Suriye'de yeni dönem.. Ulusalcılar ne diyor, biz ne diyoruz

ALİ KARAHASANOĞLU

Düne kadar Esed'in devrilemez olduğunu iddia edenler de.

Esed'in iki günlük ömrü olduğunu söyleyip iki günde devireceğini iddia edenler de.

Yeni dönemde eski söylemlerine paralel yorumlara devam ediyorlar.

Oysa 13 yıl sonra da olsa devrilen bir Esed gerçeği karşımızda duruyor.

Onun içindir ki Esed devrilemez diyenlerin hepsi bu gerçeği kabul etmesi gerekir.

Esed'in iki günde devrileceğini iddia edenler de, küresel güçlerin işin içinde olduğu operasyonlarda çok değişkenli ihtimallerin devreye girebileceğini ve kısa sürede gerçekleşeceği iddia edilen sonuçların olamayabileceğini görerek, yeni dönemi bu bilgiler ışığında değerlendirmeleri gerekir.

Esed'in devrilmesi Amerika ve İsrail'in oyunudur diyenler, şunu açıkça söylemeleri gerekir..

Amerika ve İsrail, HTŞ'ye sözü geçiyorsa, Suriye ordusuna sözü geçiyorsa ve Esed'i bunlarla devirmeye gücü yetiyor ise 12 yıl niye beklediler.

Belli ki dün HTŞ'nin deviremeyeceği kadar güçlü olan Esed..

Bugün artık eski gücüne sahip olmadığı için kaçmak zorunda kaldı.

Dün Rusya'nın ve İran'ın güçlü desteği yanında olan Esed, artık eski desteği toplayamadığı için pes etmek zorunda kaldı.

Türkiye açısından Suriye'deki olayların iki boyutu çok önemli.

Birincisi Suriyeli göçmenler kendi ülkelerine dönecekler mi

İkincisi yıllardır mücadele ettiğimiz Suriye'nin kuzeyindeki PKK terör devleti yeni süreçte devreye girecek mi

Suriyeli göçmenlerin Esed, Suriye'nin başındayken kendi ülkelerine gitmelerini istemiyorduk.

Çünkü onları ölüme göndermiş olurduk.

Sosyal demokrat geçinen CHP'liler, lafa gelince hümanist öğretmeye kalkışan Ulusalcılar Suriyeli göçmenleri hemen kendi ülkelerine yollamak istiyorlardı.

Bu açıdan Türkiye adeta yarı yarıya bölünmüş şekilde iki farklı görüşü destekliyordu.

Bugün ise hemen hepimiz Suriyeli göçmenlerin kendi vatanlarına dönmeleri gerektiğini söylüyoruz.

Bu noktada buluştuk.

Düne kadar ulusalcılar ve Kemalistler PKK'nın Suriye'nin kuzeyinde bir terör devleti kurduğunu, Amerika'nın bunu organize ettiğini, artık bunun önlenemeyeceğini iddia ediyorlardı.

Biz ise böyle bir gelişmeye Türkiye'nin onay vermeyeceğini söylüyorduk. Devam ediyorduk, Türkiye'nin onay vermediği bir bölünmeyi, kim destek verirse versin gerçekleştiremeyeceğini hatırlatıyorduk.

Bugün geldiğimiz noktada Ulusalcılar düne kadar geçmiş olsun PKK devleti kuruldu bile noktasındaki görüşlerini sanki hiç dillendirmemişler gibi, Esed'in devrilmesi ile PKK terör devleti kurulacakmış gibi algı oluşturuyorlar.

Ama sahadaki gerçekler tam tersini gösteriyor.

En azından Fırat'ın batısında artık PKK yok.

Doğusunda da olmayacak.

Onu da süreç içerisinde göreceğiz.

Ama karşımızdaki ulusalcılar her gün söylem değiştiriyorlar.

Zaten kurulduğunu iddia ettikleri PKK terör devletinin, şimdi Esed devrildikten sonra esas kurulacağını öne sürüyorlar.

Münbiç'e bakıyorsunuz, PKK dün vardı bugün yok.

Tel Rıfat'a bakıyorsunuz, PKK dün vardı bugün orada yok.

Deyrizor'a bakıyorsunuz, PKK dün vardı bugün orada da yok.