Lider olmak

Baskıyı esas alarak koşulsuz kuralcılık üzerine kurulan yapılarla, duyguların, inancın ve yeteneğin ön planda yer aldığı kuralcılık arasında farklar vardır. Bir yanda mutlak otoritenin getirdiği günübirlik aksiyonlarla elde edilen başarılar geçici olduğu gibi sonunda onarılamaz tahribatları da beraberinde getirir. Bir diğer yanda inancın ön plana çıktığı, duygularla bağlılığın tesis edildiği yapılarda ise zaman zaman olumsuzluklar yaşansa da sonuçta başarı kaçınılmazdır. Bu iki otoriter yapı farklı görünse de mutlaka içlerinde birer lider barındırır ve bu liderlerin kaderleri de oluşturulan bu iki farklı yapı belirler. Günümüz futbolunda da her ne kadar liderlik kriterleri değişik olsa da bedel ödeyenlerle takdir edilenlerde aranan kriterler hep farklı olmuştur. Ligin geride kalan 9 haftasında 7 teknik direktörün işinden olması, liderlik vasıflarının kendi kaygan zemininde yer edinememesinin en önemli göstergesidir. Ligin başında öngörülen hesaplamada favori gösterilenlerin yeri ile dudak bükülenlerin yeri bu kaygan zeminin gerçekliliğini gözler önüne seriyor. Galatasaray'ın Avrupa ve Türkiye ligindeki durumu kadro yapılanmasından çok istikrarın bir ürünü olarak görünürken, kellelerin havada uçuştuğu Fenerbahçe ile genel kurul yapmaya doyamayan Beşiktaş'ın durumları sezon öncesi öngörülen yerlerin çok uzağında. Kadro yapılanması konusunda çalkantılar yaşayan, yönetim ve teknik adam arasında sıkışmış Trabzonspor'un bugün geldiği yer herkesin takdir ettiği bir noktada. Belirlediği oyun formasyonuna uymayacak oyuncunun sahada olma şansının bulunmadığını açıklayan Fatih Tekke'nin bu net ve kati açıklaması Trabzonspor'un geldiği noktanın en önemli tespitiydi. Tekke, prensipleri ile kurallarını harmanlayıp, inandırıcılığıyla buna oyuncularını da inandırarak yola çıktı ve bu noktaya geldi. Set oyununa yatkın olmayan kadro yapısıyla geçiş oyunuyla sonuca giden Trabzonspor'da puan ve sıralamadaki yerinden çok daha değerli olan bilgi ile birikiminin yanı sıra hakkaniyet ve adalet duygularıyla oyuncularına yaklaşan bir teknik adam varlığı. Oyuncu ve oyun bütünlüğünü tam anlamı ile sağlayamamasına rağmen düşünce bütünlüğünü inşa etmiş bu takımın ligin zirvesinde olması tesadüf değil bir liderlik başarısıdır.