Rüşvet siyasi suç, cinayet siyasi suç, soykırım bile siyasi suç!

Rüşvet siyasi suç, cinayet siyasi suç, soykırım bile siyasi suç!

Ali Karahasanoğlu

Ekrem 160 milyarı uçurmuş…

142 farklı eylemi var.

Binlerce yıl hapis cezası isteniyor…

Aleyhinde 70 itirafçı var…

Hiç sorun değil arkadaşlar…

AK Parti'nin dürüstlüğünü yeterli görmeyip, "etik siyaset" diyerek yola çıkan ve en sonunda yolsuzlukların, yasakların mimarı CHP'ye yamanan Gelecek Partisi ve onların çıkardığı Karar gazetesi, Ekrem İmamoğlu hakkındaki isnatları hiç ciddi bulmamış…

Okuyup da eleştiriyorlar sanmayın…

Okumaya ihtiyaç duymuyorlar…

Ekrem onlar için tek ve son can simidi.

O ellerinden kayıp giderse…

Yüzlerine kim bakar ki…

Önceki gün başladığım iddianame okumamda, daha 500'lere bile gelemedim…

Ama Ahmet Taşgetiren ağabeyimiz, işin kolayını bulmuş…

"Şunun içine bir kova su katayım, olayı sulandırayım" demiş…

Ve başlığı bulmuş:

"Oy verenler de örgüt mensubu mu"

Aaaa, çok güzel bir başlık bu Ahmet abi…

Ekrem iki villayı bedavaya almış.

Savcı, onlarca suçlama ile birlikte değerlendirdiğinde, Ekrem'i suç örgütü başı olarak suçlamış…

Sen bu işi sulandırmak için, "Ekrem'e oy verenler de örgüt üyesi sayılacak mı" diye sorarak, üzerine düşen vazifeyi yerine getirmeye çalışıyorsun…

Öyle mi

"Bir dava örgüt çerçevesine oturtulduğunda artık çok sıradan bir faaliyet bile örgüt çalışması şeklinde değerlendirilip suç niteliğine büründürülebiliyor" diyor Ahmet abi..

Sana öyle geliyor olabilir, Ahmet abi…

Bir hukukçu olarak bana hiç öyle gelmiyor… Benim için, yetimin kör kuruşuna el uzatmak, örgüt suçundan önemli…

Eminim savcı için de öyle…

Ve onun içindir ki, 142 ayrı eylem tek tek irdelenmiş… 142 sayfada iddianame bitirilebilecek iken…

"Elde ettiğimiz tüm bilgileri buraya yazmazsak, biz de yetimin malına el uzatan adamı korumuş oluruz" mantığı ve hassasiyeti ile…

Her şey 3.800 sahifelik iddianameye aktarılmış…

Ve rüşvetler için, irtikâplar için, kara para aklama suçları için binlerce yıllık hapis cezası isteniyor…

Örgüt yöneticisi olduğu için değil…

Ama Ahmet abi işi sulandıracak ya…

Yetim hakkına el uzatanların avukatlığını yapacak ya…

"Ahtapot" kelimesinin iddianamede 4 defa geçtiğini aktarıp, bunun üzerinden savunma yapıyor.

Bu çok önemli imiş. Çünkü Cumhurbaşkanı önceden "ahtapot" ifadesini kullanmış…

Ah be Ahmet abi…

Solcu kemalistlerin böyle de tuzağına düşülmez ki…

Onlar kulağına üflüyor, sen de papağan gibi tekrarlıyorsun…

Ben de kulağına üfleyeyim, bakalım yazacak mısın: "İddianamede 'örgüt lideri' ifadesi tam 342 defa geçiyor… Ama Tayyip Erdoğan'ın ağzından biz, örgüt lideri ifadesini hiç duymamıştık."

Haydi cevap ver, Ahmet abi… Yoksa savcının Cumhurbaşkanının emrini dinlemediğini mi söyleyeceksin… Burdan mı maraza çıkaracaksın.

Tayyip beyin, Ekrem'in gerçek soyadı olmayan "İmamoğlu"nda geçen 'imam' kelimesi sebebiyle, suç örgütünün ismini böyle nitelendirilmesinden pek hoşnut olmadığını önceki aylarda basında yer alan kulis bilgilerinden duymuştuk…

Ama savcı, 415 defa, "İmamoğlu suç örgütü" demiş…

Eee. Buradan nereye varacağız şimdi biz

"Ekrem İmamoğlu çalmamıştır, pırlanta gibi bir cumhurbaşkanı adayıdır" sonucuna mı varacağız

"Ahtapot 4 defa geçti… Cumhurbaşkanı da önceden 'ahtapot' demişti. O halde, Ekrem İmamoğlu yolsuzluk yapmamıştır" mı diyeceğiz…

Yaptığı yolsuzlukları 3.800 sayfayı dolduran Ekrem İmamoğlu'nu savunan Karar yazarı sadece Taşgetiren değil…

İbrahim Kiras kardeşimiz de, "CHP'nin ittifaksız seçim kazanma şansı" diye başlık atmış yazısına…

"İddianame"nin "i"sinden bahsetmeden kaleme almış yazısını…

Nasıl yürek ama…

Nasıl dürüstlük bu

Nasıl ahlak

"İddianameye bakmayalım. 'Ekrem İmamoğlu sayesinde, CHP artık tek başına iktidara gelecek' mavalı okuyayım. Nasıl olsa, bu andan sonra, küçük bir ihtimal de olsa, kazandık kazandık. Kazanamazsak zaten daha başka kaybedeceğimiz hiçbir şey kalmayacak…" diyorlar..

Sabahtan akşama kadar AK Partililere suç yükleyen Fehmi Koru da, "Beni unutmayın. Ben de buradayım. Ekrem kardeş çıkarsa, beni de görsün" diyerek, "'Masumiyet karinesi' mi, o da ne ki" başlığı atmış yazısına…

Bakın; Fehmi abi, "iddianame" kelimesini yazısında geçirmiş işte…

Ne istiyor Fehmi abi

"Siyasi bir davada yargılanan insanların, suçları sabit görülürse cezaevine götürülene kadar kendilerini savunmalarını sağlamaya yarayacak özgür bir ortamda bulunmaları gerekmez mi" diyor.

Bu kafaya göre, rüşvet alırsınız, siyasi dava olur. Yolsuzluk yaparsınız, siyasi dava olur. Adam öldürürsünüz, siyasi dava olur…