Tükürün şu CHP'li vekilin yüzüne, tükürün!
Ali Karahasanoğlu
"Mavi vatan masal" diyenin yüzüne tükürülmez de ne yapılır
Yuvarlamıyoruz, haksız isnatta bulunmuyoruz.
27 Mart 2024 tarihli TBMM Genel Kurulu'ndaki Somali Tezkeresi görüşmeleri sırasında, CHP Milletvekili Namık Tan'ın ağzından çıkmıştı, şu cümleler:
"Osmanlı'yı ihya hayalleri kurdu; sınır ötesi harekâtlarla yetinmedi, denizaşırı maceralara yeltendi. Bir ara tutturduğu Mavi Vatan masalından, o da koşulların zorlamasıyla, yani ekonominin iflası kapıya dayanınca, neyse ki oldukça çabuk yüz geri etti."
Namık Tan istediği kadar, "çabuk yüz geri etti." desin.
Türkiye'nin ürettiği ve dünya genelinde tercih edilen hava uçuş donanımları ile adından bahsettiren, yaptığı ihracat ile 4 yıldır vergi rekortmeni olan Selçuk Bayraktar, dün İstanbul Boğazı'ndaki gösteri vesilesi ile mesajını verdi:
"Şu anda TEKNOFEST Mavi Vatan geçişindeyiz. TCG Anadolu'dayız. Milli fırkateynimiz var. Denizaltımız var. Donanmamızın güzide eserlerinin bulunduğu bir konvoy olacak. 30 Ağustos Zafer Bayramı kapsamında düzenlenen bir etkinlik bu."
Ve Selçuk Bayraktar, Namık Tan'ın 2024'teki konuşmasına da cevap mahiyetinde, dün şu net cümleyi kurdu: "Mavi Vatan'ın ne olduğunu biz tüm nesillerimize anlatmak istiyoruz."
Evet, tüm nesillerimize anlatmalıyız..
Özellikle de Namık Tan'dan başlamalıyız..
Belki de, Namık Tan'ın Türkiye'yi temsil eden elçilik görevine kaynaklık eden diplomayı verenlerden başlamalıyız, "Mavi Vatan"ın anlatılmasına..
Abartmıyorum..
"Mavi vatan" için "masal" diyen bu adam, AK parti iktidarında dahi, Türkiye'nin büyükelçisi konumunda, ülkemizi dış ülkelerde temsil ediyordu..
Ve bugün dahi, yabancı maşalığını sürdürüyor..
Bir gün Trump hayranı oluyor. Bunu yaparken amacı AK Parti'ye vurmak..
Ertesi günü ABD karşıtı oluyor, yine amacı Ak Parti'ye vurmak..
Ak Parti'ye vurmak için, kılıktan kılığa giriyor.,.
"Mavi vatan" için masal nitelemesi yaptığı konuşmanın tarihini, yerini aktardım.
Şimdi de, yüzüne tükürseniz, tükrüğünüze acıyacağınız, Namık Tan'ın aktüel değerlendirmelerinden birkaçını sizlere sunayım..
20 Ağustos 2025 tarihli Namık Tan paylaşımından aktarıyorum:
"Bilgilendirmenin Trump'dan doğrudan yapılmamış olması şık olmamıştır. Dikkatle not ettik.!"
Bu cümleyi niçin kuruyor, Namık Tan
Trump ile Putin'in buluşması sonrasında, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin'in telefon konuşması vesilesiyle..
T.C. İletişim Başkanlığı'nın "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Alaska zirvesinin sonuçları, ticari ilişkiler başta olmak üzere Türkiye-Rusya ikili ilişkileri ele alındı." paylaşımını alarak, Namık Tan yorumda bulunuyor ve "Trump ile görüşülmeli idi" diyor..
İşe bakar mısınız..
Trump ABD'nin başkanı. Putin de Rusya'nın..
İkisi de eşit konumda iki devlet başkanı..
İki devlet başkanı görüşme yapmışlar..
Türkiye, bu iki eşit başkandan birisinden (komşumuz olanından) durum hakkında bilgi almış..
Ama Namık Tan'ın kafasında, ABD başkanı bambaşka bir noktada olmalı ki, Rusya Devlet Başkanı ile yapılan görüşmeyi, "alt kademeden birisi ile yapılmış görüşme" gibi yorumluyor..
Ve "Bilgilendirmenin Trump'dan" olmamasını eleştiriyor.
Sizi gidi amerikancılar sizi..
Bu adamların, Türkiye adına büyükelçilik yaptıklarında da, Amerika menfaatleri adına çalışmadığından, kim emin olabilir
ABD'de, AK Parti iktidarında dahi, Abdullah Gül'lerin sayesinde Türkiye'nin büyükelçiliğini yapan bu Namık Tan, durduğu yerde, iki dakika durabilse..
Yine de benden olmasa da, birilerinden bir saygıyı hak edecek..
Ama duramıyor.
Dansöz gibi kıvırıyor..
Hakaret etmiyorum.
O bunun çok daha fazlasını hak ediyor..
Ben dediğim için değil..
Kendi kurduğu cümlelerle, çok daha fazlasını hak ediyor..
Bir yıl, iki yıl önceki bir sözünü bulup, Namık Tan'ın önüne koyacak değilim..
20 Ağustos tarihli, Trump'ı, Putin'in amiri gibi gösteren paylaşımından hemen bir gün önce, ABD'li Dışişleri Bakanı'nı da, sırf Türk Dışişleri Bakanı'nı tahkir etmek için, Namık Tan bakın nasıl değerlendirmiş:
"Ağırlıkları kendilerinden menkul, meselelere hakimiyetleri meşkuk, esameleri okunmayan iki mevkidaş (!) ne konuştular çok merak ediyorum! İkisinin de işini esasen başkaları yapıyor."
Namık, kime diyor bu saygısızca sözleri
Daha düne kadar, görev yaptığı ülkelerde, Türkiye'den gelen dışişleri bakanları karşısında, sekiz takla atan büyükelçi sıfatı ile görev yaptığını unutmuş, şimdi devlet terbiyesinden uzak bir şekilde, bu ülkenin Dışişleri Bakanı için bu saygısızlığı yapıyor..