Tülay Hatimoğulları'nı kim konuşturuyor!
ALİ KARAHASANOĞLU
Teröristbaşı Abdullah Öcalan, "tüm gruplar silah bırakmalı" dese de..
Sırrı Süreyya Önder, "YPG, YPJ gibi örgütler, 'Öcalan ilhamıyla' kuruldu. Yapılan çağrı PKK ana odaklı olsa da diğer örgütler de bu çağrıya uyabilir" dese de..
Arkasında emekli amiral Türker Ertürk olmalı ki..
Çünkü Türker Ertürk, o yönde açıklamalar yapıyor. Apo'nun çağrısının Suriye'deki örgütleri kapsamadığını iddia ediyor..
Türker Ertürk'le ya direkt emir alarak, veya ondan esinlenerek DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da açıklama yapıyor:
"Abdullah Öcalan'ın mesajı Suriye'de bulunan grupları kapsamaz. Çağrı metninde Suriye Demokratik Güçleri geçmiyor. Metinde geçmeyen bir şeyi bizim söyleme yetkimiz de yok. Öcalan, PKK'ya çağrısını yaptı."
Şimdi merak ediyorum..
Bir siyasi parti görünümlü örgütün tepe noktasındaki isim, terör örgütlerine yapılan "silah bırakma çağrısı"nı niye daraltmaya çalışıyor..
Öcalan'ın çağrısının içinde, "Tüm gruplar" deniyor.. Dolayısı ile PKK dahil, onun bağlantılı olduğu diğer örgütleri de aynı kapsamda görmemizi engelleyen ne var
Eğer amacımız gerçekten bir barış ise..
Arada, Fatih Altaylı abilerinin, "Çok ucuza gittiniz. Hiçbir şey almadan, silah bırakma çağrısı olur mu" dercesine, "Pazarlık mutlaka vardır" açıklaması, Tülay hanımı cesaretlendirmiş olmalı..
Cesaretlendirmiş olmalı ki, "PKK'nın silah bırakması için hiçbir şey isteyemedik.. Bari Suriye'dekiler üzerinden bir şeyler isteyelim" pazarlığını açık tutmaya çalışıyor..
Ama bunu yaparken, belki farkında, belki farkında değil.. Kendi suçunu itiraf ediyor..
Ben şimdiden hatırlatayım.
Olur ya, PKK yine yan çizerse..
Yamuk yaparsa..
Silahları bırakmazsa..
Sayın Devlet Bahçeli'nin de, Sayın Tayyip Erdoğan'ın da sözü, "Silahları ile gömülecekleri" yönünde..
İsterim ki, silahlarını kendileri gömsünler. Teslim olsunlar..
Ama, silahları gömmediklerini varsayalım..
O zaman, silahlarını gömmemeleri için ayak sürten, "Ona demedi, buna dedi" türünden söylemlerle işi sekteye uğratan kim var ise..
Onlardan da o söylemlerinin hesabı sorulur..
Nasıl ki, Selahattin Demirtaş'a, çözüm süreci içinde iken, Kobani olayları üzerinden yaptığı konuşmalar, halkı sokağa çağırmalar sebebi ile davalar açıldı ve bu sebeple cezaevine konuldu.
Tülay hanım da, Fatih Altaylı'nın verdiği akıl ile "pazarlık yapalım" demeye çalışırken..
Yarın silah bırakma çağrısını sabote ettiği cümleleri sebebi ile hesaba çekilebilir..
Tülay Hatimoğulları'nın sözlerinin bir başka önemli yanı da, kendisinin terör örgütü içinde bir hiyerarşik statüsü varmış görüntüsü vermesi..
Ne diyordu Tülay hanım:
"Öcalan'ın mesajı Suriye'de bulunan grupları kapsamaz."
Savcı bu bayanı çağırsa ve sorsa: "Öcalan'ın çağrısının Suriye'dekileri kapsayıp kapsamadığından sana ne Böyle bir açıklamayı, sen hangi sıfatla yaptın" derse, ne cevap verebilir
Devam etse savcımız:
"Tülay hanım, 'Çağrı metninde Suriye Demokratik Güçleri geçmiyor' şeklindeki sözleriniz, Öcalan'ın çağrı metnindeki 'tüm gruplar silah bırakmalı' ifadesi ile çeliştiği bir yana.. Siz terör örgütü PKK'nın başı Öcalan'ın neyi oluyorsunuz ki, 'Şunu kapsar-bunu kapsamaz' yorumları yapmaya kendinizi yetkili addediyorsunuz"
Buyursun Tülay hanım, eski yıllardaki gibi meydanı boş bulduğunu sanıp, adeta terör örgütünün bir mensubu imiş gibi yaptığı açıklamayı izah etsin..
Geçti o, "PKK'ya terör örgütü demiyoruz. Zaman zaman şiddete başvuran, hak arayan bir yapı" tanımlamaları ile terör örgütüne övgü düzme, en azından terör örgütünü meşrulaştırma dönemleri.
Söylediğiniz veya yaptığınız her eylemin hesabını vereceksiniz..
Ki, sonraki cümlesi, Tülay Hatimoğulları'nı artık hepten ele veriyor:
"Metinde geçmeyen bir şeyi bizim söyleme yetkimiz de yok."
Metinde geçiyor ama..
Varsayalım geçip geçmediği tartışmalı. "Tüm gruplar"dan kastın kim olduğu, varsayalım çok net değil..
İyi de.. "Söyleme yetkimiz yok" da ne demek oluyor
Yoksa siz, PKK terör örgütünün hiyerarşik yapısı içersinde bir yerde konumlanıyorsunuz da.
Ast üst ilişkisi içinde, sizin sözleri yorumlama yetkinizin olmadığını mı ima ediyorsunuz..
Siz daha alt seviyede bir görevdesiniz de, üst görevde olanların sözlerini yorumlamak için size verilen bir yetki olmadığını mı kastediyorsunuz
Yani siz terör örgütünün içinde misiniz, Tülay Hatimoğulları
Eğer değilseniz, "Yetkimiz yok'" yerine..
"Çağrıdan anladığım, Suriye'yi kapsamıyor" dersiniz..
Kendi görüşünüz olduğunu ifade ederek, sadece PKK'nın kastedilmiş olacağını tahmin ettiğinizi belirtirsiniz..