Yemeyin bizi, mezun oldular öyle mi

Milli Savunma Bakanlığı, disiplinsiz hareketle, resmi törende yapılan yeminin dışında, akşam üstü teğmenlerin bir kısmının katılımı ile yapılan farklı yemin için soruşturma açılması isteğine, şöyle cevap vermiş..

"Harp Okullarının mezuniyet törenleri 30-31 Ağustos tarihlerinde yapılmış olup mezun olan teğmenlerin Harp Okulları ile idari bağı kalmamıştır."

Tamam, Harp okulları ile bağı kalmadı ise..

Genelkurmay ile bağı kurulmuş demektir..

O zaman Genelkurmay harekete geçsin..

Genelkurmay'dan bir açıklama var mı

Yok..

Bir başka açıdan irdeleyelim..

Disiplinsizlik olarak nitelendirilen, teğmenlerin tamamının değil, bir kısmının katıldığı alternatif yemin, 30 Ağustos'ta gün içindeki resmi törenin akşamında "Hooooppp bir-iki.. Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganları ile yapılmıştı..

30 Ağustos tarihi itibari ile bu alternatif yemini yaparak, disiplinsizlik sergileyenler mezun olmuş ve Harp Okulu ile ilişikleri kesilmiş idiyse..

Harp Okulu'nun töreninde ne işleri vardı

Yok yok, laf yarıştırma meraklısı değilim..

Sadece aklımızla alay edilmesine itiraz ediyorum..

Açıklamayı, Milli Savunma Bakanlığı'na yakıştıramadığımı belirtmek için, hatırlatıyorum..

Hatta daha önemlisini söyleyeyim..

Suçlamalar, öğrencilik dönemi sonrasına ilişkin değil..

Bu teğmenler, daha Harp Okulu'nda öğrenci iken. Mezun olmadan önce.. Bu planlamayı yaptıkları, iddia ediliyor.

Hatta bazı paylaşımlar da, sosyal medyada bazı hesaplarda yayınlanıyor..

Yani şu:

Alternatif yemin, o gün kararlaştırılan bir şey değil..

"Hoooop.. Biiiiir.. İkiii. Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganları..

30 Ağustos'tan çok önce.. Bu teğmenler daha öğrenci iken planlanmış..

Birileri tarafından önerilmiş. Onlar tarafından da kabul edilmiş..

Ve mezuniyetten sonra da hayata geçirilmiş.

Bunu niçin ayrıntıları ile anlatıyorum

Çünkü öğrencilik döneminde disiplinsizlik yapılmış ise.

Mezuniyetten sonrasında da, o disiplinsizlik araştırılır ve hak ediyorlarsa, disiplin cezası verilir, dosyalarına işlenir..

Askeriye gibi, disiplinin hayati öneme haiz olduğu bir meslekte..

Kimse, "Naniiik. Mezun oldum. Artık bana ceza veremezsiniz" diyemez.

Hukukçu kimliğimle bunu söylüyorum.

Danıştay'ın onlarca kararı var..

Öğrencilik hayatında işlenen disiplin suçu, kişi mezun olsa dahi, soruşturulması gerektiği belirtilir...

Aksini düşünsenize..

Öğrenci kopya ile sınavları geçmiş.

Bu konuda kendisinin de açık itirafı var.

Araştırılınca, gerçekten de kopya çektiği anlaşılıyor..

Ama diplomasını gösterip, size "nanik" yapıyor.

"Ben mezun oldum. Okulla ilişiğim kesildi. Artık bana bir şey yapamazsınız" diyor..

Hukuk, bunun karşısında çaresiz kalabilir mi

Tabii ki kalmaz, kalmamalı..

Mezuniyet sonrasında dahi, öğrencilik dönemindeki disiplin suçu araştırılır ve hak ediyorsa, cezası da verilir.

Kaldı ki, bu olay sadece disiplin cezası gerektiren bir konu da değil..

Sosyal medyadaki bilgiler ışığında irdelersek, ki isim de vereyim, Macit isimli bir teğmen adayının, o alternatif yeminden çok önce..

Bu işin organizesinde aktif rol oynadığı belirtiliyor.. Bunun sadece okul disiplini niteliğinde değil, ayrıca ceza hukuku anlamında da suç olduğu apaçık ortada.

O zaman, savcıların da harekete geçmesi gerekir.

Tam bu noktada..

Tuzla Piyade Okulu'ndaki, analara "sinkaflı küfürler" eden, şimdiki yeni teğmenlerin abileri teğmenleri hatırlıyorum..

Bir vatsap grubunda listelenen 100'ye yakın teğmen..

Diğer teğmen arkadaşlarına..

Apaçık küfürler ediyorlardı..

O küfürbaz teğmenler hakkında yürüyen savcılık soruşturmasını Milli Savunma Bakanlığı'ndan soralım..