Trabzonspor duruşu!

Biz tuzun koktuğunu 4 ay önce gündeme taşıdıktan sonra yılların tecrübesi Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, hafta sonu tuzun koktuğunu söyledi. Bizim ve Güneş'in bahsettiği 'tuz' her ne kadar mecazi anlam içerse de Türk futbolu adına denizin bittiği yerdeyiz. Biz 'tuz koktu' dediğimizde; "Yapılan yanlışların her ne kadar ahlaki ve adalet tarafı ağır bassa da, bu sorumsuzluğun önünün kesilmesi adına Türk futbolunun özerk yapısının ivedilikle değişmesi ve sağlam temeller üzerine oturtulacak yeni bir anayasaya ihtiyacı var" iddiasında bulunmuştuk. Bulunduk da ne oldu Bıraktık tuzun kurumasını çürüdü Aylar önce gündeme getirilip dev derbi diye önceki akşamı işaret eden kafaların, maçtan sonra nasıl kuma gömüldüğünü gördük. Geçen sezon Ülker Stadı'nda oynanan ve 0-0 berabere biten Fenerbahçe- Galatasaray maçının benzerini önceki akşam RAMS Park'ta izledik. Geçen sezon 97 dakikalık süreçte topun oyunda kalma süresinin 40 dakika olduğundan yola çıkarsak önceki akşam da farklı bir olay olmadı. Dev derbi (!) diye başlayıp korkunun kıskacında tamamlanan bir orta oyunu. Maç sonunda iki takımın teknik adamının oyunun ve hakemlerin önüne geçen seviyesiz söylemleri sadece hakem kapasitesiyle açıklanacak bir durum değildir. Maçın kazananı hiç kuşku yok ki yere göğe sığdırılamayan ve 10 bin Euro maç ücreti ve 800 Euro günlük harcırah alan Slavko Vincic oldu. Vincic ayrıca en önemlisi iki takımı da üzmedi. Aldı parasını gitti evine. Yerliler gibi ne tahrik edildi, ne tehdit edildi ne de taciz edildi. Yalandan yere kendimizi kandırmayalım. Futbola yabancı olan bir kitleyi yabancı hakemle düzeltemezsiniz. Akvaryumu balık ve aksesuar değişiklikleriyle yaşanır bir hale getiremeyeceğiniz gibi. Akvaryumu ancak suyunu değiştirerek temizleyebilir ve yaşanabilir hale getirebilirsiniz. İki sezondur iki kulüp uğruna katlettiğiniz futbolu özerklik ve 6222 sayılı sporda şiddet yasasının boşluklarıyla düzeltemezsiniz. Son olarak da; bu sezon hakem hatalarıyla 18 puanı gaspedilen Trabzonspor'un, yaşadığı onlarca adaletsizliğe rağmen sistemden beslenenlerle aynı safta olmasının yanlışlığına göz atalım. Trabzonspor'un var oluş nedeni bir başkaldırış, bir isyan ve duruşunu koruyup mücadelesini sürdürmesinden gelir. Bu nedenlerle bir Trabzonsporluluk ve Trabzonspor duruşu vardır. Merhum Özkan Sümer'in dediği gibi 'Trabzonspor büyüklerle sevişerek değil, savaşarak büyük olmuştur.' Trabzonspor adalet ararken üç maymunu oynayanlar şimdi kendi çıkarları için Trabzonspor'dan payanda olmasını bekliyor. Bu nedenledir ki ahlaklı duruş gösterip adalet arayanlara payanda olmak yakışmaz...