Zenginin dostu AK Parti mi, CHP mi

Sürekli söyleyip tekrarladılar. AK Parti için "Zenginin dostu" dediler.

Yetinmediler, "Beşli çete ile birlikte, Türkiye'yi parsel parsel paylaşıyorlar"..

Beşli çete diye tanımladıkları müteahhitlerden birisi, CHP eski milletvekili çıktı..

Diğerlerinden hiçbirisi, AK Parti'de milletvekili olmamasına rağmen.. Hatta belki de, AK Parti'ye üyelikleri bile olmamasına rağmen.

İftiraları tescillenmesine rağmen, utanmadılar..

Ve geldik, kredi kartı tartışmasına.. Bu tartışmada kimin zengin dostu, kimin dar gelirli insanların dostu olduğu ortaya çıktı.

Kredi kartı limiti 100.000 TL'nin üzerinde olanlar için, ayda 65 TL'lik (yazı ile altmış beş TL) katkı payı ile ilgili düzenlemenin şimdilik bekletilmesi kararı alındığını biliyorum.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bu konuda, "Bana kapsamlı bir rapor getirin" dediğini biliyorum.

Sayın Erdoğan'ın bir avuç zengin dostu CHP'lilerin oluşturmak istedikleri algı operasyonlarına boyun eğmeyeceğini de tahmin ediyorum..

Muhataplarımız gibi, üç gündür yazdıklarımdan tornistan etmiyorum..

100 bin TL ve üzeri kredi kartı limiti olanlardan katkı payı alınması gerektiğini tekrar tekrar söylüyorum..

Ve sonunda, gerekli rapor hazırlanmasını müteakiben, Sayın Erdoğan'ın bu konuda yeni düzenlemeyi destekleyeceğini düşünüyorum, umut ediyorum.

Aksi nasıl mümkün olsun ki.

Bakmayın siz, kapitalist dostu Sözcü ekibinin yazdıklarına.

Bakmayın siz, emekçilerin dostu gibi gözüken, kendisini öyle tanıtan Cumhuriyet gazetesinin, marksist söylemlerle işçi dostu kılığa bürünmüş Birgün gazetesinin yalılarda şarap zıkkımlanarak yazı kaleme alan isimlerine.

Türkiye'de kaç kişide 100.000 TL limiti aşan kredi kartı var ki

Kimlerde var ki

Bir ayda 100.000 TL harcayan kişi zengin değilse, söyler misiniz bana, kim zengin

CHP'liler İyi Partililer, Saadet Partililer hep birlikte ayaklandılar ve kredi kartı limiti 100.000 TL üzerinde olanlara ayda 65 TL'lik bir katkı payını çok gördüler.

Öyle ki "Devletin 65 TL'ye ihtiyacı mı var. Var ise, demek ki 70 sente muhtaç olunan günlere geri dönmüşüz" diye yazı kaleme alan ahmaklar bile oldu.

Mantığa bakın.

Bir katkı payı düzenlemesi yapılıyor. Bunun üzerinden "ihtiyacın mı var, bu kadar küçük bir paraya" deniliyor.

O zaman adama, karşısındaki de şunu söyler: "Madem bu kadar küçük bir para.. Ne tartışıyorsun.. Öde, gitsin."

Tartışıyorsan, ciyaklıyorsan, miktarın küçüklüğünü öne sürüp, "devletin buna ihtiyacı mı var" diyorsan. Kusura bakma ama, biri de sana der ki: "Ayda 100.000 TL harcayan adamın 65 TL'ye ihtiyacı varsa, yedi düvele karşı mücadele veren devletin çok daha fazla o katkı payına ihtiyacı var demektir."

Şunu da hatırlatayım..

18 KDV'ye tabi 20 TL'lik bir ürünü, marketten aldığınızı düşünelim..

20 TL'nin KDV'si ne olur

3,6 TL.

Şunu diyebilir misiniz, "3.6 TL'nin neyini konuşuyorsunuz. Almayın, gitsin.."

Bunu, Amerika'da diyebiliyorsanız, Almanya'da diyebiliyorsanız. Buyrun Türkiye'de de deyin.

Bu vesileyle zengin dostu olduklarını itiraf etmiş olan CHP'liler, Saadet Partililer ve bilumum muhalifler, aynı zamanda AK Parti'nin de zengin karşıtı olduğunu kabullenmiş olmuyorlar mı

Demek ki beşli çeteden yana olanlar, demek ki bu ülkenin kalburüstü zengin kesiminin yanında olanlar; AK Partililer değil, tam aksine CHP'lilermiş.

Oy deposu olan ilçelere baktığınızda bunu görüyorsunuz da.. Kredi kartı tartışmasında da bu kanaati perçinlemeleri, isabet oldu..