Siz kim, şehidlerin hatırasına sahip çıkmak kim
ALİ KARAHASANOĞLU
Saygı Öztürk'ün köşesine konuk olmuş.
Tam da Fetö'nün, askeri liselere sızdığı yıl, emekli albay Murat Tulga da, Harp Okulu'ndan mezun olmuş..
Saygı Öztürk'e konuk olan bir emekli asker ne zaman gördü isem..
Ya dindar insanlara hakaret etmek içindir..
Ya da, dandikten kahramanlık türküleri için..
Şimdi bir de buna, başaramadıkları PKK'yı bitirme işini, dindar-milliyetçi siyasetçiler son noktayı vuracak diye, istemezükçülük eklendi..
PKK silah bırakacak ya.
Bunun için Teröristbaşı Apo, çağrıda bulundu ya..
Saygı Öztürk, kapı kapı dolaşıyor..
Emekli komutanları.. Olmadı, emekli albaylar. Yakındır, emekli astsubayları konuşturup, "Bu nasıl olur" dedirtmenin envai çeşidini hayata geçiriyor..
Saygı Öztürk, "Şehit devren var mı" diye sormuş, emekli Albay Murat Tulga cevaplamış..
Pardon cevaplayamamış, yutkunmuş, sonra 20 kişiden 14'ünün ismini bir kağıda yazabilmiş..
Sorsak emekli albaya..
Aynı dönem Harp Okulu'ndan mezun olan 20 devren var, ancak 14'ünü sayabiliyorsun..
Büyük ihtimalle onu da arama motoruna sormuş, ama isimleri tam bulamamıştır..
Ama daha önemlisi..
"Bölücü teröre karşı mücadele etti" denilen bu emekli albayın, "Ne oldu da bu görüşmeler birden bire gündemimize girdi. Açıklanmalı" şeklindeki sözleri.
Anladınız siz onu..
PKK'nın silah bırakmasına karşı çıkıyor, albayımız..
Onun için de..
Devresi olan şehitleri sayıyor..
Şehitler sayılmaya başlandı mı..
Anlayın ki, kemalistler, yeni bir sürece evrilmişlerdir..
Her gün, her an sahip çıkmaları gereken şehitleri, işlerine geldiğinde hiç takmazlar..
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde, ne Saygı Öztürk, ne de emekli Albay Murat Tulga gibiler..
Çıkıp da "Şehidlerimizi, yıllıkta resimlerini gördüm. Hüzünlendim" demezler..
Orda..
"HDP CHP'nin adayına oy verecek mi Hah, tamam. Şimdi alnı secdeli Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı indirmenin vakti gelmiştir.. haydi aslanım" derler..
Mahalli seçimler öncesi mi
Şehitlerin ş'si bile akıllarına gelmez..
"Kent uzlaşısı sağlandı mı. Tamam, artık ölsem de, gözüm arkamda kalmaz. Kent uzlaşısı ile HDP ve CHP birbirlerine destek oldular mı. Ancak bu şekilde biz, Cumhur İttifakının adaylarını yenebiliriz" derler..
Ellerini ovuştururlar..
Seçim bitti. Seçimde, cumhurbaşkanlığı için olmasa da, mahalli seçimler açısından kısmi bir başarı da elde ettiler..
Ama sonra
Sonrasında, "Ah ah. Bizim devreden 20 şehidimiz var."
Keşke siz o 20 şehidin hatırasına her daim sahip çıksaydınız..
"Henüz mezarı yapılmamış, toprağının üzerine bırakılan çiçekler kurumamış olan kabrin yanında bir kadın, yanında iki küçük çocuğu vardı. Anne, ağlayarak, 'Beyaz giyme toz olurSiyah giyme söz olurGel beraber gezelimMuradımız tez olur' türküsünü söylüyordu. Meğer, eşiyle birlikte bu türküyü severlermiş, bu onların ortak türküsüymüş" diye şimdi yeni şehidler verilmesin diye, herkes elini taşın altına koyduğu bir dönemde, bu olayı hatırlatacağına..
Keşke.. Keşke..
Abdullah Zeydan, "PKK sizi tükrüğü ile boğar" dediği için, kayyım atandığında, CHP'liler PKK sempatizanına destek açıklamaları yaparken, bu hatıranı anlatsaydın..
Emekli Murat Tulga, bugün terör örgütüne silah bıraktırılırken, bu süreci baltalamak için "1985 Kara Harp Okulu İç Güvenlik Bölgesinde Şehit ve Gazi olan devre arkadaşlarım gözlerimin önünde. Kimi üsteğmenken, kimi yüzbaşı, kimi yarbayken gözlerini kırpmadan bu vatan, bayrak ve Türk Milleti için seve seve genç yaslarında şehit, gazi oldular" diyeceğine..
Bir başka PKK sempatizanı, "Siz Mustafa Kemal'in askeri değil, generali olsanız ne yazar" dediğinde ve bu sözünü geri almadan CHP ile kent uzlaşısı yaptığında bu sözleri hatırlatsaydın..
"Bugün tüm kamuoyunun gözünden, bilgisinden gizli yürüyen, kapalı kapılar ardında ne olduğu belli olmayan görüşmeleri kabul etmemiz mümkün değil" diyeceğine..
Ekrem İmamoğlu'nun, CHP adına açıklanan Esenyurt Belediye Başkan adayına, ailevi sebebler bahanesi ile geri çektirilip, HDP kökenli Ahmet Özer yerine aday gösterildiğinde,