Hırsızın diplomasını savunanlar, alın teri başarısına şaibe diyorlar!

ALİ KARAHASANOĞLU

Samimi söylüyorum.

Küçücük bir riya olmaksızın, içimdekini sizinle paylaşıyorum..

Muhataplarımız, "Sınavlar önemli değildir. Diplomalar önemli değildir. Bunların hepsi birer araçtır. Dolayısı ile, Ekrem İmamoğlu bir yanlışlık yapmış olsa dahi.. Sınavları büyütmeyelim. Hak edilmeyen okullara kayıt yapılmasını büyük bir sorun olarak görmeyelim. Bir şekilde bu tür yanlışlıklar olmuşsa, onları tolere edelim" demiş olsalar..

Evet, bu düşüncede olsalar ve bunu ileri sürseler.

Başka örneklerde farklı tavırlar almasalar, "Olabilir, bir düşünce şekli.. Kendi içlerinde tutarsızlık göstermiyorlar. Herkes için aynı hoşgörüyü istiyorlar. Kimsenin hak etmediği okuldan diploma almaması gerektiğini söyleseler daha iyiydi ama. Kendi düşüncelerinin, herkes için uygulanmasını istediklerine göre. Biz de onlara hoşgörü ile bakalım" diyeceğim..

Ama bakınız.

Ekrem İmamoğlu'nun hırsızlıkla aldığı diplomasının iptal edilmemesi gerektiğini söyleyen kim var ise..

Hepsi..

LGS sınav soruları ile ilgili hayali çalıntı iddiaları ile. YKS'de şaibe iddiaları ile karşımıza çıkıyorlar..

Soru çalınmasında rahatsız iseniz. Şaibelere asla hoşgörü gösterilmemesinden yana iseniz.

Bunun en kral örneğine imza atan Ekrem İmamoğlu'nun, çaldığı kesin olan diplomanın iptal edilmemesini niçin istiyorsunuz

İşte, bir yandan hırsızlık diplomasını savunup, diğer yandan ise, kendileri ile aynı görüşte olmadığını tahmin ettikleri için ise, iftira atarak, kafa karışıklığı oluşturup, imtihan iptali istenilmesi, var ya.

İşte bu tutarsızlık, beni çıldırtıyor.

Hem soruları çalıyorlar (500 puanlık cevap vermişler gibi, 380 puanla kanunsuz yatay geçiş yapıyorlar.)

Usulsüz kayıt ile, hak etmedikleri fakülteden diploma alıyorlar. Hem o diploma hırsızlığı ortaya çıkınca, iptal edilmemesini istiyorlar.

Hem de..

Başkalarını hırsızlıkla suçluyorlar.

Karar gazetesi dahil, solcuların payandası olan kim var ise, LGS soru kitapçığı, imtihan bittikten sonra, ama Milli Eğitim Bakanlığı'ndan henüz açıklanmasına yönelik emir gelmeden Whatsapp grubunda paylaşılmasını bahane edip, "sorular Whatsapp grubunda paylaşıldı" diyor yaygara kopartıyorlar. Yetinmiyorlar, "Bu kadar çok birinci, İmam Hatip ortaokullarından nasıl çıkar"' diyerek, şaibe oluşturmaya çalışıyorlar..

İmam hatip okullarının açılmasında büyük katkı sunan Celalettin Hoca'nın torunu, Milli Eğitim Bakan Yardımcılığı görevini ifa ediyor oluşu üzerinden, algı üzerine algı yürütüyorlar..

Hiç utanmıyorlar, bu ülkede Köy Enstitüsü savunucusu nice isim, kaç yıl, bu ülkede Milli Eğitim Bakanlığı'nın en üst düzey bürokratı olarak görev yapmışlardı..

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı'nın kariyerine bir itirazınız var mı

İsterseniz olsun, kendisi doçent.

Kariyerine itirazınız yok, ama "Celaleddin Ökten"in torunu, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı olamaz" diyerek, itiraz ediyorlar..

Kimi yapalım, CHP'den milletvekili yapıldığında, Anadolu Gençlik Derneği'ni tecavüzcülükle suçlayıp, SP milletvekili Abdülkadir Karaduman'ın, "İttifakı bozarız" tehdidi sonrasında iftirasından AGD için vazgeçip, diğer dini vakıflar için devam ettiren Yıldırım Kaya'yı mı yapalım

Yoksa usulsüz diploma işlerinin piri Ekrem İmamoğlu'nun bankamatik memuru akrabalarından boşta olanlarından birisini mi yapalım

LGS'ye itiraz ettiler.

Cevaplarını aldılar.

Ama utanmadılar..

Şimdi sıra geldi, YKS'ye..

Üniversiteye giriş imtihanı için de, imam hatip liseleri, kendi çaplarında, başarılı sonuçlara imza atmışlar..

Diğer liselerin hepsine fark atmışlar iddiasında değiliz..

Olması da zaten beklenemez.

İmam hatip liselerinin de, diğer liselerimiz gibi, başarılı öğrencileri yetiştirdiği, Tıp Fakültesi'ne, mühendislik fakültelerine giden öğrencileri, alınlarının teri ile imtihan kazandırdığını söylemek, bizim için yeterli.

Ama, sadece ve sadece, pozitif ilimlere ilaveten, İslam'ın temel bilgilerini de öğrendikleri için düşman kesildikleri İmam Hatip'lerin sınavdaki puanlarını silen ahlaksızlar, Türkiye birincisi olacak puanı alan İHL mezunlarının hemen hemen hiçbir fakülteye kayıt yaptıramaz bir puanı layık gören 28 şubat zihniyeti, yine saldırıya geçti.. (Gençler bu cümleyi tam anlamayabilirler. 1999-2012 yılları arasındaki uygulamada, meslek lisesi mezunları, kendi branşları dışında bir fakülteyi tercih ederlerse, 500 puan aldılarsa, 50 puan silinip, 450 puan almış muamelesi görüyorlardı. İHL mezunu olanlar İlahiyat'ı tercih ederse, hak ettiği puan 500 ise, 500 almış kabul edilerek, o fakülteye kaydı yapılıyor, ama Hukuk fakültesini tercih ederse, puanı siliniyordu. Bu ahlaksız, vicdansız, namussuz hırsızlığı yapan CHP'liler, şimdi Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını meşru saydırmaya çalışıyorlar)