Heyyy Cumartesi Anneleri.. Tanal'lar, Tanrıkulu'lar. Cevap versenize.
ALİ KARAHASANOĞLU
Çok kritik günlerden geçiyoruz.
Bir gün PKK karşıtlığı ile gündeme gelenlerin, ertesi günü nasıl PKK severlik yaptığının canlı örnekleri ile karşı karşıyayız.
Onlar, borsada hisse senedi alım-satımı yapar gibi fiyatlara bakıyorlar.
Bazen satıyorlar, bazen alıyorlar.
Nabza göre şerbet veriyorlar.
PKK karşıtlığı ile Erdoğan iktidarına zarar vereceklerse onu yapıyorlar.
PKK severlikle Erdoğan iktidarına zarar vermenin daha kolay olacağını keşfettikleri an, bir saat öncesine kadar istismar ettikleri şehit ailelerini yalnız bırakabiliyorlar.
Beni tanıyorsunuz.
Soyut değerlendirmelerle işi bırakmam.
Somut örneğim yoksa, felsefi anlatımlarla vakit doldurmam. İşte somut örneklerim.
Sözcü gazetesini nasıl bilirsiniz
Ulusalcı bir gazete… Emin Çölaşan'ı ile nasıl tümgeneral olmuş ise şimdi emeklisi Naim Babüroğlu'su ile… emekli darbeci generallerin gazetecisi Saygı Öztürk'ü ile…
"PKK terör devleti çoktan kurdu… Siz hâlâ uyanamadınız mı" uçuk ve abartılı kışkırtıcı hatırlatmaları ile ulusalcı bir gazete...
Görüntüye bakarsanız ölümüne PKK karşıtı. YPG karşıtı. SDG karşıtı.
O zaman haydi buyrun…
Önce iki gün evvelki Sözcü gazetesinde, "aman okurlar uyanmasın" çekingen tavrı ile verilmiş bir haber:
"Suriyeli komutan SDG'yi 'KILIÇLA' tehdit etti."
Hayır hayır, "kılıç" kelimesini ben büyütmedim.
Onlar başlığı atarken "kılıç" kelimesine dikkat çekmek için kendileri büyük harflerle yazmışlar.
"Kılıç" ve "tehdit"…
Ulusalcı geçinen Sözcü gazetesinin, prensip olarak YPG'ye yönelik bu açıklamaya sevinmesi gerekir, değil mi
Desteklemesi gerekir değil mi
Seviniyor mu, destekliyor mu Asla…
Hatta tehlikeli bir provokasyona da imza atıyor.
Suriyeli komutan için, feshedilen "HTŞ"ye eski dönemdeki mensubiyeti hatırlatılıyor.
Çaktırmadan, YPG'ye çıkışanın da eski dönemde HTŞ mensubu olduğuna vurgu yapılıyor.
HTŞ feshedildi, Suriye ordusuna katıldılar. Dolayısı ile HTŞ vurgusunu niye yapıyorsunuz.
Üstelik YPG'ye de teklif edilen aynısı. Suriye ordusuna katılması.
Ama YPG ayak sürtüyor.
Bu arada Sözcü, bir yandan "Adamlar federe devleti çoktan kurdu. Bu dakikadan sonra YPG devlet iddiasından vazgeçmez" diyor,
Bir yandan da YPG'yi feshettirecek çıkışları itibarsızlaştırmaya çalışıyor.
Ve en kritik cümle:
"SDG'ye tehdit savurdu."
Eee, üzüldünüz mü Sözcü
Türkiye'de PKK silahsızlandırılıyor, üzülüyorsunuz. Uyku bile uyuyamıyorsunuz.
Desteklediğiniz trafik polisi görünümündeki kişiler sokaklarda resmi elbiseleri ile eylem yapıp açık açık,
"Terörsüz Türkiye açıklaması yapıldığı günden beri uyku uyumuyorum" diyor.
En kritik cümle olarak "SDG'ye tehdit savurdu" cümlesini göstermiştim ama bilinçaltına yönelik bir operasyonel cümleleri daha var ki…
Akıllara ziyan.
Tam suçüstü oldukları, korkunç bir provokasyon amaçlı bir niteleme…
Aynı haberin üst başlığını size aktarıyorum ve bu ifadeyi kullananların yüzlerine tükürüyorum:
"Suriye ordusu, Fırat'ın doğusundaki Kürtlere mesaj gönderdi."
Biz bunlara ahlaksız demeyelim de kime diyelim
Bu apaçık bir provokasyon değil midir
Yapılan, Kürt kardeşlerimizi tahrik etmek, Kürt kardeşlerimizi PKK'nın, YPG'nin yanına iteklemek değil midir
Haberi okuyan Kürt kardeşim ne diyecek
"Suriye ordusu Kürtlere mesaj vermiş. Kılıçla tehdit etmiş. O halde ben de, Kürtlere kılıç mesajı verenlere karşı durayım" diyecek…
Sözcü bunu mu yapmak istiyor
Kürt kardeşlerimizi YPG saflarında toplamak için mi bu kışkırtıcı başlığı kullanıyor
YPG'ye yapılan çağrı, nasıl oluyor da Kürtlere yönelik olarak takdim edilebiliniyor.
Bu haber bir gün öncesine aitti.
Dünkü Saygı Öztürk'ün "Yeşil telefon etti" başlıklı yazısı olmasaydı, önceki günkü SDG'nin tehdit edilmesine üzülen Sözcü'nün haberini sadece Manşetlerin Dili programındaki eleştirimizle yetinerek bir de köşe yazısına konu etmeyecektim.
Ama o ne
Dünkü Sözcü gazetesinde,
"Şehit ailelerini kışkırtmak da bizim işimiz. Kürtleri YPG safında toplayıp silah bırakmamalarını sağlamak da bizim işimiz. Apo'nun çağrısının PKK'yı kapsasa da YPG'yi kapsamadığını söylemek de bizim işimiz. Kürtleri faili meçhullerle anılan Yeşil isimli karanlık adam ile tehdit etmek de bizim işimiz" demeye getiriyor.
Sözcü'nün dünkü nüshasından aktarıyorum. Başlık şöyle:

21