"Katil Zim, katil Maersk Türkiye'den defol!"

"Katil Zim, katil Maersk Türkiye'den defol!"

ALİ KARAHASANOĞLU

500.000'e yakın insan Galata Köprüsü'nde düzenlenen Gazze konulu mitinge katılmış.

Dört yüze yakın sivil toplum kuruluşu bir araya gelmiş, İsrail'i kınıyor terör örgütü PKK'yı kınıyor.

Yüz binler haykırıyor "katil İsrail".

Yüz binler haykırıyor "katil Amerika."

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan konuşuyor: "Kimse sanmasın ki Türkiye uyuyor. Biz ayaktayız. Öfkemizle, protestolarımızla, dualarımızla buradayız."

Bir yıl önce 250.000 kişinin katıldığı aynı alandaki etkinlikten çıkan ve Kelime-i Tevhid bayrağı taşıyan bir kişiye saldıran densize, "eline sağlık" diyen Fatih Altaylı ağzı açık seyrediyor: "Neeee Bu sefer 500.000 kişi mi toplanmış!"

Yılbaşı gecesinde içtikleri rakıların etkisi ile henüz daha uyanamamış laikçilerin aksine, 500 bin insan sabah namazını Ayasofya Camii'nde, Sultanahmet ve Yeni Camii'de kılmışlar.

Türkiye'nin geleceği gençlerin yetişmesine öncülük eden tüm sivil toplum kuruluşları; İlim Yayma Cemiyeti, Hayrat Vakfı, Ensar Vakfı hepsi orada.

Dünyanın çakal sistemi hedef alınıyor. İsrail'e sessiz kalan Birleşmiş Milletler lanetleniyor. Uluslararası Adalet Divanı'nda bir yıldır bekleyen dosya sorgulanıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi'ndeki yakalama kararına rağmen, Netanyahu'nun soykırıma devam etmesi kınanıyor.

Ama o ne

"Hamas terör örgütü değildir" diyen CHP ile ittifak yapıp, Tayyip Erdoğan'ı devirmeye kalkışan Saadet Partisi'ne yakın bir gencimiz elinde bir pankartla miting alanına girmek istiyor.

Katil İsrail'in kınandığı.

Ona silah satan Amerika'nın lanetlendiği.

Bombalamalara destek veren Almanya'nın kınandığı mitingde..

Bunların hiçbirisi önemli değil, bizim pankartımız önemli. gerçek ifade yer alıyor. Amerika yardımı boş, Almanya'nın desteği hikaye. İsrail'in katilliği bile hikaye.. Esas önemli olan bizim pankartımız diyor.

Çadırda donan bebekleri anlatmak, dünya insanlığına seslenerek bu soykırımın sona ermesini haykıran sivil toplum kuruluşlarının bir sabah namazı vaktinde, hem de yılın ilk gününde, İstanbul'un göbeğinde 500.000 insanı bir araya getirmesi önemli değil diyor.

Neymiş önemli olan

"Hamas terör örgütüdür" diyen vicdansızlarla yaptıkları ittifakın ezikliği ile, adını üç kere ya duyduğum ya duymadığım iki firmanın ismini o mitingde açıp, vicdanlarını rahatlatacaklar.

Sabahtan akşama kadar dindarlara küfreden Cumhuriyet Gazetesine manşet attıracaklar: "Gazze mitinginde soykırımı lanetlemek üzere miting düzenleyenlere afiş şoku"..

Hemen her sayfasında Erbakan Hocayı, başörtülüleri, imam hatiplileri yobaz olarak gösteren Sözcü Gazetesine manşet attıracaklar:

"Gazze mitinginde ilginç afiş"..

Afferin len çocuklar.

Dindar karşıtı Sözcü'yü sevindirdiniz.

Müslümanlara "yobazlar" diyerek yaftalayan Cumhuriyetçileri sarhoş kafayla güldürdünüz.

Netanyahu bile ameliyat masasında sevinmiştir.. "Oh be, bizi kınayanları sabote etmek için, milyarlar harcasaydık, yine bunu başaramazdık" demiştir.

Sen de sevindin mi Saadet Partili Bülent Kaya. Sen de sevindin mi aynı partinin milletvekili Mustafa Kaya.

Pardon CHP'li mi demeliydim size.

Kızmıyorsunuz değil mi bana.

"Hamas terör örgütü değildir" diyen Tayyip Erdoğan'a karşı, "Hamas terör örgütüdür" diyen Kemal Kılıçdaroğlu'nu bu ülkeye Cumhurbaşkanı seçtirmek istediniz.

Şimdi adını sanını duymadığımız iki şirketi afişlere yazdırıp, sergilediğiniz kirli ittifakın üzerini örtmeye çalışıyorsunuz.