Trabzonspor'un öncelikli hedefi

A Milli Futbol Takımı'nın 2024 Avrupa Şampiyonası'na katılmaya hak kazanmasını muhteşem Almanya zaferi ile taçlandırmasının ardından ligimize geri dönüyoruz.Geride kalan 12 haftada takım, oyun ve sonuç istikrarının Fenerbahçe ve Galatasaray dışındaki takımlar tarafından sağlanamamasının sancılarıyla 11 teknik adamın değişiminin gölgesinde milli araya girdik.Hakan Çalhanoğlu'nun "İtalya'dan moralli gelip, moralsiz dönüyorum" açıklamasıyla ateşlenen fitilin sonucunda Stefan Kuntz'un ayrılmasıyla prangalarından kurtulan ay-yıldızlı milliler, İtalyan teknik adam Vincenzo Montella'nın göreve gelmesiyle taktiksel ve zihinsel anlamda gösterdiği değişkenliği sahaya da yansıtarak büyük bir başarıya imza attı.Bu güzel tablonun oluşması kadar devam etmesi de önemli. Önemli olan bir başka konu da Türkiye'nin bu turnuvalara katılmasında da istikrar yakalaması. Öyle ki 2032 yılında İtalya ile ortaklaşa düzenlenecek Avrupa şampiyonasına ev sahipliği yapacak Türkiye'nin bu zamana kadar düzenlenecek iki Dünya kupası ve iki de Avrupa Şampiyonası'na katılmak zorunluluğu var.Almanya'da destan yazan gençlerin yerine yeni gençlerin planlanması, yetişmesi ve yarışmacı kimlikleri ile sahada yer alması için bugünden harekete geçilmeli. Sadece Almanya'da yapılacak Avrupa Şampiyonası'na takılı kalarak geleceği riske etmemeliyiz.Gelecek bu 8 yılı planlarken de sakın ola ki devşirme oyuncuların gündeme geldiği bugünlerde menajerlerin kurduğu tuzağa düşerek Türk gencini imha etmeyin. Futbolun paydaşları sadece kendi değerleriyle bu planlamayı yapmalı diyelim ve bunların detayını gelecek haftalara bırakarak lige dönelim.Lige döndüğümüzde de Trabzonspor'dan dem vuralım.Hiç kuşku yok ki Trabzonspor'da, vazgeçilmezlerinin Milli takımlarından moralli döneceği ligde 7 maçlık yeni bir periyot başlıyor. İşin bir başka ilginç yönü ise geçen sezon devre arası, Dünya Kupası nedeni ile bir ay sürerken bu sezon bırakın bir ayı Milli ara kadar bile süre yok.Gelin devre arasını