Karamollaoğlu, işte kefil olduğun zalimler!

Karamollaoğlu, işte kefil olduğun zalimler!

ALİ KARAHASANOĞLU

CHP'de milletvekilliği yapan..

Bolu'da belediye başkan adayı yapılıp, seçtirilen..

CHP listesinden seçtirildiği halde, bu parti ile ittifak yapan Saadet Partisi'nin, Gelecek partisi'nin, DEVA Pratisi'nin, Demokrat Parti'nin itirazına muhatap olmayan..

Genel başkanına hakaret ettiği için partiden ihraç edilip, sonrasında tekrar dönen. Sonrasında tekrar disipline verilen..

Ama sonuçta ikinci defa Bolu'da, CHP listesinden belediye başkanı seçilen Tanju Özcan, itiraflara başlamış..

Din derseniz, bunda din diye bir şey var mı sorusuna ne cevap verebilir, bilmiyorum..

İnsanlık derseniz, ne cevap verebilir, bilmiyorum.

Kıtalara hükmettiği dönemde dahi, hiç bir topluluğa haksızlık etmemiş Türklük açısından sorarsanız, yine verebileceği cevap olduğunu düşünmüyorum..

Ama utanmadan, konuşuyor..

"Hukuk olmazsa" diye başlayan cümlelerle, bize vıdı vıdı yapan Temel Karamollaoğlu'na. Saadet Partisi'nin tüm yönetimine..

Etik siyaset, hukuk, vicdan diyen Ahmet Davutoğlu..

Bu kavramları gerekçe göstererek Ak Parti'den istifa eden, DEVA partisini kuranlar..

PKK'lılara, FETÖ'cü hainlere sahip çıkan, "Biz PKK'lı değiliz. Fetöcü değiliz. Biz hukuka bağlılık adına, onların haklarına sahip çıkıyoruz" diyen CHP'liler..

Bakın hukuku, hem de kendisini hukukçu olarak tanıtan eski milletvekiliniz, belediye başkanınız nasıl paspas yapmış, görün:

"Bolu Belediyesi bütçesinden tek kuruş yardım yapmayacağım dedim."

Yok yok..

İtirazım buna değil..

Yardım etmeye mecbur değil, CHP'li belediye..

Bizim de istediğimiz, "Niye muhtaçlara, göçmenlere, yolda kalmışlara yardım etmediniz" sorgulaması değil..

Yardım edilmesini arzu ederiz de..

Edilmediğinde de, "Hukuku pas pas etmiş" demeyiz..

Hukuku paspas ettiğini vicdansızca, ahlaksızca, zalimce itiraf ettiği sözler, hemen sonrasında:

"Tabelaları bir gecede kaldırdım, ruhsatlarını da hukuksuz bir şekilde iptal ettim. O zamanki güçle dava da açamadılar. Şu an Bolu'da bir tane Arapça tabela yok."

Bu adam, eğer "Bolu'da bir tane İngilizce tabela yok" derse..

İstanbul'u bile işgal eden İngilizlerin dilinde tabela yok" derse..

"Hukuksuz" kısmına yine itiraz ederim de..

Vicdansız derim de.. Sahtekar demem..

Hukuku çiğnemiş derim de, İngiliz yalakası demem..

Bolu'da İngilizce tabela var mı, yok mu

Varsa, arapça tabelaları kaldırmakla övünen bu adam, İngiliz yalakası sıfatını hakketmiş oluyor mu, olmuyor mu

Buyrun siz takdir edin..

Ki hatırlatalım, İngiliz yalakalarının yaptıkları ahlaksız yalanlara rağmen gerçek şu ki: Hiçbir tarihte Araplar, Türk yurtlarını işgal etmediler.. Ama Arap tabelasını kaldırdığını söyleyen, İngiliz tabelalarını kaldırdığını söyleyemeyen Tanju Özcan'a hatırlatalım.. Şunun şurasında 100 yıl önce, İngilizler İstanbul'u işgal etmişti..

İşin daha vahim yanı, devamında geliyor..

CHP listesinden iki defa belediye başkanı seçilen Tanju Özcan kendisi hukuksuzluğu itiraf ediyor, vicdansız olduğunu, hukuku çiğnediğini, zalimlik yaptığını, cehennemin dibine müstahak olduğunu açık açık söylemiş oluyor:

"Kendim hukukçuyum, nikah ücretlerine, sularına zam yaptım. Bu da yasal değildi. Bunun da idari mahkemeden döneceğini biliyordum. Tarife yürürlüğe girmeden döndü zaten."

Şimdi azıcık utanman varsa, çık bu vicdansızlığın olduğunu bize anlat Temel Karamollaoğlu..

Kefil olduğun partinin, böyle bir zalimliği yaptığı sırada, onlara nasıl destek çıkabildiğini izah et..

Yüzün kızarmıyorsa, sakalından utanmıyorsan..

Şu adam hakkında, hiç mi olmasın şimdi, iki çift cümle et.. Et de.. Ahirete kalmasın, bunun hesabı..

Etik siyasetten bahseden Ahmet Davutoğlu..

Hukuk adına, Adalet adına, "Fetöcülere, PKK'lılara bile sahip çıkan, muhafazakar siyasetçiler..

Buyrun, bile bile hukuka aykırı karar aldığını söyleyen şu rezil adamın yüzüne gidip tükürün de..

PKK'lılara sahip çıkarken.. FETÖ'cülere sahip çıkarken.. Gerçekten Hukuk çiğnenmesin diye o tavrı gösterdiğinize inanalım..