La Fontaine'den masallar!..

Bir takım nasıl oynar, nasıl kazanır veya neden kaybeder konusu o takımın sorumlu ve yetkililerini ilgilendirir.

Sorumlular sorumluluklarının bilincinde başarılı olur ya da olmaz, bu o camianın dışında kimsenin de sorunu değildir.

Kulüp ve takım performanslarının değerlendirileceği yer de genel kurullardır.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) da bu kulüplerin en tepesindeki kurumdur.

Sizin anlayacağınız kılı kırk yarıp, sorumluluğunu üst düzey yerine getirerek ahlaki ve adil duruş göstermesi gereken futbolun en önemli kurumu.

Fakat bizim yetkili ve etkili federasyonumuz ne yapıyor

İşi gücü bıraktı Trabzonspor üzerinden güç gösterisi yapmaya çalışıyor.

Bu önemli ve değerli kurum ne yaptı Skandallara bir yenisini daha ekledi.

Ligin sonu gelmesine rağmen maçların aynı saatte oynanması ilkesini terk etmesine 'bir bildikleri vardır' dedik ama bu kadarını da beklemiyorduk.

Trabzonspor, Kasımpaşa ile lig maçı oynadı.

Ne zaman oynadı pazartesi günü.

Peki; Trabzonspor'un önünde ligde üst sıralar için önemli, hemen sonrasında da sezonun finali olarak görünen kupa maçı var.

Kasımpaşa maçında VAR skandalını geçtik diyelim ve yükü hakemlere yıkalım da, bu iki hayati maç öncesindeki planlamayı da Halil Umut Meler ile VAR koltuğunda oturan Fabio Melo'mu yaptı

Galatasaray'ı cumartesi günü oynatıyorsun, Trabzonspor'u pazartesi.

Gerekçen ne

Galatasaray deplasmana çıkıyorsa, Trabzonspor da çıkıyor.

Kupa maçı hafta içinde olduğu için lig maçını da cumartesi gününe alıyorsun.

Başka. Başkasını, planlamayı yapanlar bilmiyorsa (!) ben yazayım.

Galatasaray, Trabzon'da oynayacağı lig maçına kadar dinlenme fırsatı bulduğu gibi, karşılaşmaya hazırlanması için 6 günlük bir süre tanıyorsun.

Pazartesi gününün salı gününe bağlayan gece Trabzon'a dönen Trabzonspor, dinlenme antrenmanından sonra ancak bugün ve yarın hazırlanmak zorunda. Tekrar yapması ise hak getire.