Türkiye'den akla ziyan sahneler

Türkiye'den akla ziyan sahneler

Ali Karahasanoğlu

AK Parti iktidarı, tarım alanında Türkiye'yi Avrupa'nın birincisi, Dünyanın 4.'süsü konumuna getirmiş.

"Yetmez" demiş..

"Tarım, beka sorunudur" demiş..

"İki yıl üst üste ekilmeyen tarım alanlarının, rayiç kira bedeli ödenerek, mal sahibinin rızasına bakılmaksızın, tarım amaçlı kullanılacağı"na ilişkin kanun çıkarmış..

Hepimiz ayağa kalkıp, alkışlamalıyız değil mi.

Hayır.

Çiftçiler Sendikası, bırakın alkışlamayı..

Çıkarılan kanun gereği hazırlanan yönetmeliği, Danıştay'a götürmüş.. Danıştay'dan "İptal edin bu yönetmeliği" diyor..

Danıştay ne yapmış

"Yönetmelik, kanuna uygun şekilde çıkarılmış. Sorun, kanunda. Kanun, Anayasa'ya aykırı. O halde kanunun iptali için, Anayasa Mahkemesi'ne müracaat edelim" demiş..

Patlıcan 3 yıl önce 25 TL'ye çıktığında, "Patlıcan ne kadar, Ali bey" diyen saygıdeğer okurlarıma soruyorum..

3 sene sonra, patlıcan markette 29 TL..

3 senelik enflasyonu hesaplarsanız, patlıcan bugün 70 TL olmalı idi..

Ama alavere dalavere.. Kürt Memet nöbete misali..

Patlıcan üç sene önce, 25 TL iken.. Bir çıkıp, bir indirilen fiyatlarla, milletin aklı karıştırılıp..

Enflasyon yükseltilip, sonra tekrar fiyatlar indirilip.

Ama her aşamada, bir avuç karaborsacının cebine indirilen paralar, sol medyanın manşetlerinde, "Gübre kaç lira, biliyor musunuz. Elektrik zamlandı. Mazot yükseldi. Su pahalı. Tohum pahalı. Patlıcan tabii ki 25 TL'den satılmalı" denilerek, normalleştirildi..

Bunu geçelim..

Biz tarım alanlarının boş bırakılmaması için çıkarılan kanuna geri dönelim..

Patlıcanı 25 TL'ye, sonra 10 TL'ye, ertesi yıl tekrar 35 TL'ye, sonra 15 TL'ye indiren, böyle aklı kafada bırakmayan zigzaglarla milleti soyanlara, AK Parti boş tarım alanlarını da devreye sokarak ders vermek istemiş..

Kim itiraz ediyor

Patlıcanın üç yıl önce 25 TL'den satılmasını normal bulan Sözcü, Cumhuriyet, Birgün ve şürekası..

Yetinmiyorlar..

İki yıl üst üste boş bırakılan tarım alanının, rayiç kira ile ekime açılmasının mülkiyet hakkının gasbı olduğunu iddia ediyorlar..

Utanmazlar..

Mülkiyet mi değişiyor ki, "Mülkiyet gasbı" diyorsunuz..

Malik, aynı kalıyor..

Malik kullanmadığı, zaten boş bıraktığı tarım alanını, devlet değerlendiriyor.

Bir de fazladan, malike rayiç kira ödeniyor..

Ama utanmazlar, "Mülkiyet hakkımız gasbedildi" diyerek, dava açıyorlar..

O tarım alanları, tapuda senin adına kayıtlı olsa da..

Aynı zamanda Türkiye'de yaşayan her bir insanımızın da, ortak varlığı..

Hiç kimse, tapuda kendi adına kayıtlı diye, malını başkalarının zararına kullanamaz..

Bu ülke, tarım alanına ihtiyaç duyuyorsa..

O alanları istimlak bile edebilir..

Bedelini öder, devlete geçirir. sonra da tarım amaçlı kullanacak olanlara kiraya verir...

Bu yapılmamış.

Malik yine tapuda kimin adına kayıtlı ise, o kalsın denilmiş..

Ama o alanlar, boş boş tutulmasın..

Değerlendirelim..

"Burası boş idi. Daha ne kirası istiyorsun ki" de demeyelim..

"Malikine, rayiç kirasını da ödeyelim" denilmiş..

Çiftçi Sendikası "Olmaaz" diyor.

Solcular, "Olmaaaz" diyor..

CHP'liler, "Olmaaaz" diyor..

Akla ziyan olaylar bir tane iki tane değil.

Aynı günkü Cumhuriyet gazetesinden bir somut örnek daha..

Efendim, Sarıyer Kilyos'ta, Zeytinli Rock Festivali düzenlenecekmiş.

Sarıyer Kaymakamlığı, "Ülkemizin dört bir yanında, ormanlarımız yanıyor. Bu festival 4 gün sürmesi planlanmış. O bölgede ormanlık alanımız var. Kamp kurulacak alandaki insanları kontrol etmek zor. Allah korusun bir yangın çıkarsa, İstanbul'daki ağaçlarımız zarar görmesin" demiş..

Festivalin yapılmasına yasak koymuş..

Üç tane ağaç için gezi isyanını başlatıp, bu ülkenin gençlerinin ölmesine sebep olan, polislerinin ölmesine sebep olan, savcısını şehid ettiren solcular ne yapıyorlar