Trabzonspor'un Macaristan'ın Szeget kentinde yaptığı 14 günlük kampı tamamlayıp yollarda geçen 17 saatten sonra evimize döndük. Bu 14 günde her ne kadar sıcak havadan şikayet edildiyse de bu ortamdan teknik heyet ve futbolcular etkilenmedi desem yalan olur ama pekte şikayetçi olunmadı.Günde yapılan iki antrenmanda futbolcuların teorik derslerde belirlenen oyun formasyonunu sahada uygulamak için büyük çaba gösterdiler. Yenilerle eskilerin kısa sürede uyum içinde olduğu çok da yabancılık çekilmeyen bir süreç yaşandı.İki hazırlık maçıyla da görücüye çıkan, 20 futbolcunun kullanıldığı bu süreçte oyun iştahı yüksek, bazı bölgelerde rekabetin nefes kesen boyuta ulaştığı sahneler gördük.Ozan Tufan'ın hiç de yeni gelmiş gibi görünmediği, oyun liderliğini üstlendiği bu dönemin bir başka önemli görüntüsü ise oyuncuların iştahlı çok adamla doğru pas bağlantıları ile hücum organizasyonlarında çeşitlilik gösteren bir takım izledik. Kamp süresince belli oldu ki yerli veya kontenjan açılmasına bağlı yabancı bir oyuncu alınamaması halinde savunmanın göbeğinde Mendy-Denswil ikilisi görev yapacak. İkinci bölgede Umut Güneş-Bardhi ikilisi her ne kadar göz doldursa da bu bölgede Lundstram'ın uyumu ve oyuna katkısı bana göre çok da olmadı. Rakip geçişlerinde direnç göstermesi, ikili sıkıştırmalarda başrol görevi üstlenmesi beklenen Lundstram'ın eksikleri olmasına rağmen bunu uyum sorununa bağlamak daha doğru olur.Trabzonspor'un hücum bölgesi ise tam bir altın madeni.Visca'nın yaşına rağmen iştahı, Trezeguet'nin hiç ara vermemiş görüntüsü, Orsic'in sakatlığının etkisinden tamamen kurtulması, Nwakaeme'nin eski görüntüsünden kesitler sunması, Cihan'ın ise adeta büyümüşte küçülmüş misali oyun aklı ve sürekliliği kampın en olumlu görüntüleriydi.Gol bölgesinde her ne kadar pivot santraforu olmasa da Abdullah Avcı, Umut Bozok ve Enis Destan ile