 5 Temmuz 2008 de vefat etti. "Ahlaklı ve adaleti hakemlerle bu grubu yeniden inşa edeceğiz" diyerek ilk mesajı veren Doğan'ın ölümünden sonra her şey rafa kalktı. Ayni dönemde Cem Deda'nın yönettiği Trabzonspor-Manisaspor maçından sonra dönemin Trabzonspor Başkanı Nuri Albayrak, "Bunlar aile boyu çete" açıklaması ile irdelenmesi gereken bir dönem başlatmak yerine hakem korunup, sayın Albayrak'a ceza verilirken, gelen dip dalganın kimse farkına varmadı. Sonrasında Nihat Özdemir'in TFF başkanlığı döneminde 8 Mart 2022 tarihinde Cüneyt Çakır başta olmak üzere 12 hakeme el çektirdiğinde yeni bir şans doğmuştu. Ama gelin görün ki 28 Mart'ta TFF Tahkim Kurulu, MHK nin görevden alma kararını bozdu. Bu karar Nihat Özdemir yönetiminin de sonu olurken, hakem yapısı yönetimlere karşı yeni bir zafer daha elde etmişti. Artık tahrip gücü yüksek bir hal değil, yıkım gücü yüksek bir döneme gelindi. Antalya başsavcılığından başlayıp İstanbul başsavcılığı ile devam ederek her iki başsavcılığın birleştirdiği dosyalarda yer alıyor. Konu sadece Türkiye sınırları içinde ele alınıyor ama tek bir hakem 18 bin 227 bahis yapıyorsa korkarım ki ülke dışında yapılanmış yasa dışı bahis çeteleriyle de bağlantılar ortaya çıkacaktır. Konu sadece TFF disiplin talimatlarına göre değil, Anayasa'nın ilgili maddelerine göre ele alınmalıdır. Daha fazlasıyla radikal kararlar alınmasına fırsat oluşturulan bir dönem başlamıştır. Hakem sayısının düşüp düşmesine aldırış etmeden, marka değeri Avrupa itibarını hesap etmeden bu ligler en azından Milli ara sonrasına kadar dondurulmalı. Çünkü her korner, her VAR'a gidiş, her şüpheli gol hakemi zanlı yapacaktır. Sadece düdük çalan değil, yardımcılar, VAR da görev yapanlar hakem değil zanlı yakıştırması ile maçlara çıkacaktır. Bu şartlarda liglerin devam etmesi büyük tahribatları da beraberinde getirecektir. İlk gün Kulüpler Birliği ve kulüpler destek mesajları yayınladı. Asıl değerli olacak ise hiçbir şeye bakmaksızın liglerin ertelenmesi veya daha radikal kararlar için Kulüpler Birliği ortak bildiriyle sürece destek vermeli.