Haydi burjuva Yalçın, boşver vatandaşı sen ikile!

Ne yalan söyleyeyim..

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşmesi de..

Maliye Bakanı'nın CHP'li isimleri dinleyecek olması da, beni memnun etmişti..

Bu görüşmelerle, her şeyin güllük gülistanlık olacağı yönünde bir kesin umudum olmasa da..

"Bu görüşmelerin bir zararı yok.. Belki öngöremediğimiz küçücük bir faydası varsa, bu da kârdır" diye düşünerek, görüşmelerden fayda bekledim.

Özgür Özel'in, "Suç ortağını itekleme" şeklindeki nezaketsiz, saygısız, kaba tanımlamasını bile..

"Siyasi bir açıklama olarak değerlendirip geçelim. Olur böyle şeyler" bakış açısı ile tolere etmeye çalışsam da..

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe'nin taleplerinden birisi, bütün iyiniyetli yaklaşımlarımı buldozerle ezer gibi geçti, dümdüz etti...

Yalçın Karatepe anlatıyor:

"Dört taleple gittik, 4 saatin sonunda değişim iradesi görmedik"

Kızgınlığım bu cümleye değil..

Olabilir, siz doğru taleplerle gitmişsinizdir. Karşınızdaki şimdilik olumlu bir cümle karşılık vermemiştir.

Ama sonrasında oturur, düşünür, "Şu olabilir, makul bir teklif" der, o yönde adım atabilir..

Veya, birebir aynısını değil de, teklifin bir değişik şeklini aklına ve kendi metoduna yakın görür, o şekli ile hayata geçirir..

Bunların hepsine eyvallah.

Ama..

Asgari ücrete zam isteyen CHP'li Yalçın bey... Emekli maaşına artış isteyen CHP'li Karatepe..

Bunlarda haklılık payı da olduğuna inanıyorum..

Ama en sonunda, aylık 5 faiz alınan kredi kartını yaygınlaştırmak ve dar gelirli insanlara imkan tanıma adı altında, onları faiz bataklığına sürüklemek için, o kredilerden alınan 30 verginin kaldırılmasını istemesi..

100 TL'lik kredili işlemde, bir ay için 5 TL faiz alınacak.. Bunun sadece 1,5 TL'si vergi..

Sorun 5 TL'ik faizde değil, sorun 1.5 TL'lik vergide imiş..

"Faizi bir kenara kaldıralım.. Vatandaşa kısa vadeler tanıyıp, faizsiz ek imkanlar sağlayalım.." demiyor..

Bankalara borçlanarak, uzun vadeli faizli işlemlerin yaygınlaştırılmasını istiyor.. Bunun için de, bankaların daha fazla kazanması için, vergisinin kaldırılmasını ya da düşürülmesini istiyor..

CHP'li Yalçın Karatepe'nin, bankacılara çalıştığını gösteren bu somut bakış açısı bir yana..

Bir de, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşmesi sonrasında, "Yurt dışı çıkış harcının alınmaması gerektiğini söyledik, ama somut bir yanıt alamadık. Tasarıyla ilgili çalışmayı henüz tamamlamadıklarını sanıyorum" açıklamasını okuyunca..

Ben koptum..

Dürüst, gerçekten emekçi, samimi olarak israfa karşı, riyakarlık yapmadan ülkenin iyiliğine olabilecek adımları destekleyen her CHP'liye sesleniyorum..

Bu adam koca bir "yuh" çekiniz..

"Yuh sana Yalçın.. Yurtdışına çıkacakların avukatlığına soyunan CHP'li istemiyoruz" deyiniz..

"Yazıklar olsun sana Karatepe.. Milyonlarca emeklinin dertlerini dillendirdiğini söylerken, bir avuç burjuvanın, yurtdışına çıkarken, aslında hiç de düşünmeden trink ödediği ve ne kadar dolduğunu bile sorsanız bilmediği bir harcı gündeme taşıyıp gerçek yüzünü göstermişsin. Yazıklar olsun sana" deyiniz..

Yalçın Karatepe isimli muhterem, görüşmenin ardından, ilk şunları söylüyor: "Faturayı vatandaşa çıkarmakta ısrarlılar."

Sonrasında ise..

Beykoz Konakları'nda milyon dolarlık villalarda oturanların yurtdışına çıktıklarında ödediği harcın muhabbetini yapıyor..

İnsan utanır..

Birazcık sıkılır..

"Asgari ücrete zam yapabilecek miyiz" tartışmasının olduğu bir dönemde..

"Emekliye enflasyon farkı sonrası ne olabilecek" konusu tartışılırken..

1.500 TL'ik yurtdışına çıkış harcının alınmamasını istemek, dar gelirli insanlara, emeklisinden asgari ücretlisine küfür etmektir..