İstanbul'a bir dokundu geçti (mi) Ekrem'in aldığı tedbirler!

İstanbul'a bir dokundu geçti (mi) Ekrem'in aldığı tedbirler!

ALİ KARAHASANOĞLU

İstanbulluların korku ile beklediği depremi yaşadık mı, yoksa "öncüsü" müydü, bilmiyoruz.

Dün Akit TV'de 10:30'da başlayan Manşetlerin Dili programını bitirmiş, gazetenin yazı işleri servisine geçmiştim ki, bilgisayarımdan "internette ne var-ne yok" diye bakınırken.. Monitör birdenbire yana kayıp geri döndü.

Ani bir şaşkınlıkla, masaya birisinin çarpıp çarpmadığını merak ettim.

Etrafta bir kimse yoktu.

Yazı işlerindeki diğer arkadaşlardan da herhangi bir ses gelmeyince.

"Gözüm kaydı herhalde", deyip çalışmaya devam ettim.

Bir süre sonra 3.9 büyüklüğündeki depremin haberleri önüme düşmeye başladı.

3.9 ne ki, ardından 6.2 büyüklüğünde depremle hepten sarsıldık.

5 üzerindeki depremler, özellikle kötü binalarda yıkıma sebebiyet veriyor.

6.2 büyüklüğünü öğrenince, özellikle de deprem merkezinin Silivri olduğu açıklanınca, 1999 depreminden sabıkalı Avcılar başta olmak üzere, bir çok ilçemizde yıkımların yaşanmış olabileceğini düşündüm.

Neyse ki ilçe belediyelerinden yapılan açıklamalar, AFAD'ın yaptığı açıklamalar, İstanbul'un değişik ilçelerinde, zaten terk edilmiş olan birkaç bina dışında, herhangi bir yıkım yaşanmadığını gösteriyordu.

Buraya kadarki gelişmeleri değerlendirirken, hepimizi ilgilendiren deprem gibi çok önemli bir sorun üzerinden, siyaset yapmaya veya siyasi tartışmalara girmeye hiç niyetim yoktu.

Ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nuri Aslan, deprem sonrasında İBB adına açıklama yaparken "Büyükşehir BelediyeBaşkanımız Ekrem İmamoğlu'nun kurmuşolduğu sistem neticesinde anındaİstanbul genelindeki bilgilendirmelerialdık"cümlesini kurmasıyla birlikte, ben deprem şaşkınlığından, bambaşka bir şaşkınlığa evrildim.

Ekrem İmamoğlu bir aydır cezaevinde.

Ve görevden alındı..

Dolayısı ile "Başkan" değil, "eski başkan"..

Daha önemlisi..

"Kurmuş olduğu sistem" diyenler, hangi sistemin kurulduğunu da açıklamaları gerekmez miydi

Ki ben tam aksini söyleyeyim.

Daha iki gün öncesinde, sosyal medyada dolaşırken, Ekrem İmamoğlu'nun eski tarihlerdeki dört değişik videosuyla karşılaşmıştım.

2019 mahalli seçimleri öncesinde Ekrem İmamoğlu'na soruluyor:

"İstanbul'da büyük bir deprem bekleniyor, seçildiğiniz takdirde bununla ilgili çalışmalar ne kadar sürede tamamlanır"

Ekrem İmamoğlu çok net, çok kesin ifadelerle, soruyu 6 yıl önce şöyle cevaplıyor:

"5 yılda tamamlanır. Evet bir 5 yıl, depremle ilgili sorunlarımızın çözülmesinde yeterli"

Aynı Ekrem İmamoğlu, beş yılın sonunda, 2024 mahalli seçimlerine girerken "İstanbul'un beklediği deprem konusunda ne yaptınız" sorusuna verdiği cevap ise şöyleydi:

"İstanbul'un beklediği depreme yönelik tedbirlerin alınması için, 100 yıl gerekir. Bugün başlasak eski binaları yıkmaya, yüz yıl yetmez.. Yeni yaptığımız binaların da, 100 yıl sonra tekrar gözden geçirilmesi gerekir"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçilmeden önce, sadece beş yılda İstanbul'u depreme hazırlayacağını söyleyen Ekrem İmamoğlu, 2024'e geldiğimizde, elden geçirilmesi gereken 600.000 yapı olduğu bilim insanları tarafından açıklanan bu şehirde, 5000 yapıya bile daha dokunamadığı ortaya çıkmıştı.

Tüm bu gerçeklere rağmen, CHP kafası var ya, CHP kafası..

İşte o CHP kafası, 6.2 büyüklüğündeki depremin 2 saat sonrasında, "Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu'nun aldığı tedbirler" cümlesini kurabiliyordu.

Ki İstanbul Valiliği açıkladı, 6.2 büyüklüğündeki depremde, korkuya kapılan 151 insanımız, bulundukları katlardan aşağıya atlayarak yaralanmışlar.

Allah korusun; deprem sebebi ile bir de yıkım yaşanmış olsaydı, kim bilir kaç canımızı kaybetmiş olacaktık.

Böylesi önemli bir konuda, işi siyasete döken CHP kafası, aslında ülkenin geleceğine de takoz olmaktadır.

Ne yazıktır ki, bu CHP kafasına hizmet eden, "bizim mahallenin insanları" da, İstanbul'u depreme hazırlamak için geceli gündüzlü çalışan siyasi iktidara, "Sazlıdere'de kesilen ağaçlar, insanlardan önce kıyamette diriltilecekler ve kendilerini kesen insanlardan haklarını soracaklar"