Kulüp içi sızıntıları, açıklamalar, tartışmalar ve bilgi kirliliğinin gölgesinde girilen ligde 8 hafta geride kaldı ve Trabzonspor, elde ettiği 17 puanla ikinci sırada.
Doğru oturup doğru konuşursak, camianın önemli bir kesimi sezon başında böyle bir tablo beklemiyordu.
Yaz döneminde gerek camianın enerjisini, gerekse de zamanını alan en önemli gündem maddesi 8 ve 10 numara pozisyonunda oynayacak futbolcu transferiydi.
Onuachu alındı, 8 nerede
Augusto alındı, 10 nerede
Pina geldi niye geldi
Uğurcan satıldı yine kızılca kıyamet.
Onana alındı transferden sayılmadı.
Oulai ve Bouchouari futbolcu yerine konulmadı.
Kulüp içi özel(!) servislerle geldi geliyor muhabbeti harlandı, resmi ağızla da doğrulandı.
Tabii ki bu harlamanın önemli bir kesimi de bizim cenahtandı.
Biz sahaya odaklanmışken önce basın toplantısı ile sonrasında televizyon programında Başkan Ertuğrul Doğan, kulüp performansının arttırılması ve ekonomik yapı ile ilgili önemli bilgiler verdi.
Fatih Tekke'nin de içinde bulunduğu geleceğe yönelik planlamadan bahsetti.
Genç oyuncuların transferleri ile geleceğe yatırım yapma adına izlenecek yol haritasından bahsetti, kulüp performansını arttırıcı projeleri detaylandırdı.
Başkanın teknik anlamda konuşmalarından çok daha değerli olanları taşınmazların satılamayacak olması konusunda kararlılığı ve takıma destek verilmesi çağrısıydı. Başkan bunu söylerken Ziya Bey Sahası'nı imha eden şehrin ağabeyleri geldi aklıma.
Öncelikli olarak belirteyim ki; kulüp performansı olamadan takım performansının olmayacağına inananlardanım. Bugün bir alt liglerde, hatta amatöre kadar düşen eski Süper Lig takımlarına baktığımızda kadro zaafından değil, ekonomik sorunların takım kalitesini olumsuz etkilemesinden bu halde olduklarını görürüz.
Trabzonspor'u İstanbul'un üç takımıyla kıyaslamak ve onlarla sahada tamam da kasada yarıştırmaya kalkışmak bu kulübün dibine dinamit koymaktır. Evet. Kulüp ekonomik olarak çıkmazda olmasa da sıkıntılı. Yıllık gelir-gider dengesinde 80 milyon avroluk bir fark olması küçümsenecek bir rakam olmadığı gibi stat gelirleriyle kapatılacak bir açık da değildir.
Fatih Tekke teknik konuda sıkıntıları ortaya koyarken, Başkan Ertuğrul Doğan da aynı meyanda kulüp sorunlarından bahsediyorsa bu iş sadece topun üç direk arasından geçmesi kadar basit değil. Öncelikle futbolcu bütünlüğünü hedefleyen bu takım henüz tekrar aşamasında oyun olmasa da bu mücadeleyi ortaya koyabiliyorsa bu bir başarıdır. Sonrasında düşünce bütünlüğünü sağlayacak bu futbolcu grubu inanıyorum ki istenilen oyun bütünlüğünü de sağlayacaktır.