Türk gazetesinde ABD konsolosu yazıyor!
Ali Karahasanoğlu
Şu solcular var ya, şu solcular..
Şu kemalistler var ya, şu kemalistler..
Mustafa Kemal'in emperyalizm karşıtı olduğunu öne sürüp, ardından emperyalizm propagandası yapan ulusalcılar..
Son örneği, Filistin'den Amerika'ya göç etmiş ailenin kızı Julie Eadeh'e, Cumhuriyet gazetesinde köşe yazdırılması.
Hani söylenmesi gerekenleri söyler, hatta kimsenin söyleyemediği doğruları söyler, "Sırf Amerikan olduğu için niye itiraz edelim ki" deriz..
Besbelli ki, Amerika propagandası yapmak için, bayana yazı yazdırılmış.
Amerika'nın İsrail'e verdiği destek sebebi ile, Türk toplumunda itibarının sıfırlanması sebebi ile, durumu kurtarma amaçlı bir operasyon..
"Şiddetten arınmış bir gelecek" diye atılmış bir başlık..
Düşünebiliyor musunuz
Son bir yıl içinde, 30 bine yakın kadın ve çocuk İsrail tarafından öldürülmüş. Bu cinayetler işlenirken, Amerika, İsrail'e kol kanat olmuş.. Bomba vermiş. Savaş gemileri ile, savunmasına katkı sunmuş.. Çocukları, kadınları daha rahat öldürebilmesi için, her türlü imkanı İsrail'e sağlamış..
Bu Amerika'nın, İstanbul Başkonsolosu, bizimle alay edercesine, "Şiddetten arınmış bir gelecek" başlığı ile yazı kaleme alıyor.
Emperyalizm karşıtı olduğunu öne süren Cumhuriyet gazetesi de, Amerikan riyakarlığının zirve yaptığı yazıyı, sayfalarına taşıyor..
Yazıda, Dünya var.. Birleşmiş Milletler var..
Toplumsal cinsiyet var..
Toplumsal cinsiyet temelli şiddet var..
Toplumsal cinsiyet temelli şiddete karşı küresel mücadele var..
Ama öyle riyakarlar ki.. Öyle ilkesizler ki..
İsrail'in katlettiği kadınlar, çocuklardan tek kelime yok..
Amerika'nın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde, İsrail'e yaptırım uygulamak, ateşkese zorlamak konularında alınan kararları tek başına veto ederek, uygulatmaması yok..
Nasıl vicdansız insanlarsınız siz..
Nasıl riyakarlarsınız..
Nasıl zalimsiniz..
"Kadınlar ve kız çocukları için daha parlak, daha güvenli bir gelecek" diyorlar.
Ama gözümüzün önünde Filistin'de öldürülen kadınlardan tek kelime etmiyorlar..
Julie Eadeh diyor ki yazısında, "Hepimiz biliyoruz ki kadınlar ve kız çocukları, şiddetin yükünü orantısız şekilde taşımayı sürdürmektedir."
Hah işte..
Bak, İsrail'in öldürdüğü kadınlardan bahsedecek diye seviniyorsunuz..
Boşuna sevinirsiniz.
İsrail'li bakan ne diyordu: "Onlar insan değil."
Evet, öldürdüklerini insan saymayan İsrail'e silah yardımı yapan bir devletin, Amerika'nın İstanbul Başkonsolosu'ndan ne bekleyebilirsiniz ki
"Kadın" diyecektir..
"Ev içi şiddet" diyecektir..
Ki, bunları da desinler..
Ama "Hastanede öldürülen kadınlar.. İsrail'in Amerika'dan aldığı bombalarla topluca katledilen kadınlar.. Çadırda çocukları ile birlikte katledilen kadınlar" diyemeyeceklerdir..
"İstatistikler bize, dünya genelinde her üç kadından birinin yaşamları boyunca şiddetin bir türüne maruz kaldığını söylüyor. 10 dakikada bir annelerimiz, kız kardeşlerimiz, kız çocuklarımızdan biri öldürülerek geride bu kaybın acısı ve karşıt suçlamalarla boğuşan insanlar bırakıyor" diyecekler.
Ama bu istatistikleri altüst eden İsrail soykırımından tek kelime ile bahsetmeyeceklerdir..
O istatistiklerin artık çöp olduğunu, Filistin'de 700 bin kadının, kız çocuğunun şiddete maruz kaldığını, kimisinin öldüğünü, kimisinin bombalar altında göçe mecbur bırakıldığını, aç bırakıldıklarını, ilaçsız bırakıldıklarını, söylemeyecekler..