İsrail'i kınıyorlar, Türkiye'deki İsrail muhibleri ile ortak oluyorlar
ALİ KARAHASANOĞLU

Türkiye'de mi siyaset yapıyorsunuz

Türkiye'de mi iktidara gelmek istiyorsunuz

Yoksa, "Dostlar alışverişte görsün" diye mi, konuşuyorsunuz..

Sözüm, DEVA, Gelecek ve Saadet Partilerine..

TBMM içinde grup konuşması yapabilmek için, kendi aralarında bir parti daha kurmuşlar, adını da Yeni Yol Partisi koymuşlar..

Üç partinin genel başkanı da, sıra ile TBMM Grup toplantısında konuşuyorlar..

Konuşmayı bitirdikten sonra, başları göğe ermiş gibi, büyük bir sevinçle, yerlerine oturuyorlar..

Ne diyorlar, Türkiye siyaseti hakkında, İsrail'in Gazzeliye yaptığının benzerini, Türkiye'deki mazlum insanlara yapmak isteyenlere karşı ne diyorlar

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, konuşmaya başlıyor:

"Son iki yılda ve özellikle son bir haftada yaşananlar D-8'in önemini gösteriyor."

Benim önümde o an, Cumhuriyet gazetesi var..

Manşeti, "Camide vaaz, okulda silah."

Ben istiyorum ki, Sayın Arıkan, Türkiye'deki İsrail muhiblerini ifşa etsin: "Siz nasıl mahluklarsınız.. Bu ülkenin yüzde 90'dan fazlası müslüman. Sizdeki cami rahatsızlığı nedir Sizdeki vaaz rahatsızlığı nedir" desin..

Demiyor.

"D-8 diyor."

Eeee

D-8'e, "Camide vaaz, okulda silah" manşetini atanlarla mı gireceksiniz

"Eğitim dinselleştiriliyor" diyenlerle kolkola, D-8'e gireceğinizi mi sanıyorsunuz

Bitmiyor, hemen yanıbaşında, aynı partiden milletvekili seçildikleri CHP'nin Hasan Öztürkmen isimli vekili, "Cemaatlerin vergi zararı katlanıyor" diyor..

Eeee

Mahmut bey, nedir bu iş

Seçime birlikte girdiniz..

İttifak yaptığınız CHP'li vekil, cemaatlere hakaret ediyor. Paraların cemaatlere gittiğini söylüyor.. Bunun engellenmesi gerektiğini söylüyor.

İsrail'in HAMAS için söylediklerini, CHP'li vekil, Türkiye'deki dindar insanlar için söylüyor..

Boş mu verelim bunları.

Önemli olan D-8 mi

CHP'li vekilin söylediklerinin hiçbir kıymet-i harbiyesi yok mu

Yoksa, bunları konuşmak işinize mi gelmiyor..

Mahmut bey, "İsrail, 'hiç olmadığı kadar' zayıf" diyerek devam ediyor..

Tabi ki, İsrail'i büyük gösterecek, kuvvetli, güçlü gösterecek halim yok.,

Ama lütfen, Türkiye'de SP'nin iktidara getirmek istediği bir siyasi partinin vekili, "Türkiye'deki cemaatlere ölüm" dediği bir günde, siz İsrail'in zayıf olduğunu söyleyerek, gündem mi değiştirmeye çalışıyorsunuz

Hayır, ben Gazze'yi konuşmanızı önlemek istiyor değilim.

Gazze'yi konuşalım.

Gazzelilerin haklarını koruyalım.

Sabahtan akşama kadar konuşalım..

Ama..

Samimi olarak konuşalım.

Tayyip Erdoğan'ı devirmek için, Türkiye'deki İsrail uzantıları ile kolkola girip, sureta Gazze'lilerin yanında imiş gibi rol kesmeyelim..

Mahmut Arıkan sonrasında, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu kürsüye çıkıyor..

"Aklı başında her devlet adamının, aydının, kanaat önderinin başını iki elinin arasına alıp düşünmesi gereken olağanüstü kritik bir eşikten geçiyoruz." diyor..

Ben de sayın Davutoğlu ile hemfikirim..

Ama bir bakıyorum..

Cumhuriyet gazetesindeki dindar karşıtlığı ile ilgili sistematik yayınları gündeme taşıyacağını sandığım Davutoğlu, hemen İsrail'e atlıyor.. İsrail'e atlamasından şikayetçi değilim.. Ama Türkiye'deki İsraillileri görmeden, ısrarla onları görmezden gelerek, İsrail'e atlamasından şikayetçiyim.

Arkadaşlar, abiler, amcalar..

Siz TBMM kürsüsündeki konuşmalarınızla, İsrail'i dize getirmeden önce, Türkiye'deki İsrail muhiblerini dize getirmeniz gerekmez mi

Siz İsrail muhibleri ile kolkola girerek, İsrail'i nasıl dize getirebilirsiniz ki

"Bölgede yaşanan tablonun tek sorumlusu İsrail ve arkasındaki ABD başta olmak üzere küresel güçler değildir. Onları bu derece şımartan bizim, bu toprakların asli sahibi olan halkların bölünmüşlüğü, liderlerinin kısır, kısa dönemli çıkarcılığıdır. Kürt'ü Türk'e, Türk'ü Arap'a, Arap'ı İran'a düşman yapan kör saplantılardır." diyor, sayın Davutoğlu.

Eyvallah..

Peki sen, niye Erdoğan'a düşman oldun, sayın Davutoğlu

Sen niye, "Ömrüm, o parti ile mücadelede geçti" dediğin halde CHP ile birlik oldun, Erdoğan'ı devirmeye kalktın, Davutoğlu

"Türk hava sahası ve limanlarının, İsrail'e giden uçak ve gemilere tümüyle kapatılması, ticaret ve yakıt akışının tam ve mutlak anlamda kesilmesi gerektiği" de, Davutoğlu tarafından dillendiriliyor..

Ben de desem ki, "dindar insanlara okuma hakkı tanımayan, başörtülüleri iktidarlarında üniversiteden atacaklarını söyleyen, cemaatlerin vakıflar üzerinden doyurulduğunu söyleyerek, iktidarlarında bunları kapatacaklarını vaad eden CHP'lilerle tüm ilişkiler kesilmesi gerekir.."