Kadere iman ediyoruz..
Amenna ve saddakna.. (İman ettik, tasdik ettikdoğruladık)
Ama lütfen..
Bir genç kız..
Suyun bulunduğu alana, kaldırımdan indiği an..
Haber metnini görmeden, ilk görüntüleri izlediğimde, "Engelli biri galiba.. Takıldı herhalde, nasıl düştü" dedim..
Değilmiş..
Su birikintisinden, görünmeyen mazgala ayağı değdiğinde, mazgaldaki elektriğe çarpılmış, adeta hareketsiz kalmış, yere kapaklanmış.
Önde giden tanıdığı kişi, "Galiba takıldı düştü. Elinden tutup kaldırayım" diye düşünerek elini uzatıp, tutup kaldırmak istiyor..
Uzatış, o uzatış. O da, genç kızın üzerindeki elektriği alıp, hareketsiz kaldı..
Biraz daha tedbirli bir vatandaş, "Bu iş öyle takılıp düşme değil. Bir problem var bu işte" tedirginliği ile..
Ayağını suya bastırmadan, kaldırımdan uzanarak ve yine tedbiri elden bırakmadan, yerde yatan kişiyi sıkı sıkı tutma yerine.. Elini şöyle bir değdirerek test etti.
O ne
Anlaşıldı ki, her iki düşen bedende de, elektrik var..
Beklerdim ki..
Elektrik Mühendisleri Odası'ndan, üniversitelere..
Acil yardımcılara kadar konunun uzmanı herkes..
Çok nadir de yaşanıyor olsa..
Böyle bir tehlike karşısında, ne yapılacağı konusunda vatandaşları uyarsınlar..
Tecrübelerini aktarsınlar..
Ben bunu düşünürken..
Mahalledeki "adam sen de"ciliğe bakın..
Boşvermeciliğe, üste çıkma gayretlerine, olayı siyasi boyutlarla tartışmaya bakın..
Aynı noktada, daha önce de benzer sıkıntılar yaşanmış. Kamu kurumlarına şikayetler yapılmış..
Buna rağmen, herkes birbirine gönderme yapmış..
Biri "benim görevim değil" demiş. Diğeri "Benim hiç değil" demiş.. Öbürsü "Sizin değilse benim niye olsun ki" demiş..
Sonuç
İki insan öldü..
Oysa ne yapılmalıydı
Bir ihbar mı geldi.
Sizin kurumunuz görevli olmasa bile..
O ihbarı; size emanet edilen bir "can" kabul edip..
O ihbardaki aksaklık, sakatlık çözülene kadar, hangi kurum yetkili ise, hangi kuruluş görevli ise.. Sorun ortadan kalkana kadar, olayı takip etmek..
Yapılmış mı
Yapılmamış..
"Ben yetkili değilim. Ben sorumlu değilim. Gerisi beni ilgilendirmez.."denilmiş..
Yetkili olmadıkları konusunda, çok kesin bir netlik olsa.. Yine de o kanaate katılmam ama. Belki küçük bir duraklama yaşayarak, "sorumlu düzeltmiyor da, sorumlu olmayanların üzerine niye bu kadar gidiyorum" derim..
Ama bakıyorsunuz..
Sorumluyu tespit bile, yıllar sürecek bir dava konusu gibi görünüyor..
Buyrun olay sonrası yapılan açıklamaları aktarayım..
Önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, vefat eden vatandaşlarımızın birisinin cenazesine katılmış. Ama resmi bir açıklaması yok..
Kazanın yaşandığı ilçe Konak. Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu açıklama yapmış..
"Olay bir kaza değil cinayet. Sorumluların bulunması için çalışmalar yapılıyor. 80 santim derinlikte olması gereken kablolar, gördüğümüz kadarıyla 30 santimde ve üzerinde de yeterince bir izolasyon yok gibi görünüyor."
İlçe belediye başkanı, o ilçenin belediye başkanı değil de.. Üçüncü bir şahıs gibi konuşuyor.. "80 santim derinlikte olan kablo, 30 santimde ise. Sen ne yaptın, Nilüfer hanım" diye soruyorum.
Belki daha önemlisi, "o sokaktaki su birikintisinden kim sorumlu abla" diye hatırlatıyor, "Cinayetten öyle görünüyor ki, önce belediye sorumlu tutulmalı" diyor, geçiyorum..
Bir açıklama da, Elektrik Mühendisleri Odası'ndan..
Bekliyorsunuz ki.. Öyle bir açıklama yapsınlar ki.
"Bu elektrik mühendisleri Odası'nın kendisinin zaten hiçbir kusuru yok. Olamaz.. Onları elektrik ile ilgili, sokağın ortasında ölen iki vatandaşımızın ne ilgisi olabilir ki" diyebileceğimiz bir ilişkisizlik izah edilsin..
Kendileri ile ilgili, üyesi elektrik mühendisleri ile ilgili tek bir tespitleri yok..
Açıklama şöyle:
"İzolasyon hatasından kaynaklı olarak suyla temas eden iki yurttaşımızın hayatını kaybettiği düşünülmektedir."
Siz daha düşünmeye devam edin..
Biri tıp fakültesi 5. sınıf öğrencisi iki can, toprağa verildi.
Suyun orda niye biriktiğini sorgulayamayanlardan bu hassasiyet beklenmez ama..
"Bu konunun uzman kuruluşu biziz.. Devlet kurumlarında da, ilçe belediyesinde de, büyükşehirde de, dağıtım şirketinde de bizim üyemiz elektrik mühendisleri var. Olay nettir. Kusur şu kurumdadır. Şu kurumun da ortak kusuru vardır. Bireysel olarak kusurlu üyemiz mühendisler hakkında da hemen disiplin soruşturmasını açtık. Savcılığa suç duyurumuzu da yaptık"