Türkiye'nin, artık o eski Türkiye olmadığı her alanda göze çarpıyor..
İçimizdeki hainlere rağmen..
İşbirlikçilere rağmen..
Türkiye, artık bambaşka bir Türkiye olarak, dünya devletlerinin karşısına çıkıyor..
Düne kadar, Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye'de kurulu bir kamu bankasına ceza keseceği konusunda, hem de içimizdeki işbirlikçileri eliyle yaptırdıkları haberlerin biri yayınlanmadan, diğeri yazılmaya başlanıyordu..
Şimdi gelinen süreçte hemen hepsi boşa çıktı.
"10 milyar dolar ceza kesiliyor, azzz sonra" diyenler.
Yaptıkları haber adı altındaki algı operasyonlarının altında kaldılar.
Yazdıkları, manşete taşıdıkları o haberleri, arşivlere onların yüzkaraları olarak geçti..
Önceki gün ajanslar haberi verdi..
Haberde "Halkbank hakkındaki iki davadan biri düştü" deniliyordu..
Bu dava ile yakından ilgilenen emperyalist uşağı internet sitelerini taradım..
Hemen hiçbirisi, davanın düştüğüne dair haberi vermediler..
Dünkü gazetelerin her birini, sabah erken saatte taradım.
Cumhuriyet'i, Sözcü'yü..
Hatta milliyetçi geçinip, Amerika'nın keseceğini iddia ettiği ceza için sevindirik olan, kendinden geçip ayağa kalkıp alkış tutan Yeniçağ gazetesini taradım.
Hiçbirisinin birinci sayfasında, Halkbank hakkında açılan davalardan birisinin düştüğü bilgisi yoktu..
Ben bunlara, "Amerika'nın sesi" demeyeyim de, ne diyeyim
Kendileri söylesinler..
Ne diyeyim.
Amerika, Türkiye'ye güç yetiremeyince, bombardımana başlıyor: "Halkbank'a ceza geliyor" diyor..
Amerika'nın sesi olmayan medya organları, vatanını seven gazeteciler, ülkesini seven insanlar, böyle bir iddiayı nasıl haberleştirir
"Amerika dünyayı kendisi yönettiğini sanıyor. Kendisi kural koyuyor. Kurala uymadığını iddia ettiği devletleri, o devletlere ait kuruluşları de cezalandırmaya kalkıyor. Kahrolsun emperyalizm.. Kahrolsun emperyalizmin maşaları."
Bizim beklentimiz bu yönde olsa da..
Hani sessiz bile kalsalar..
O bile Türkiye için bir menfaatti.
Ama onlar tam aksine, "Amerika'nın sesi" oldular..
Amerika'nın borazanı oldular.
"Ceza geliyor.. Azzz sonra" dediler..
Manşetler attılar.
"Kamu bankasının durumu çok kritik" yalanları eşliğinde, Amerika'nın uşağı olduklarını ispat ettiler..
"Sadece ceza kesilecek kamu bankası değil, onun peşisıra ve onun yüzünden, Türkiye de devlet olarak büyük borç batağına saplanacak. Faturayı fakir halk ödeyecek" dediler..
Attıkları manşetleri somut olarak da vereyim..
Sözcü gazetesi "Atilla, 6 ithamdan 5'inde suçlu bulundu!" başlığı ile, Amerika'nın dümen suyunda haberler yaptı..
Cumhuriyet gazetesi, "Halkbank sırları FBI dosyasında" diye manşet attılar..
Daha niceleri..
Şimdi çıkıp söylesinler, FBI dosyasında, Halkbank'ın hangi sırrı varmış
Yürekleri var ise, dün iddia ettiklerini, bugün de tekrarlasınlar..
Şimdi işbirliği yaptıkları o Amerika bile, "Dava düştü" diyor..
Daha önce "ceza geleceği kesin" diyerek okurlarına verdikleri bilginin düzeltilmesi sadedinde olsun, "Dava düştü" demeleri gerekirken..
Bu bilgiyi bile, okurlarından sakladılar..
Türk kamu bankasının Amerika tarafından cezaya muhatap edilmesi ile ilgili algıların boş çıkması bir yana.
Dün Rekabet Kurulu, Amerikan merkezli Facebook şirketine ceza kesti..
Türk kamu bankası için Amerika'nın her attığı adımı, "azzz sonra" diyerek haberleştirip, korku iklimi oluşturmak isteyenler..
Facebook'a kesilecek ceza için, "azzz sonra" diye, bir gün öncesinden bir haber yapmadıkları gibi..
Ceza kesildikten sonra da, akşam saatlerine kadar, internet medya organlarını titizlikle inceledim.