Kağıt kalem şart!

Trabzonspor, Kayserispor maçı öncesi biri kupa olmak üzere oynadığı son 3 maçı da kazandı. Bu 3 maçta gol yemediği gibi toplamda bir düzine de gol attı. Rakibi Kayserispor ise son oynadığı Sivasspor maçını yediği 5 golle kaybetti. Yetmedi zaten kısıtlı kadrosunun yanı sıra Sivas'ta iki oyuncusu da kırmızı kart gördü.

Her deplasmanda olduğu gibi Kayserispor deplasmanında da hatırı sayılır bir taraftar desteği ile maça başlayan Trabzonspor, rakibi karşısında sadece ilk 5 dakikada bir şeyler yapar gibi oldu. Evet, sadece bir şeyler yapar gibi!

Savic ile Batagov'u savunmada, Banza ile yeni transfer Danylo'yu ön alanda, kalede de Uğurcan'ı hesaplarsak geri kalan 6 futbolcunun ikinci bölgede oynadığı oyunun ne izahı vardı ne de mantığı. Değişikliklerle birlikte koca bir 90 dakika 6 kişinin takım savunmasına katkı sağlayamamasının veya hücum organizasyonları geliştirememesinin nasıl bir izahı olur Set savunması ile Trabzonspor'u karşılayıp, ikinci bölgede tek başına hem alan hem de adam paylaşımı yaparak geçiş üstünlüğünü sağlayan Kartal Kaya'yı oyun dışında bırakamayan yarım düzine adam.

Tamam, pas oyunu geçerli bir oyun kabul ama pas oyunu ile sadece topun sizde kalmasını hedeflememeniz gerekir. Topu arkadaşınıza çabuk kazandırıp, alan kat ederek kendinize boş alanlar bulup sonuca gitmek zorundasınız. Sahanın 60 metrelik oyun uzunluğunu durarak, bir metrelik paslarla kat etme şansı bulamadığınız gibi rakibin temaslı oyunu veya pas arası yapması sonucu geriye koşar durursunuz. Bir de az adamla yakalanırsanız tüm ümitlerinizi dualarla birlikte kaleci Uğurcan'a havale edersiniz. Oldum olası "çok koştu" cümlesini şiddetle reddeden biri olarak çok koşmanın değil, doğru koşmanın takıma ve güçlü oyuna katkı sağladığına inanırım.