Tövbe tövbe.. Halk deist oluyor, nerdesiniz Saadetliler!

Tövbe tövbe.. Halk deist oluyor, nerdesiniz Saadetliler!

Ali Karahasanoğlu

Saadet Partisi eski Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İmam Hatip'e giden torununu almak zorunda kaldıklarını söylemişti..

Niye

"Deist çıkıyorlar" diyordu.

Sadece İmam Hatiplerden değil, alnı secdeli cumhurbaşkanına çamur sıçratmak için, toplumun da "Deistliğe yöneldiği"ni söylüyordu, Saadet Partisi'nin eski Genel Başkanı..

Sorumluyu da şöyle açıklıyordu:

"Bu gelişme, dindar ailelerin çocuklarında daha çok yaşanıyor. Bu, iktidarın sebep olduğu bir konudur. Türkiye'de bir dikta var. İşte, bu insanları da dinden uzaklaştırıyor."

Dikta suçlaması yapılmasından bu yana 6 yıl geçmiş..

Ölmüş anneye küfredenler mi dersiniz, çoluk çocuğa hakaret edenler mi

Dikta suçlaması yaparak, bu küfürlere bahane oluşturmaya kalkışan Temel bey de, o günahlardan kendisine düşenleri toplamıştır mutlaka..

Olaylar sıcak iken.. Sıhhatli değerlendirme yapılamıyor.

Olayın akışı içinde, insanlar heyecanla fanatikliğe kayıyor..

"Toplum deizme kayıyor" şeklindeki Saadet Partisi söylemini, haydi buyrun, 6 yıl sonra, sakin sakin, heyecanlanmadan, fanatikleşmeden tartışalım..

Laiklik meclisi, Müslümanları tesettür kurallarına uymaya çağıran Diyanet İşleri Başkanlığı hakkında suç duyurusunda bulunacakmış..

Sadece tesettür konusunda değil, suç duyurusu..

Halkın aşırı lüks harcama yaparak ve haramlar eşliğinde tatil yapmasının yanlışlığı konusunda hutbe verilmesi de, suç duyurusu konusu olacakmış.

Son olarak da, kız çocuklarına mirastan hiç pay verilmemesine, ya da kız çocuklarının hakkından fazlasını istemesinin yanlış olduğuna yönelik hutbeye de, Laiklik meclisi suç duyurusu yapacakmış..

Gay hakkında, lezbiyen hakkında, homoseksüel hakkında olumlu görüşlerini serdetmekten çekinmeyen Saadet Partili yöneticiler, her ne hikmetse Diyanet'in hedef tahtasına konulduğu bu son operasyon ile ilgili tek açıklama yapmadılar..

N'oldu beyler

Hani toplum deist oluyordu.

Siz de bu deistlikten şikayetçi idiniz..

Şimdi ateistler karşımıza çıkmışlar..

Bize de ateizmi dayatmaya kalkıyorlar.

Ama sizler, ateistlerin televizyonlarında size verilen üç dakikalık konuşma süreniz kısıtlanmasın diye, suspus olmuş, seyrediyorsunuz..

Oysa size verilen o üç dakikanın iki dakikası da, ateizmin de bir hak olduğu, gayliğin, lezbiyenliğin, lutiliğin değişik açılardan da değerlendirilmesi gerektiği şeklinde, yumoş açıklamalarınız ile dolduruluyor..

Ne sanıyorsunuz, Halktv'de, gaylere şirinlik yaptınız diye, Saadet Partisi'ni iktidara mı getireceklerini düşünüyorsunuz

Soruyorum Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan'a:

"Sizden önceki genel başkan, deizm tehlikesini söylüyordu. Şimdi Diyanet hutbelerine karışan bir avuç güruh, tam da deizmi bize dayatmaya kalkıyor.. Kendileri Allah'a inanmıyorlar ama.. Bize, "Siz inanabilirsiniz. Ama Allah'ın hayatımıza karışma yetkisini inkar etmelisiniz. Yoksa, Diyanet'i de başınıza geçiririz" diyorlar..

Tam olarak yapmak istedikleri, deizm..

Buyrun, Mahmut bey, bir açıklama ile kimin yanında durduğunuzu ilan edin..

Nerdesiniz Saadet Partili arkadaşlar

Bülent Kaya, nerdesin

Mustafa Kaya, siz nerdesiniz

Necmettin Çalışkan bey, topluma deizm dayatılıyor. Diyanet'in hutbeleri, savcılıklara veriliyor. "Ben cuma namazına gitmem" diyenler, cuma namazı öncesinde okunan hutbelerde neler söylenip neler söylenmeyeceğine karar vermeye kalkıyor. Sizin söyleyeceğiniz bir şey yok mu, bu konularda

Diyanet İşleri Başkanı'na, "Makam odanıza bilmem kaç metre mesafedeki Anıtkabir'e bir defa gitmedin" diye sorgulama yapmaya kalkan emekli generaller var..

Biz onlara soramıyoruz, "Evinize 150 metre mesafedeki camiye, hayatınızda bir defa olsun, niye gitmediniz. Ders verdiğiniz üniversitenin çatısı altındaki camiye, bir defa olsun, cuma namazında olsun niye gitmediniz."

Biz soramıyoruz.

Ama onlar, CHP'den aldıkları cesaretle..

CHP de, Saadet Partisi'nin kendisi ile yaptığı ittifaktan aldığı cesaretle..

Bize nereye gidip, nereye gitmememiz gerektiği konusunda dayatmada bulunduğu gibi..

Tesettürü nasıl uygulayacağımıza..