Bazen yüksek sesle haykırdığımızda, sevenlerimiz bile itiraz ediyorlar: "Bu kadar kendini kaptırma."
Devam ediyorlar, "Başka doğrular da olabilir. Alternatif söylemlere kulak vermelisin."
Uyarıyorlar, "AK Parti iktidarı da, o kadar kusursuz da değil hani."
O zaman hodri meydan..
Bir örnek vereyim.
AK Parti muhaliflerinde, nasıl bir ilkesizlik var, nasıl bir riyakarlık var, birlikte görelim..
Adı Nedim, soyadı Türkmen..
Muhteremin mesleği mali müşavirlik..
Dün Sözcü gazetesinde, "Şimşek, Maliye'nin iflasını açıkladı" diye bir başlık atmış..
İlk tepkim, "acırsan, acınacak hale düşersin" oldu..
Acıma kavramını biraz daha genişletin..
Hukuka dört dörtlük bağlı kalmayı ve tilkilik peşinde koşanlara meydanı bırakmayı da içeren bir yorumu da içine katın..
Gözünüzün içine baka baka yapılan soygunlarda, muhataplarınız devlete acımamıştır, vatandaştan çaldığı haram paranın büyüklüğüne bakıp, "bu kadar da yapmayalım" dememiştir..
Ama sonunda, devletin acıdığı; "hukuki olur mu acaba" diye tereddüt edip, üzerine gitmediği isimler, işte böyle saldırıya geçerler: "Maliye iflas etti" derler..
Nedim beyin yazısından bir kısa bölüm aktarayım:
"Ülkemizde, (..) belli bir tutarın üzerinde vergi borcu olduğu halde ödemeyenler ilan ediliyor. Kamuoyunda 'vergi yüzsüzleri' olarak adlandırılan listenin ilan edilmesi; devlete borcu olduğu halde ödemeyen kişi ve kurumları ifşa ederek, utanacak yüzü olanların borcunu ödemesini sağlamaktı."
Buraya kadar her şey çok güzel.
Nedim bey, vatanına bağlı, dürüst bir mali müşavir olarak, kamuoyunu bilgilendiriyor!..
Böyle görüyoruz.. Yazısını, böyle yorumluyoruz..
Ama hemen ardından çarpıtmalar, AK Parti iktidarına bel altı vuruşlar başlıyor:
"Vergi alacağının 88.8'ini tahsil edemeyen başka bir ülke var mı" diyor, Nedim bey..
Sözcü gazetesi de bunu öyle pazarlıyor ki..
Okuyanlar hükmü veriyor: "Vay canına. AK Parti iktidarı, yandaşların tahakkuk eden vergilerinin 88.8'ini bile isteye tahsil etmemiş."
Nedim beyin yazısından, Maliye Bakanı Şimşek'e dayandırılan birkaç veri daha aktarayım:
"Vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların toplamı 914.9 milyar lira, ancak tahsil kabiliyeti olmayan alacak tutarı da 812.8 milyar lira. Bu alacakların 88.8'inin tahsilat imkanı bulunmuyor."
Bakan Şimşek'ten aktarımla bu bilgiler verildikten sonra, Nedim Türkmen saldırıya başlıyor:
"Devletin kasasına girmesi gereken 860 milyar TL kimlerin cebine girdi Yazılarımda; Maliye'nin hiçbir surette tahsil edemeyeceği vadesi geçmiş alacağını 450 milyar TL olarak tahmin ettiğimi okumuştunuz. Tahminimin iki katı rakamın açıklanması, 35 yıllık maliyeci olarak beni bile dehşete düşürdü. Düşünün; alacaklarının 88.8'ini tahsil edemeyen bir şirket ayakta kalabilir mi Basiretli tüccar davranışı gösterilmediği için o şirket yöneticileri 'hileli iflas' davasından ve mahkumiyetten kurtulabilir mi"
Ne kadar dürüst bir maliyeci Nedim bey, değil mi
Vergi borcu olanların niçin üzerine gidilmediğini soruyor, gidemeyen devleti iflas ile suçluyor..
En önemli soru olarak da, "ödenmeyen vergi borcu, kimin cebine girdi" diye de soruyor..
Bodoslamadan, "senin cebine girdi Nedim bey" desem..
Şaşırır mısınız
Şaşırmayın.. Aynen öyle..
Tabii ki tamamı Nedim beyin cebine girmedi.
Ama Nedim beyin "35 yıllık maliyeciyim" diye kendisini tanıtırken, hatırlattığı maliyeciliğinin en azından ilk yıllarında kazandığı paralar, vergi borcunu ödemeyen patrondan gelen ödemeler..