akit'in manşetini okudunuz..

"Bunun adı uşaklık" diyor akit..

Gerçekten de..

Türk Silahlı Kuvvetleri'nde çalışıp..

Amerika'nın düdüğünü öttürmek, nedir

Hele hele..

Amerika'nın desteklediği ve maşa olarak kullandığı PKK'lı teröristlerin saldırısında, bir ay içinde 22 şehid verdiğimiz bir süreçte..

Şu ifadeleri kullanmak, TSK'da görev yapmış kişiye yakışır mı

Emekli Albay Orkun Özeller konuşuyor:

"Sınırdan bu kadar uzaklaşıldığında harekat hedefinden sapar!"

Senin görev yaptığın dönemde, sınırın içinde idik ama.

Bir ayda 22 değil, 60-70 şehid verdiğimiz zamanlar oldu..

Tebrik etsene, senden sonraki TSK yönetimini..

"Biz kendi sınırımızın içinde kalırken bile, bugünkünden çok fazla şehid veriyorduk. Siz sınırın ötesine geçtiniz.." desene..

Ama adamın aklı başka yerlerde..

Mesleği askerlik değil, teslimiyet sanki..

"Pençe Kilit Harekatı yanlış" diye de açıklama yaptığına göre..

"Biz oturalım.. Amerika ne diyorsa, ona tabi olalım" mantığında bir asker..

Yazık ki, yazık..

Bir diğer emekli asker NATO'da da görev yapan, şimdilerde ise Esenyurt Üniversitesi Öğretim üyesi olan Prof. Dr. Sait Yılmaz..

O da diyor ki:

"Oyunu kim kuruyorsa kazanan odur."

Bu adam Kurtuluş Savaşı'nda ordumuzda olsaydı..

İngiliz'den yana olmaz mıydı

Yunan'dan yana olmaz mıydı

O tarihde oyunu kuranlar onlardı..

Ama, oyunu kuranlar onlar olsa da..

Anadolu, hepsini temizledi.

Vahideddin'i teslimiyetçilikle suçlayan adamlar..

Kendileri teslimiyetçi söylemle ahkam kesiyorlar.

Üniversitede ders veriyorlar..

Bunların verdikleri dersten, gençlere ne fayda olur ki

YÖK'e sesleniyorum..

Bu sözde öğretim üyelerine, daha ne kadar sessiz kalınacak..

Halkın huzurunda bu cümleleri sarfedenler, derslerde kim bilir neler anlatıyorlardır..

Nasıl bir teslimiyetçiliği, gençlere aşılamaya çalışıyorlardır

Evet, aynı kişinin haberturk ekranından sarfedilen şu cümlelerine bakar mısınız:

"Ortadoğu'da oyunu kim kuruyor Batı kuruyor. Yani biz bu Batı'nın oyununun içinde kendimize ne yaptık, kazananın yanında değil, kaybedenin yanında yer seçiyoruz. Yani burada kaybedenin Hamas olacağını, Husi olacağını, İran olacağını biliyoruz. Ama son yaptığımız tercihlerle de bunu böyle söylüyoruz. Yani bütün Amerikan belgelerine bakarsanız, hep şunu söyler; Yani biz dünyayı ikiye ayırdık. Bizim yanımızda olanlar ve olmayanlar. Yani Türkiye onların yanında."

Bu nasıl bir vidansızlık.

Bu nasıl bir ahmaklık.

Bu nasıl bir vatana ihanet..

Amerika oyun kuruyormuş.

Bu oyunda biz, kazananlar olarak kurgulananlar kim ise, onların arasında olmalı imişiz..

Hak nerede

Boşver..

Hukuk nerede

Adaaam sen de..

İnsanlık nerede

Kim kaybetmiş ki biz de bulalım.

Vicdan nerede

Bulursak söylerim..

Tam da bu mantıkla hareket eden bir öğretim üyesi.

İnsanı insan yapan kavramların, Müslüman Türk'ün övüneceği ne kadar kavram varsa, hepsini reddeden, bu kavramların hepsinin boş olduğunu ima eden öğretim üyesi;

"Hukuku boşver" dercesine..

"Bebekleri boşver, kadınların öldürülmesi önemli değil, hastanelerin bombalanması bizi ilgilendirmez" dercesine, şöyle devam ediyor:

"Eğer çıkarlarına göre hareket etmezsen, başkalarıyla çıkarlarını birleştirilmesini sağlayamazsan yalnızlaşırsın!"