Karışık işler

Suriyeli biri, yine Suriyeli bir küçük kıza tacizde bulunuyor..

Akraba oldukları da belirtiliyor.. Hatta sanığın zihinsel engelli olduğu da ileri sürülüyor.

"Kapatalım" anlamında değil..

"Soruşturmayalım" anlamında değil..

"Bizi ilgilendirmez" anlamında değil....

Hemen bir dakikada yargılama yapıp, "sallandırın şunu" hızı ile değil..

Gözaltı işlemi yapılıp, gerekirse tutuklama kararı verilip. Ki tutuklama kararı verilmiş..

Sonrasında yargılama yapılıp, cezayı mahkemenin vermesini sağlamak için, olayın ayrıntılarındaki bu verileri aktarıyorum..

Taciz videoya çekilmiş ise..

Hele hele, videoyu çeken tacizi hemen önlemek için harekete geçeceğine..

Engelleme yerine, video çekimine devam ediyorsa..

Orada bir değil, otuz defa düşünerek bir karar vermek gerekir..

Ama daha önemlisi..

Bir kişinin suçu üzerinden, Kayseri'deki tüm Suriyelilere saldırı düzenleniyorsa..

Hatta.

Asayişi sağlamak için çaba sarfeden Türk polisine saldırılıyorsa. Polislerimizden yaralananlar var ise..

Bitmedi..

MOSSAD'ın oyunu öyle derindir ki, şaşar kalırsınız..

Hemen akabinde, Suriye topraklarındaki Türk tır'larının yolu kesilip, saldırılıyor ise..

Kayseri'de bir manyak bahane edilip masum Suriyelilere saldıranlar tekbir getirirken..

Suriye'de Türk tır'larına saldıranlar da tekbir getiriyorlarsa..

"Allah'ın en büyük olduğu"nu haykırarak, iki taraf da masum insanları hedef alıyorlarsa..

Oturup uzun uzun düşünmemiz gerekir.

Ne yapıyoruz, kime hizmet ediyoruz

Öyle karanlık işler çevriliyor ki..

Onur yürüyüşü diyerek, 5 yaşındaki çocukları dudağından öperek gösteri yapan eşcinseller el üstünde tutuluyorken..

Ne olduğu anlaşılmayan bir görüntü üzerinden, onlarca işyeri yakılıp yıkılıyor.. Kendi polisimize bile saldırıdan geri durulmuyor..

Küçükleri korumak istiyorsanız, sadece Suriyeliyi mi koruyacaksınız

Ki, Suriyeli küçük kızı koruyacağım derken, binlerce Suriyeliyi hedef tahtasına koymanızdaki çelişki de bir yana..

O çelişki bir yana, eşcinsellerin taciz ettikleri Türk veya başka milliyetten küçük çocukları da korusanıza..

Samimiyseniz.. Gerçekten derdiniz küçükleri korumak ise..

Herkesin gözü önünde, bir de ismini "onur" koyarak yapılan o gösterilerdeki ahlaksızlığı da kınasanıza..

Dikkat edin..

"Kınayın" demekle yetiniyorum..

"Küçükleri taciz eden, cinsel hareketlerle istismar eden eşcinsellere saldırın" demiyorum..

"Polise ihbar edin, yargılanmalarını sağlayın" diyorum..

Ümit Özdağ'ın bir avuç adamı, Kayseri'yi karıştırmayı başarıyor da..

Kayseri ile birlikte, Suriye'yi de karıştırmaya çalışıyorlar da..

Eşcinsellere bir cümle ile kınama bile yapmıyorlar..

Öylesine ilkesiz bir adam ki, bu Ümit Özdağ.

O kadar tehlikeli bir tip ki..

Geçtiğimiz günlerde bir televizyonda, kendisine soruluyor: "Suriyelileri niye kendi ülkelerine yollama sözü veriyorsunuz. Bırakalım, Edirne'den öteye gitsinler. Biz Batı'nın tampon alanı mıyız Biz ülkemizde tutmayalım, nereye gitmek istiyorlarsa, oraya gitsinler."

Ümit Özdağ itiraz ediyor: "Hayır, Suriye'ye göndereceğiz."

Tekrar hatırlatılıyor, "İngiltere'ye gitsinler. Yunanistan'a gitsinler. Almanya'ya gitsinler. Siz bunların avukatı mı sınız"

Bu noktada kimin, kimin adamı olduğu da ortaya çıkmış oluyor..

Suriyelilerin Yunanistan'a geçişini engelleyip, "illa da illa Suriye'ye döneceksiniz" demek..

O insanları, henüz daha, tam olarak yola gelmemiş Esed'in insafına terk etmek..

Aslında Suriye halkı ile Türkiye'nin arasını açma niyeti taşıyor..

Bir yandan Türkiye'deki Türkleri, Suriyelilere karşı kışkırtıyorlar.

Diğer taraftan da, Suriye'deki Suriyelileri, Türklere karşı kışkırtıyorlar..

Nasıl da karışık, karmakarışık işler..

Nasıl da planlı, organize işler..