Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan'a açık mektup

Saadet Partisi Genel BaşkanıMahmut Arıkan'a açık mektup

ALİ KARAHASANOĞLU

Milli Görüş çizgisinin hem mana olarak, hem de kurucu lideri Necmeddin Erbakan'ın yakın arkadaşlarının birçoğunun yönetiminde olması hasebi ile temsilcisi konumundaki Saadet Partisi'nin genel başkanısınız..

Bu ülkeyi yönetme iddiasındasınız.

Birçok insanın, "Başka partiye asla oy veremem" dediği parti olmanın yanısıra, milyonlarca seçmenin de, "Bugün oy verdiğim partinin başına bir şey gelirse, ikinci alternatifim, tartışmasız Saadet Partisi'dir" dediği bir partinin genel başkanısınız..

Lütfen açık konuştuğum için, beni mazur görünüz..

Lafı dolandırmayı bilmem..

Çaktırmadan laf yarışına girmekten, ima yolu ile kısır tatışmaya girmekten, söylenilecekleri dolaylı ifade etmekten hazzetmem..

Bodoslamadan soracağım..

Net soracağım.. Cevabı gelirse de, net olarak söylüyorum, bu köşeden yayınlayacağım.. Mahkeme kararı istemeyeceğim. Açıklamayı noterden gönderme şartı aramayacağım..

Bir yıllık, iki yıllık olaylarla, belki sizin de bizim de hafızamızdan çıkmış konularla sizi de kendimi de yormadan..

Son aktüel somut olayları aktarıp, Saadet Partisi'nin görüşünü soracağım.

1) Diyanet İşleri Başkanlığı görevini dolduran Prof. Dr. Ali Erbaş'ın CHP'liler tarafından yoğun olarak eleştirildiği tesettür hutbesi hakkında ne düşünüyorsunuz Hutbede İslam'ın emirleri mi anlatılmıştır, siyasi bir söylemde mi bulunulmuştur. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka'nın hakaretleri hakkında partinizin görüşü nedir Sizin iktidarınızda, verilen hutbe mi okunacaktır, Nazlıaka'nın isteği mi yerine getirilecektir

2) Dünkü internet sitelerinde canlı bir gelişme olarak verilen haberlerden birisini aktarayım.. Türk toplumunun örf ve adetlerine aykırı şarkıları ve ifadeleriyle sıkçagündeme gelen Mabel Matiz isimli dinin kavramlarını tahrip etmek isteyen provokatörün 'Perperişan' şarkısındaki sözlerinin kamuoyunda büyük tepki çekmesi üzerine, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı erişim engeli talebinde bulundu. İçişleri Bakanlığı da, "Mabel Matiz hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun 226'ncı maddesi kapsamında, İçişleri Bakanlığımızca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur." açıklaması yaptı. CHP'li birçok isim, hem erişim engeline, hem suç duyurusuna itiraz ettiler.. Saadet Partisi olarak sizler; Aile Bakanlığı, erişim engeli kararı, İçişleri Bakanlığı'nın suç duyurusu hakkında ne düşünüyorsunuz Saadet Partisi iktidarda olsa idi, aynı uygulamalara mı imza atardı CHP'nin eleştirileri çerçevesinde mi icraat sergilerdi

3) Kızılcık Şerbeti isimli bir dizinin senaristinin, genç kızlarımızı tahkir ederek, "Liselerde, üniversite yurtlarında para karşılığı seks yapan kızlar var ve bu normal" sözleri hakkında ne düşünüyorsunuz. Bu senarist gözaltına alındı. Bu sözlerin soruşturulmasına CHP'lilerden büyük tepki geldi.. Saadet Partisi iktidarında, bu tür sözler için savcılık soruşturması açılır mı, CHP'lilerin eleştirileri gibi, bunların düşünce özgürlüğü kapsamında kaldığını mı söylersiniz

4) RTÜK'ten dün yapılan açıklamada, "5 dijital platformda yayınlanan bazı içeriklerin 'milli ve manevi değerlere aykırı bulunması' sebebiyle, bu platformlara üst sınırdan para cezası ve katalogdan çıkarma kararı alındığı" belirtildi. Kararın gerekçesinde, eşcinsellik propagandası sebebi ile ceza verildiği belirtiliyor. Kararın metnine ulaşamadım. Ancak, önceki benzeri kararların hemen hepsinde, CHP kontenjanından RTÜK'e üye olan isimler, bu kararlara itiraz ediyorlar ve cezanın reddini istiyorlar. Saadet Partisi olarak, son verilen karardaki 5 dijital platforma RTÜK'teki çoğunluğun verdiği ceza kararı mı doğrudur, yoksa CHP'li üyelerin (muhtemel) itirazları mı doğrudur Saadet Partisi'nin bu konuda görüşü nedir Saadet Partisi kontenjanından üyelerin çoğunlukta olduğu bir RTÜK'de aynı karar mı verilirdi, yoksa CHP kontenjanından gelen üyelerle birlikte, SP kontenjanından gelen üyeler de "eşcinselliği meşrulaştıran platformlar" için özgürlük yönünde mi oy kullanırlardı

5) CHP'yi desteklemekten asla geri durmayan Cumhuriyet Gazetesi, CHP'lilerden de görüş alarak, dünkü nüshalarında "Diyanet'in desteklediği 'manevi rehberlik' uygulamasına uzmanlardan tepki var" haberi yayınladılar..

Diyanet İşleri Başkanlığı ve bazı üniversitelerin organizesinde, "manevi rehber" uygulaması başlatılmış.. Bu kapsamda yakın tarihte, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı yetkin görevlilerin, hastaneleri ziyaret ederek, tedavi gören insanlarımıza manevi destekte bulunmaları eleştirilmiş. Okullarda öğrencilerimizin kötü alışkanlıklara kapılmamaları için, çalışmalar yapılması eleştirilmiş. CHP'liler bu uygulamaya hemen son verilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Saadet Partisi iktidarında, CHP'nin itirazı çerçevesinde mi, yoksa bugünkü uygulama çerçevesinde mi hareket edilecektir Hatta bu uygulamanın, CHP'nin tüm itirazlarına rağmen, aslında geç kalmış bir uygulama olduğu yönündeki eleştirime hak verir misiniz