Sevr 1.0'ı da Sevr 2.0'ı da alnı secdeliler çöp yaptı
Ali Karahasanoğlu
Sevr denilen, birilerinin hayalindeki, asla yürürlüğe girmemiş bir anlaşma taslağının dün yıldönümü imiş.
Medya organlarında, sosyal medya hesaplarında, Kemalist solcuların bu dandik Sevr dayatması ile ilgili asparagas yalanları yoğun olarak tartışılıyordu.
Hiçbir zaman için yürürlüğe girmemiş bir anlaşma, sanki yapılmış, imzalanmış, yürürlüğe girmiş, hayata geçirilmiş gibi gösteriyorlardı.
Düne kadar "hain Padişah Vahdettin imzaladı" diyorlardı.
Neyse ki emekli general Naim Babüroğlu lütfetmiş, bu sefer anlaşmayı Vahdeddin'e değil, Vahdeddin'in emir buyurduğu bir kişiye imzalattırmışlar.
Yıllardır bu cahillere anlatıyoruz, anlatıyoruz, anlamıyorlar.
Sevr bir dayatmadır, hiçbir zaman Osmanlı tarafından kabul edilmemiştir, yürürlüğe girmemiştir.
Anadolu'nun, batılı emperyalistler tarafından bölüşülmesini öngören Sevr dayatması Osmanlı tarafından kabul edilmemiştir.
Anlamıyorlar, anlamak istemiyorlar.
Bir başka emekli amiralleri ise, hiç utanmadan Sevr anlaşması ile bugünü kıyaslamış ve iki ile ikiyi çarpmaktan bile, neticesini söylemekten bile aciz bir kafa yapısıyla, Türkiye'nin bugünkü durumunun Sevr 2.0 olduğunu iddia etmiş.
Sevr 1.0 yok ki, Sevr 2.0 da olsun, yalan söylemeyi adet haline getiren şımarık solcu.
Sen dedin diye, Sevr 1.0, Sevr 2.0, Sevr 3.0 mı olacak, sanıyorsun.
Önce bu şımarık solcunun paylaşımını size aktarayım.
Sonra on yaşındaki çocuğun bile, "bu nasıl bir manyak adam, bu nasıl bir geri zekalı" diyerek eleştireceği yanlışları sıralayayım.
Emekli amiral Türker Ertürk yazıyor:
"Bugün 10 Ağustos 1920'de Paris'in Sevr banliyösünde imzalanan antlaşmanın 105. yılı. Osmanlı'nın bu hale gelmesinin ve yarı sömürge durumuna düşmesinin nedeni; çağın gerisinde kalması, sorunlarını çözememesi, dinsel düşünceden akılcı ve bilimsel düşünme evresine geçememesiydi."
Bu klasik, din karşıtı söylemleri, ilkokul birinci sınıftan itibaren hepimiz okul kitaplarından okumuş, resmi tarih söylevcisi öğretmenlerden dinlemişizdir.
Bu geri zekalı kafa, Osmanlı'nın 5 asır cihana hükmettiğinden hiç bahsetmez.
Hep yıkılma dönemini anlatılırlar.
Çünkü Osmanlı'ya düşmandırlar.
Osmanlı'yı kötüleyip, büyük bir devrim gibi gösterdikleri yeni kurulan cumhuriyetin fötr şapka ile ülkeyi kalkındıracağını zanneden yanlış uygulamalarını gizlemek için, hayali ihanetler uydururlar. Hayali kahramanlar üretirler.
Osmanlı bilimsel düşünme evresine geçemedi de, cumhuriyet mi, fötr şapka mecburiyetine geçerek, bilimsel düşünme evresine geçti
Madem Osmanlı, bilimsel düşünme evresine geçemediği için yıkıldı. Cumhuriyet niye, 80 yıl yerinde saydı. Kılık kıyafet ile uğraşıp, kendi ülkesinin alimlerini şapka giymediği için darağacında sallandırdı.
Almanya 1. Dünya Savaşı'ndan taş üstünde taş kalmayacak şekilde çıktıktan sonra, 2. Dünya Savaşı'nda onlarca komşu devleti ile aynı anda savaşacak kadar bir güce ulaşmıştı. Sonunda 2. Dünya Savaşı'nda da Almanya'da taş üstünde taş kalmadı. Ama 15 yılda yine kalkındılar ve Türkiye'den işçi ithal eder pozisyona geldiler..
Almanya 80 yılda iki defa sıfırdan zirveye çıktığı halde.
Türkiye 80 yılda bir kere bile zirveye çıkamamıştı.
Türkiye, 2. Dünya Savaşı'na girmeyen bir ülke olmasına rağmen 80 yıldır Almanya'nın çok çok gerilerinde, olduğu yerde patinaj yapıp duruyor.
Neyse ki, Ak Parti iktidarı sayesinde Türkiye, son 23 yılda inanılmaz gelişmeler yaşamaya başladı.
Son 23 yıldaki kalkınma başarısının somut verilerini aktarmadan önce, şımarık Kemalist Türker Ertürk'ün, aklımızla alay edercesine, Sevr anlaşması üzerinden dindarlara yaptığı hakaretin son cümlesini de sizlere aktarayım:
"Bugün ne yazık ki Osmanlı'ya öykünen aynı zihniyet tarafından yönetiliyoruz ve bunun sonucu olarak Sevr 2.0 gündemde."
Küstah Türker Ertürk'ün iddiası şu:
Osmanlı'nın yıkılışındaki yöneticilerle, bugünkü yöneticiler aynı.
Her gün Amerikan şakşakçılığı yapan ve bu sebeple de Türklüğünden şüphe duyduğum utanmaz Türker Ertürk.
Azıcık bir utanma duygun kaldıysa, "Suriye'nin kuzeyinde YPG terör devleti çoktan kuruldu" diye ahkam kestiğin o sözleri hatırla ve bu milletten özür dile.
Türkiye, senin iddia ettiğin gibi, Sevr dayatma planlarındaki taslaklarda düşünüldüğü gibi bölünmüyor.
Hatta sadece Türkiye bölünmüyor, Türkiye'nin gücü öyle bir noktaya geldi ki, komşusu Suriye'nin bile bölünmesine izin vermeyeceğini masaya yumruğunu vurarak söyledi ve dinletti.