Tanal, Selvi Kim haklı

Tanal, Selvi Kim haklı

ALİ KARAHSANOĞLU

CHP milletvekili Mahmut Tanal, Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi ile tartışmaya koyulmuş.

Tartışmanın başlangıç noktası, Mahmut Tanal'ın sırf adından bahsettirmek için, milletvekili dokunulmazlığını istismar ederek, polisle karşı karşıya geleceği eylemlere imza atması.

Bu kapsamda son olarak, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde, yasa dışı afiş asma girişimine Mahmut Tanal'ın karışması.

Yolsuzluktan tutuklanan Ekrem İmamoğlu'na destek çıkmak için, 1970'li yıllarda yapılmasına itiraz ettikleri köprüye afiş asmaya çalışması.

Ergen misin arkadaş sen

Birisine haksızlık yapıldığını iddia ediyorsan, mesleğin aynı zamanda avukatlık olduğuna göre, çıkarsın çatır çatır savunmasını yaparsın.

Yapamıyorsun.

Hırsızlığı izah edemiyorsun.

Rüşvetin gizleneceği perdeleri, fabrikalarda tam kapasite çalışarak ürettiyorsunuz ama, yetmiyor.

Yıllar önce CHP'li Gürsel Tekin'in evrakta sahtecilik dosyasında, savunma yaparak, beraat alma yerine, "bu mızrak çuvala sığmıyor, evrakta sahtekarlık ayan beyan ortada. Biz dosyayı hem de Yargıtay binasında yok edelim, böylece Gürsel Tekin'i kurtaralım" planını kurmuş ve milletvekili adaylığına kadar dosya uyutturulmuştu.

Şimdi de, Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluk dosyasında savunma yapamayanlar, iddiaları çürütmeyenler, köprülere afiş asarak, algılarla rüşvetçiyi cezaevinden çıkarmaya çalışıyorlar.

Şunu da kabul ederim; ilk planda mağdur konumunda görünen herkese sahip çıkmış bir Mahmut Tanal profili vardır, "adamın hassasiyeti var" derim.. "Kendi yandaşlarını korumak için değil, hak ve hukuk adına gösteriler yapıyor" derim.

Başörtü yasağı uygulanırken, üniversiteli kızların yanına gider, "yapılan zulümdür" demiş olur.

Avukatların duruşmalara başörtülü olarak girmesi, barolar tarafından engellendiğinde ve cezaya bağlandığında, başörtülü avukatlarla birlikte eylem yapar, "bu haksızlığa sessiz kalamam" der.

Diyarbakır annelerinin yanına gider, "terör örgütünün kaçırdığı çocukların geri getirilmesi için ben de elimden geleni yapacağım" der..

"Mahmut Tanal bir sivil aktivist olarak, kimsenin ideolojisinin esiri olmaksızın, hukuk adına mağdurlara destek veriyor" derim.

Bu kapsamda, Ekrem İmamoğlu'na da destek verdiğinde, "yolsuzluktan ayrı olarak, hukuk adına kendince itirazlarını yapıyor" derim.

Ama bu arkadaş, başörtülü avukatlar için siyasi iktidarın attığı adım ile örtü yasağı kaldırıldığında, Danıştay'a dava dilekçesi verip, "yasak sürmeli" diyen bir arkadaş.

Bu kadar hukuktan uzak, bu kadar vicdansız, bu kadar meslektaşlarına zulüm yapılmasını onaylayan bir kafa yapısına sahip.

Hatta zulmü onaylamanın da ötesinde bir vicdansızlığın faili.

Çünkü, zulüm bittiğinde, "zulüm sürmeli, zulmü sonlandırmayın" diye dava açan bir adam.

Abdulkadir Selvi ile tartışmasında, konu dönmüş dolaşmış Fetullah Gülen destekçiliğinde kilitlenmiş.

Abdulkadir Selvi, Mahmut Tanal'ın Fetö şirketlerine kayyım atandığında, protestoya gidip, Fetullahçı Terör Örgütü'ne destek çıktığını hatırlatıp, Ekrem İmamoğlu'na desteği de, aynı kapsamda örgütlere can suyu olmak şeklinde yorumlamış.

Selvi haksız mı

Mahmut Tanal, Bank Asya'ya el konulduğunda, kapısının önüne gidip protesto eylemine katılmadı mı

O gün, "bu el koyma, AK Parti iktidarının kendi geleceği için aldığı bir karardır. Muhalif gördüğü herkesi sindirmeye çalışıyor" diyerek, aslında CIA bağlantılı bir yapının kapısına kilit vurulmasına, devlet tarafından sonlandırılmasına Mahmut Tanal'ın itiraz etmiş olduğu, bugün daha iyi anlaşılmıyor mu

Mahmut Tanal, Fetullahçı Terör Örgütü'ne devletin yetkili makamları tarafından operasyon yapılmasına itirazının gerekçesini açıklamadan, Abdülkadir Selvi için diyor ki, "Fetullah Gülen için 'dön hocam' diye yazı kaleme alıyordun".

Gerçekten merak ediyorum.

Bu koca koca adamlar, söylemleri dillendiririrken, samimiler mi

Bu soruyu niçin soruyorum

Mahmut Tanal ve CHP ekibi, Abdulkadir Selvi Fetullah Gülen için olumlu ifadeler kullandığı tarihlerde, "FETÖ isimli bu yapı Türkiye'de, derin işlere imza atıyor" diyordu.

Abdulkadir Selvi de, biz de bu söyleme inanamıyorduk.

Bunun bir öngörüsüzlük olduğunu da kabul ediyoruz.

Peki, Mahmut Tanal ve ekibi, derin yapı dediği Fetö'ye ve onun şirketlerine, sonraki yıllarda niye sahip çıktı

Kemal Kılıçdaroğlu, Fetö televizyonuna gidip, onlara destek verip, niçin AK Parti'yi onlar vasıtasıyla yıkmaya çalıştı