Depreme hazırlıktı.

Kentsel dönüşümdü..

Sel baskınlarının sıfır diyebileceğimiz bir seviyeye indirecek altyapı çalışmalarının hızlandırılması idi.

Onlarca yıl ihmal edilip, AK Parti'nin son 10 yılında büyük bir hızla yapılmaya başlanan metro sayısını ve uzunluğunu artırma idi.

Metrobüs hatlarının artırılmasıydı.

İstanbul'un tümden trafik sorununun çözümüydü..

Park sorununun halledilmesiydi.

İstanbullunun su sorununun çözümü, evimizdeki musluklardan su içmeyi boşverin, en azından çayda kullanacağınız, zaten kaynadığı için çok da sorun oluşturmaması gereken suyun yeterli temizlikte olmasıydı..

İstanbulluları daha modern hizmetlerle buluşturmaktı.

Derken..

Biz bunların hiçbirisinde, CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu döneminde, bir ilerleme göremediğimiz gibi..

Birçok alanda geriye gidişler de yaşandı..

Öyle küçük küçük geriye gidişlerden bahsetmeyeceğim.

Eski yıllarla hiç kıyaslanamayacak kadar vahim bir tablodan bahsedeceğim..

Yaz aylarına doğru ilerliyoruz..

Allah korusun, Ekrem İmamoğlu'nun başkanlığındaki bir İstanbul'u, bu yıl asla çekemeyiz.

Diğer sorunları aktardım.

Yaz ayları ile birlikte tekrarlanma ihtimali güçlü olan sorunu aktardığımda, tüm İstanbullular bana hak verecektir.

Doğma büyüme İstanbul'da yaşıyorum..

Abartmıyorum, imkanların çok az olduğu eski yıllarda dahi..

Son 4 yılda yaşadığım sivrisinek istilasını görmedim, çevremden de duymadım..

Ekrem İmamoğlu'nun koltuğa oturduğu yıl, zaten yazın ortası idi.

O yıl pek bir sıkıntı yaşanmadı..

Çünkü AK Partili büyükşehir belediyesi, zaten yaz aylarına girmeden tedbirlerini almıştı..

Ama Ekrem İmamoğlu'nun belediye başkanlığı koltuğuna oturmasının hemen ertesi yılından itibaren, İstanbullulara geceleri bitmez kılan yeni bir sıkıntı nüksetti.

Korkunç bir sivrisinek istilası..

"Bu seneye mahsus olabilir. Biraz da yeni belediye yöneticilerinin acemiliğine denk gelmiştir" diye iyimser yorumda bulunmuştum.

Ama ertesi yıl da aynı. Sonraki yıl da aynı..

Hatta giderek, yaz aylarını aşıp, sonbaharı geçip, Aralık'ta bile yaşanan büyük bir ızdırap..

Öyle bireysel ilaçlama ile falan başedilecek gibi değil..

Özellikle geçtiğimiz yıl, pijamanızın üzerinden ısırabilecek kadar canavarlaşmış sivrisineklerle, sabahı zor eder olduk...

"Abartmıyorum" dedim..

İstanbullular zaten yaşadılar..

İstanbul dışındakiler de, internete girip, görebilirler:

Yiğit rumuzlu kişi şikayetvar'a yazmış:

"Kadıköy ve Maltepe'yi bölen Çamaşırcı deresi inanılmaz pis ve ilaçlanmadı, sivrisinekten cam, pencere açılamıyor, balkonlarda oturamıyoruz, evimiz sivrisinek doluyor. İBB, Maltepe Belediyesi ve Kadıköy Belediyesini acil göreve davet ediyoruz. Şu an teras sinek istilasında zor kaçtık."

Bir başka İstanbullu, Aleyna yazmış:

"Gümüşpınar Mahallesi Tankyolu Caddesi Amasyabağı Sokakta sıklıkla ilaçlama yapılmıyor. Sivrisineğe alerjisi olan kardeşim çok zorlanıyor ilaçlanmasını ve sivrisineklerden kurtulmak istiyoruz."

Fazilet rumuzlu kişi yazmış:

"Özellikle geceleri aşırı derecede sivrisinek oluyor, ilaçlama çok yetersiz, çok nadir yapılıyor, lütfen ilaçlama yapılsın artık... Uyku uyuyamıyoruz. Sivrisineklerden camları açamıyoruz."

Şikayetler böyle böyle gidiyor..

Yüzlerce şikayet.

İstanbul'da yaşamayan okurlarımız, "Canım internet sitelerindeki yorumlarla, koca ilin başkanını suçlamak ne derece doğru"