Sir Percy Loraine Atatürk için demiş ki..

Dün 10 Kasım idi..

Törenler ses getirmesin diye, Ak Parti iktidarı mı, 10 Kasım'ı pazar gününe denk getirmişti, tartışanlar var..

Onlar tartışmaya devam ededursunlar..

Atatürk'ü seviyor gibi görünenler, bakın neler yazmışlar

Emin Çölaşan ile başlayalım..

"Sir Percy Loraine Atatürk'ü anlatıyor" diyor..

Kim abi, Sir Percy Loraine

Sir Percy Loraine'nin övmesi, Mustafa Kemal'e bir şey kazandırmaz, kaybettirir.

Bunun farkında değil misiniz

Bu kadar mı emcüklendi beyinleriniz

Kim bu Sir Percy Loraine

Bir İngiliz diplomat..

Eee, bu İngilizler, İstanbul'u işgal eden İngilizler değil mi

Arap toplumlarından bir tanesi bile, Anadolu topraklarında tarihin hiçbir döneminde bir işgale imza atmadığı halde, "Araplar bizi arkadan vurdu" diyen hokkabazlar..

Bu ingilizlerle niye bu kadar samimi, niye övecekleri kişileri, İngilizler üzerinden övüyorlar

Bir başka Sözcü yazarı Rahmi Turan yazıyor:

"Atatürk'ü sevmek ibadettir."

Bu söz, dini kavramlar üzerinden, resmen bir istismar..

"Atatürk'ü sevmek şudur" deyin.. "Budur" deyin..

Ama dini kavramları niye kullanıyorsunuz ki

Dini niye istismar ediyorsunuz

Gerçekten Atatürk'ü bu kadar çok seviyorsanız, 1980'li yıllarda, Avrupa'dan getirdiğiniz çıplak kadın resimlerinin altına, ahlaksızca hayali notlar yerleştireceğinize..

Atatürk'ü sevmenizin gereği olarak, Onun sözlerini fotoğraflarının altına koyup,. gazete satış patlaması yaşasaydınız..

Bugün dahi..

"Atatürk'ü sevmek ibadettir" başlıklı yazıyı internette okurken, her iki yanında, kadın iç çamşarı reklamları koyulmuştu..

Sizin sevginiz bu mu, Atatürk'ü severken, bir yadan da iç çamaşırı reklamları ile, ne yapmak istiyorsunuz.

Belki daha önemlisi, Rahmi Turan'ın köşesinde, Atatürk'ü öveyim derken, Emin Çölaşan'ın göklere çıkarttığı İngiliz'in ifşa edilmesi..

Şöyle yazmış Rahmi Turan:

"Yugoslav Kralı Aleksandar Karacorcevic, 1933'te eşi mari ile birlikte İstanbul'a geldi. (..) Atatürk, kral ve Kraliçe'nin onuruna Dolmabahçe Sarayı'nda bir davet verdi. Kral bir ara, Atatürk'e doğru eğilerek: Ekselans, İngiltere Başbakanı Llyod George, İngilizlerin desteğiyle, Anadolu'nun işgal edilmesini, Yunanistan'dan önce bize teklif etti. Ama ben böyle bir işgali reddettim dedi."

Neymiş

İngiltere, önüne gelene Anadolu'yu işgal teklifi yapıyormuş

Neymiş, Emin Çölaşan gibi ahmaklar da, Atatürk'ü öveceğim diye Anadolu'yu işgal niyetindeki İngiliz muhiplikerini ispatlıyorlarmış.,.,

Sahi bunlar Padişah Vahdettin'i, İngiliz muhipliği ile suçluyorlardı değil mi

Bakın, İngiliz hayranı olanlar kimlermiş gördünüz mü

Devam ediyorum, Sözcü gazetesinde, Mustafa Kemal ile ilgili yazılara.

Uğur Dündar, "Anıtkabir" başlığı ile yazmış..

Ne demek istediği, ne anlatmak istediği belirsiz..

Ama başlığı verdik, yazıdan bir bölüm aktarmadan olmaz:

"Başbakan Celal Bayar'ın talimatıyla, Gülhane Hastanesi'nin Patolojik Anatomi Profesörü Lütfi Aksu tarafından tahnit işlemi yapılıyordu. Vücudun bozulmadan korunmasını sağlayacak olan solüsyon, 200 gram formalin, 1 gram sublime, 200 gram tuz, 10 gram acide pehenque ve 1 litre sudan oluşuyordu.'

Rahim Turan'a sormak lazım, "Tahniti de sevmek ibadet midir"

Bir soru daha, "Sonradan tahnit niye bozuldu"

Ve bir soru daha: "Bunda da, gericilerin bir parmağı varmıydı.."

Sözcü'de 10 kasım ile ilgili yazı çok.