"Liderimiz Yeşil" sloganı için de 'demokratik hak' diyecek misiniz

ALİ KARAHASANOĞLU

Biz onlar gibi yalaka değiliz. Biz siyasi menfaatler uğruna, gözümüz yanlışları görmezden gelemez..

"Ne güzel işler rayına giriyordu. DEM'i, CHP'nin yanından çekip çıkarmıştık.. Olsun canım, bazı yanlışlarını da görmezden gelelim" demeyiz.

"Ne yani, CHP'nin yanında mı dursunlar" diyemeyiz..

Ama..

Ümit Özdağ gibi, kişiliksiz, çıkarcı bir kafa yapısı ile olaylara yaklaşmadığımızı ispat için, bu tutarlı davranışımızdan asla taviz vermeyiz..

Ümit Özdağ ne yapıyordu

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu olduğunda..

CHP'nin hem de asker kökenli milletvekilleri, "HDP'ye de birkaç bakanlık verilebilir, ne var bunda. CHP'ye cumhurbaşkanı seçtiriyorlar. Bundan çekinmemeliyiz" dediği bir konjonktürde..

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da, "Bana da üç bakanlık ve MİT başkanlığını verirseniz; HDP'nin de içinde bulunduğu o koalisyonda yer alırım" diyordu..

"Ben, PKK sizi tükrüğü ile boğar diyen adamlarla birlikte aynı koalisyonda olmam" diyemiyordu..

Dahasını söyleyeyim..

İki örnek vereceğim..

14 Mayıs 2023 cumhurbaşkanlığı seçiminden hemen iki hafta önce, Mardin'in Nusaybin ilçesinde, PKK'lı teröristlerin saldırısında Astsubay Mehmet Gündüz şehid oluyordu..

Evet, 14 Mayıs cumhurbaşkanlığı seçimine giderken, PKK için "terör örgütü değildir" diyen HDP'lilerin desteği ile CHP cumhurbaşkanlığını kazanmaya çalışıyor, Ümit Özdağ da, ikinci turda o ekibe destek veriyordu..

Yine aynı süreçte, 14 Mayıs seçiminden bir ay önce, terör örgütü PKK/YPG'nin, Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı üs bölgelerine düzenlediği saldırıda dört askerimiz yaralanıyordu..

Yani, PKK'lı teröristlerin saldırılarının devam ettiği bir süreçte cumhurbaşkanlığı seçimi yaptık.

O cumhurbaşkanlığı seçiminde Ümit Özdağ, HDP'nin olduğu koalisyon içinde yer aldı..

HDP'lilerin o dönemde "Biji Apo" demeyi boşverin, bir de destekledikleri terör örgütü tarafından askerlerimizin şehid edildiğini hatırlatıp, muhataplarımızın ne kadar ikircikli, ne kadar tutarsız, ne kadar çıkar peşinde koşan insanlar olduğunu tescilleyip, biz bugüne gelelim..

Hafta başı DEM grubunda, partiyi ziyarete gelenler, 50 bin insanın ölmesinin müsebbipleri arasında yer alan teröristbaşı için "Yaşasın Başkan Apo" rezil sloganını atmışlar..

Bekliyorsunuz ki, DEM'li politikacılar, "Yanlış oldu. Sürece katkı sağlamaz.. Biz barış isterken, böyle sloganlarla barış gelmez" desinler..

Dememişler..

Oturmuşlar bir de açıklama yapmışlar:

"Son derece demokratik bir hak".

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Meclis'teki grup toplantısı sırasında atılan terör örgütü PKK'nın başı Abdullah Öcalan lehine sloganlarla ilgili yaptığı açıklamada, "Her siyasi partinin grubuna gelenler, taleplerini iletmek isteyenler slogan atabilir. Her siyasi partinin grubunda slogan atılıyor. Son derece demokratik bir hak. Spesifik ve gizli bir ajandamız yok bizim" demiş..

Kusura bakmayın.

Biz Ümit Özdağ değiliz..

Biz CHP değiliz. Kemal Kılıçdaroğlu değiliz..

Biz Müsavat Dervişoğlu değiliz. Biz İyi Parti gibi yapamayız..

PKK asker şehid ederken bile, kendi partimizi düşünüp, kendimizi düşünüp, PKK ile iş tutanlarla koalisyon içinde olup...

Sonra DEM elimizden kayıp gittiğinde, düne kadar koalisyon ortaklığı yaptığımızı unutturup, PKK ile işbirliğini yeni öğreniyormuşuz gibi, algı yapamayız..

Dün ne diyorsak, bugün de onu söyleriz..

Dün HDP'yi, PKK'yla ilişkisi sebebi ile eleştiriyorduk..

Bugün o ilişkisi, silah bırakma süreci ile terketmek istediklerinde, "Doğru yapıyorsunuz" dedik.

Ama, bu tespitimiz, DEM'in her yaptığına destek vermemizi de gerektirmez.

"Ama onlar da, tekrar CHP'nin yanına geçerler" diye bizim bir korkumuz yok..

Bu anlayışla net olarak söylüyorum..

DEM'in açıklaması, tilkicedir.

İnsanlarımızı aptal yerine koyma amaçlıdır..

Hiç lafı uzatmayalım..

Eğer onlar, "bizim siyasi parti grubumuza gelenler, istedikleri sloganı atarlar" diyorlarsa..

Birileri de, bir başka partinin grup toplantısına katılıp, orda "Yaşasın Mahmut Yıldırım. Kralsın Yeşil"