"Yavrum" diye başladı, "Siyonistlerin ağzı dili olma" diye bitirdi
ALİ KARAHASANOĞLU
Cumhurbaşkanı'nın, nereye giderse gitsin. İklim Zirvesi mi, G20 Zirvesi imiş.. Türki Cumhuriyetler buluşması imiş., BM Genel Kurul açılışı imiş..
Her birinde, Gazzeli insanların soykırıma maruz kaldıklarını, katillerin hesap vermesi gerektiğini tekrarlaması gerçeği karşısında..
Yine de bazı kardeşlerimiz.
Kalplerini yarıp bakamayacağıma göre..
Kardeşlerim diyorum..
Tayyip Erdoğan'a eleştiri getiriyorlar..
Hatta bazıları "işbirlikçi" bile diyebiliyorlar..
Gerçekte kimin işbirlikçi olduğunu, HAMAS için terör örgütü diyen bir adamı, bu ülkeye cumhurbaşkanı yapmak istemelerinden. Hem de bunun ilanını, bir Berat gecesinde yapmalarını gördük. Utandık..
Dün yine benzer şekilde, Cumhurbakanı Tayyip Erdoğan, katıldığı bir etkinlikte, İsrail soykırımını anlatırken..
Bir vatandaş, "Siyonistler faaliyetlerini denizlerimizde ve limanlarımızda sürdürürken..." diye bağırmaya başladı..
Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık dede konumundaki bir kişi olarak, "Yavrum" diye başladı ve "Siyonistlerin ağzı dili olma" diye devam etti.
Gerçekten de..
Siyonistleri dünya genelinde, her gittiği platformda soykırımcı olarak ilan eden bir Cumhurbaşkanı'na, "Arkandayız" diye destek verilmesi gerekirken..
Belki onun ulaşamadığı bir noktada, küçük bir yanlışlık var ise, "Arkandayız. Destekliyoruz. HAMAS Kuvayi Milliye'dir sözünü ayakta alkışlıyoruz.. Var ol. Allah yardımcın olsun. Allah seni korusun duamızı ediyoruz. Ama şu konuyu da inceletirsen, bir defa daha Allah razı olsun" deriz" diyeceklerine..
Birileri "İşbirlikçi AKP" diye slogan atarken..
Bir başkası da..
"Siyonistler faaliyetlerini limanlarımızda sürdürürken" diyor..
Cumhurbaşkanı uyarısını sürdürüyor:
"Aynen siyonistliğin dili ağzı gözü olmak suretiyle burayı provoke etmeye ne kadar çalışırsanız çalışın netice alamazsınız."
Ve Saadet Partililerin de..
Torunları, çocukları ve en son da kendisi Filistin toprakları için şehid olmuş HAMAS lideri Heniyye'nin afişini indirip, "Gericilerin burada ne işi var. Teröristlerin afişlerini istemiyoruz" diyerek, alcakça saldırılarda bulunanlarla seçime ittifak yaparak giren ve şimdi bu rezilliklere tek kelime ile itiraz edemeyen Saadet Partisi milletvekillerinin de.
Türkiye'nin birçok yerinde, AK Partili adayların seçimi kazanamaması için, yalan olduklarını bildikleri söylemlerle saldıran ve sonrasında CHP'lilere seçim kazandıran Yeniden Refah Partililerin de..
Ağzının payını, şu cümlelerle veriyor:
"Dünyadaki siyonistler, Tayyip Erdoğan'ın nerede durduğunu çok iyi biliyor. Ama siz hâlâ anlayamamışsınız."
Gerçekten de..
Bu ülkede İsrail'e en sert sözleri sarfeden Tayyip Erdoğan'a, daha yakın tarihe kadar büyükelçimizi geri çektiği için, CHP'lilerin "Bize ne Araplardan. Biz ticaretimize, menfaatimize bakmalıyız. İsrail'in dünya konjonktüründeki etkili konumu hepimizin biliyoruz.. Biz Araplar için, İsrail ile ilişkilerimizi bozmamalıyız" söylemini dillendirdiği gerçeğine gözlerini kapatarak, Erdoğan'ı olduğunun tam aksine göstermek sahtekarlık değil de, nedir.
İftira değil de nedir
Saadet Partililerin hangi noktaya evrildiklerini söylerken, tabandaki iyiniyetli kardeşlerimizi üzmemek amaçlı hareket ederken..
Bazı kişilerin artık zıvanadan çıktıklarını da üzülerek görüyorum..
Bir somut örnek..
Kendisini dindar olarak gösteren bir kişi sosyal medyada ateist isimli kullanıcının paylaşımından bir video alıp, aktarmış..
Baktığınızda, tipik bir Saadet Parti söylemine sahip olduğunu, hemen anlıyorsunuz..
Tekel bayileri hâlâ çalışıyor, piyango devlet eli ile çektiriliyor türünden, AK Parti öncesindeki başlamış kötülüklerin, bugün itibariyle asgariye indirilmesi için yapılan çalışmaları beğenmeyip, sıfırlanmasını isteyen. Sıfırlanmasını isterken, aslında benimle örtüşen..