"Önce ahlak" diyenin yanındaki adam kim

Sözcü gazetesinden, yakın süreç içinde birkaç başlık aktarayım..

"Devlet ilkokulunda bunu da yaptılar: Okulda namaz"

"Tertemiz alnını Arap'a öptürttü"

"Dindar nesil için dindar öğretmen atadılar! Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde sonunda bunu da gördük" (Feraceli öğretmen manşet)

YÖK Başkanı'nın Anayasa'yı çiğneyip türbana kapıyı aralamasına CHP tepkili: Yakında ünversitelere türbansız girilmeyecek"

"İktidar, 10 yaşındaki çocukları okulda türbana soktu: Hedef 2023 Bunlar bu gidişler doğmamış çocuğa bile türban takacak!" (Anne karnındaki bebeğe görselde türban takılmış manşet)

"Atatürk Havalimanı bir daha açılmasın diye piste cami yapıyorlar"

"İçkiyi üreten, satan ve servis eden lanetliymiş"

Daha onlarca, yüzlerce manşet aktaralım.

Kafa, bu kafa..

Dindara mesafeli, hatta dindara düşman bir kafa..

Bu sözcü gazetesinin televizyonuna Yeniden Refah partili isimler artık abone oldular..

Tabii ki, hangi televizyona çıkıldığı değil, ne konuştuğunuz önemli..

Ama kimse bize tilkilik yapmasın.. Özellikle hatırlatayım, çıktığınız kanalda ne konuşmadığınızkonuşamadığınız da önemli..

Yeniden Refah Partisi'nin Genel Başkan Yardımcısı Doğan Aydal, önceki akşam yine Sözcü TV'de idi..

Yanıbaşında kim vardı diye merak ediyorsanız, söyleyeyim.

Tam da Yeniden Refah'ın, "Önceki ahlak" sloganının zıt kutbu, Özgür Karabat..

Önceki yıllarda CHP kongresinde bir bayan ile tanışmış.

Yalan olmasın, hemen o akşam mı. Yoksa ertesi akşam mı..

Çekmeköy'de bir evde buluşmuş..

"Önce ahlak" sloganının boş olduğunu, fiiliyatları ile ispata çalışmışlar..

Ama..

Kadının arkasındaki güçlerde, "Önce ahlak" sloganına bağlı kalınmaya ihtiyaç olmadığı kanaati bir aşama daha üst perdeye taşınmış olmalı ki..

O tarihte CHP milletvekili olan Özgür Karabat ile av niteliğindeki kadının görüntüleri kayda alınmış..

Sonra da.

Özgür Karabat'a teklifler sunulmuş:

"Senin Ekrem İmamoğlu ile aran iyi. Şu kadroya bu kişinin getirilmesini istiyoruz.."

Tekliflerin ne kadarı yerine getirilmiş, bilmiyoruz..

Ama iş "İBB Genel Sekreterliğine şu kişinin atanmasını istiyoruz. Yoksa ..." noktasına gelince..

"Yoksa"nın arkasından ne geleceğini siz tahmin ediyorsunuzdur..

Yoksa, görüntüler sosyal medyadan paylaşılır..

Şantajcılar hedef büyütüp, İBB Genel Sekreterliğini isteyince..

Şimdi YRP'li Doğan Aydal'ın yanından, "AK Parti şöyle kötü.. Böyle kötü" modunda eşlik eden Özgür Karabat da, soluğu savcılıkta almış.

Kamuoyu da, şantajcıların ve gayrı ahlaki ilişkinin varlığından, böylece haberdar oldu..

Şimdi bu Özgür Karabat ile, siyaset konuşulabilinir mi

Bu Özgür Karabat ile, ülkemiz insanlarının daha iyi hizmet alması konuşulabilinir mi

Adamın aklının nerede olduğu, yaşanan vukuatla sabit..

Peki bu adamı yanına alıp, YRP'li bir ismin, oturup ülke konularını konuşması anlaşılır bir şey mi

Bence değil..

Ama Tayyip Erdoğan düşmanlığı, insanları bu derekelere düşürüyor..

Yanında gayrı ahlaki ilişkisi yüzünden şantaja uğrayan CHP milletvekili..

Karşısında, hemen her gün birinci sayfasından dindar insanlara saldıran Sözcü gazetesinin moderatörü..

YRP'li Doğan Aydan konuşuyor da, konuşuyor..

Hani bir tane AK Parti'nin yanlışını söylersiniz, arkasından da, "Sözcü gazetesindeki 'Okulda namaz' başlıkları ile bu ülkenin sorunları çözülmez. Bu anlayışı da kabul edemiyorum" dersiniz..

Veya, zaten 5 yıldır üç büyük şehri yöneten CHP'nin uygulamalarından da araya bir tanesini sıkıştırıp, "Bakın şu uygulama da çok yanlış" dersiniz..

Doğan beyin aklına gelmedi ise..

Ben hatırlatayım: "Erbakan hocamızın temel ilkesi denk bütçe yapmaktı. Denk bütçe konusunda sadece merkezi yönetim değil, belediyeler de aynı kurala uygun hareket etmesi gerekir"