Mustafa Kemal'in askerleriyiz!

Mustafa Kemal'in askerleriyiz!

Ali Karahasanoğlu

Mustafa Kemal'in askerleriyiz..

O halde istediğimize küfrederiz..

CHP arkamıza yapışır..

DEM bizimle ilgili konuşmama kararı alır.

"Biz etik siyaset yapacağız" diyen Gelecek Partisi susar.

"Ahlakımız dejenere oldu, bu nasıl iş" diye ter ter tepinen Saadet Partisi yönetimi, "Biz o konuda konuşmayız" der..

Laikçi kemalistler mi

İşte onlar, bu sessizliğe bürünenlerin sırtından, hiç utanmadan, küfürbaz teğmenleri savunurlar..

Geçtiğimiz yıl yaşanan Tuzla Piyade Okulu'ndaki küfürlerin hesabı sorulmadığı içindir ki, bu yıl Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde, kılıçlı yemin skandalı yaşandı..

Şimdi ortaya çıkıyor ki, kılıçlı yeminden bir gün önce prova da yapılmış.

Her şey planlı, her şey hazırlıklı..

Yüze yakın teğmen, illegal yemin etti, kılıçları çektiler.

Sadece iki tanesi, ihraç istemi ile Yüksek Disiplin Kurulu'na verilmiş.

CHP ve avanesi kıyametleri kopartıyorlar..

Esas kıyameti bizim koparmamız gerekir..

"100'e yakın adam kılıç çekmiş, siz bizimle alay mı ediyorsunuz ki, iki kişiye ihraç istiyorsunuz" dememiz gerekirken..

Adamlar bir de utanmadan, "Tabii ki kılıç çekecekler, tabii ki yemin edecekler" diye efeleniyorlar..

Bu; olayın bir yanı..

Aslında olayın diğer yanında da..

Öyle gizli gizli yürütülen, işler var ki.... Şaşar kalırsınız..

"İki kişi için kesin ihraç istenmiş." Bunu anladık.

Peki diğer kılıç çekenlerden hiç mi bir kişiye uyarı, kınama, vesair ceza verilmiyor.

Tahminim şu:

Kamuoyunun verdiği tepkiye göre, adım adım ilerleniyor..

Sessiz kalınırsa, o iki kişiye de ihraç verilmeden dosya kapanacak.

Düşük ceza verilmesi gereken kişilere de, şu an hiçbir açıklama yapılmayarak, adeta karambole getirip, iş bitirilecek.

Şimdi ben yazıyorum. Birkaç kişi daha yazınca, belki de bir açıklama daha yapacaklar..

"Aaa. Açıklamamış mıyız. Biz şu kadar kişiye de şu cezayı vermiştik" diyecekler..

Kılıçlı yemini çözebilmemiz için..

Bir yıl önce, Tuzla Piyade Okulu'ndaki skandalı çözmemiz gerekir..

Tuzla Piyade Okulu'nda, yine kendilerini Atatürkçü olarak tanıtan teğmenler, ne yapmışlardı

WhatsApp grubunda yaptıkları paylaşımlardan birkaçını sunayım:

"B.A: Bence dilekçeyle uğraşmak boş. Direkt bunların gırtlağına bizzat çökmek gerek."

"H.K.: Kuzey Irak'ta biriniz filan yanıma düşer, onu teröristten önce ben gn s (küfür)"

"A.C.K: Pn (küfür) yemeğine ufak ufak siyanür katacaksın, yavaş yavaş ölecek p"

"A.: O bazı cemaatçi o ç (küfür) bugün devletin imkanları arkanızda olabilir ama ilk fırsatta sizi yok edeceğiz."

"M.C.: O evlatları cemaatlerinizi s t süreceğiz bir gün."

"E.S.: Ya benim anlamadığı bu o ç cemaatçilere sövüyoruz. Lan beyniniz yok anladık, ananız da mı yok o çocukları, çıksanıza ortaya."

"B.I.: Anaları istememiş, cemaate yollamış, o çocuklarını Arap çölü ne yapsın."

"B.B.: Ne kadar Atatürk düşmanı o ç varsa s gitsin medresesine şeyhiniz sizi.

"H.C.G: Sakin olun daa. Analarını hocalarını s. (küfür) deyip durmayın, not alın, günün birinde illa ki kullanırsınız uzak olmayan gelecekte"

"C.Ç: Bu ne a k (küfür) mescit değil cami yapmışlar."