Ahmet Davutoğlu'nun "etik siyaset yapacağız" diye çıktığı yolda, ahlaksız siyasetin en kral örneğini verdiği şu günlerde..
Hayır, sadece suçlamaları yapıp, içini doldurmadan geçmem..
"Dürüst siyaset yapacağız" diyerek AK Parti'den ayrıldığını, yeni parti kurduğunu ilan eden Ahmet Davutoğlu..
Eşinin başındaki örtünün yasaklanması için Anayasa Mahkemesi'nde dava açan Kemal Kılıçdaroğlu'nu, cumhurbaşkanı adayı olarak destekledi, kendisi de, seçilirse eğer Kemal Kılıçdaroğlu'nun yardımcısı olacağını söyleyerek seçime girdi!
Hayatı boyunca mücadele ettiğini ileri sürdüğü CHP'nin listesinden, partidaşlarını milletvekili adayı yaptı..
Bu mu dürüst siyaset. Bu mu etik siyaset
Bitti mi
Bitmedi..
CHP listesinden milletvekili seçildikten hemen sonra istifa edip, Gelecek Partisi'ne geçtiler.. Yani hülle yaptıklarını itiraf ettiler.
Bitti mi
Bitmedi..
10 milletvekili ile grup kuramadıkları için, SP'li 10 milletvekili ile biraraya gelip, SP çatısı altında grup kurduklarını ilan ettiler.. Siyasetin içine ettiler.. Kendi partilerinin internet sitesinde Gelecek partili gibi görünen isimler, Saadet Partisi'nin milletvekili olarak TBMM listesinde isimlerini yazdırdılar..
"Kirli siyasetin bile, bu kadar içine edilemez" dedirttiler..
Bitti mi
Yine bitmedi..
Hırs öyle gözlerini bürümüş ki..
20 milletvekilinden biri vefat etti.. 19 kişiye düştüler.
Grup kurmak için, ömürleri boyunca mücadele ettiklerini söyledikleri CHP'den bir milletvekili istediler..
Bugün dahi, dindar insanları nasıl zulmederim diye geceli gündüzlü planlar yapan CHP, bunların isteğini geri çevirmedi, bir milletvekilini CHP'den istifa ettirip, SP'ye transfer ettiler.. Böylece tekrar grup kurmuş oldular..
"Böyle siyasetin de, sizin de " beddualarına muhatap oldular..
Bunların hepsi bir kenara..
Kendilerinden bahsettirmek için..
Ne kadar derin olay var ise, hepsinde vicdansızca yorumlarla kamuoyu önüne çıkıp, algı oluşturuyorlar..
Son örneği, Cumhur İttifakı içinde duruşunu bozmayan MHP'yi bundan vazgeçirmek için Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı tehditler.. Hakaretler.. Şantajlar..
Önceki günkü, CHP'den ödünç vekil alarak kurdukları grubun toplantısında, Davutoğlu diyor ki: "Ülkücü şehitlerin son halkası olan Sinan Ateş'in eşiyle annesiyle helalleşeceksin Sayın Bahçeli."
Helalleşme konusunda sorun yok..
Ama Sinan Ateş'in eşi bile, "Benim Devlet Bahçeli'ye yönelik bir eleştirim yok" dediği bir ortamda.
Ahmet Davutoğlu'na ne düşer
Daha vahimi..
Sayın Bahçeli, Sinan Ateş'in eşine, annesine taziye ziyaretinde bulunsa..
"1,5 yıl sonra taziyeyle gitti" demeyecekseniz, ahlaksızca yine saldırmayacaksanız, ben de sizin önerinize katılayım
Ama biliyorum ki..
Pusuda bekliyorsunuz..
Kısacık bir birarada olma gerçekleşirse..
Vicdansızca, ahlaksızca saldırılara imza atacaksınız..
Çünkü sizin derdiniz Sinan Ateş değil..
Sizin derdiniz, Tayyip Erdoğan'ı devirmek..
Sandıkta yapamadınız..
Şimdi ayak oyunları ile yapmaya çalışıyorsunuz..
Ve Ahmet Davutoğlu'na azıcık dürüstlüğü kaldı ise.. Minnacık ilkelere saygısı var ise..
Kendisine hatırlatayım..
İstanbul savcısı Selim Kiraz, adliyede vazifesi başında iken, DHKPC'li teröristler tarafından şehid edildiğinde, Davutoğlu Başbakan koltuğunda oturuyordu.
Şimdi, Sinan Ateş cinayeti ile ilgili olarak 22 kişi tutuklu olduğu halde, "Katiller korunuyor" algısı oluşturan Davutoğlu..
Cevap versin bize: "Selim Kiraz sebebi ile, iki DHKPC'li terörist, olay yerinde etkisiz hale getirilmişti. Peki gerisi, onlara yardım ve yataklık edenler.. Silahı temin edenler.. Gözcülük yapanlar. Azmettirenler.. Cinayeti meşru gibi göstermeye kalkışanlar. 'Mecbur bırakıldığımız eylem idi' diyerek suçu kahramanlık gibi göstermeye kalkışanlar.. Evet bunlardan kaçı tutuklu