Haydi bakalım riyakarlıklarını görelim.. Madımak-Başbağlar

Haydi bakalım riyakarlıklarını görelim.. Madımak-Başbağlar

ALİ KARAHASANOĞLU

Riskli bir yazı kaleme aldığımı biliyorum..

Bugünkü gazetelerin manşetlerinin, birinci sayfalarında yer alan haberlerin, bir gün öncesinden tahmin edilmesindeki zorluğun farkındayım..

Riski göze alıyorum..

5 Temmuz 2025, 32 yıl önce yaşanan Başbağlar katliamının yıldönümü..

Bakalım, bugünkü gazetelerde, 5 Temmuz 1993'de yaşanan Başbağlar katliamı ne kadar haber olacak..

Şu solcu medya var ya, solcu medya..

Hollandalı turisti bile, "Türk aydın, Madımak otelinde yakıldı" diye gösteren riyakarlar var ya, o riyakarlar..

Eminim, beni yanıltmayacaklardır..

32 yıldır yanıltmadılar..

Bu sene de yanıltmayacaklardır..

Dindar insanların tepesine çıkıp, orda ter ter tepinen bu solcu medya.

Kendileri için özgürlüğü sınırsız isteyen solcu medya..

Dindar insanlar için ise, konuşma hakkını, hatta yaşama hakkını bile tanımak istemeyen bu solcu medya..

2 Temmuz Madımak olaylarında ölen insanları 3 gündür birinci sayfalarından indirmediler ama..

Eminim, "2 Temmuz'un intikamı" denilerek, 3 gün sonra 5 Temmuz'da, "Başbağlar köyünde öldürülen 33 insan"ı görmeyecekler..

'Acımız sonsuz" diyerek, Madımak'ta ölenleri anarlar ama..

"Hiç üzülmedik. Dindar köylülerin öldürülmesinden bize ne" dercesine, aynı sayıda insanın, üç gün sonra Başbağlar'da öldürülmesinin yıldönümünde, Madımak'a verdikleri önem derecesinde bir haber yapmayacaklarından eminim..

Ki, Madımak olayında, derin eller bir yangın çıkartıyor.. Silahlı öldürme değil, çıkarılan yangından ölümler sözkonusu..

Yangını çıkartan ise, 32 yıl geçmiş olmasına rağmen bulunamamış.. O tarihte iktidarda ise, sol parti koalisyon ortaklığı var.

Yangını çıkartan yerine, "Biz sizi bulduk" dercesine, gösteri yapanlar toplanmış ve onların içinde 33 kişi idam cezasına çarptırılmış.

Ama cezalandırmalar yangın çıkartmaktan değil, çünkü yangın çıkarttıklarına dair elde somut delil yok.

Ya neden idam cezasına çarptırılmışlar

"Anayasa'yı cebren değiştirmeye teşebbüs etmek"ten..

Sivas'ta televizyonculuk yapan, Sivas'ta terzilik yapan kendi halinde insanlar, ellerinde bir mantar tabancası bile yok iken, anayasa'yı nasıl cebren değiştirmeye teşebbüs etmiş olabilirler

Orasını karıştırmayın..

Yangını çıkarttıklarına dair savcının bir iddiası yok iken, hakimin bu noktada bir isnadı ve tespiti yok iken.. Sadece gösteri yaptıkları için 33 kişi idama çarptırıldı, 32 sene sonra, ancak sağlık vesair sebeplerle tahliye oldular..

Ya Başbağlar'da ne olmuştu

33 köylü, kurşunlarla öldürülmüşdü..

Kilometrelerce yürüyen. Sırtlarında keleşlerle, katliamı yapmak için, saatlerce yürüyen 100'e yakın PKK'lı terörist..

Bilinçli, kasıtlı, silahlı şekilde..

Bir anlık kızgınlıkla falan değil.

Saatlerce yürürken, bir yandan da katliamın planlarını yaparak. Düşünerek, tasarlayarak..

Vardıkları köyde de, önce PKK propagandası yaparak..

"Madımak'ın intikamını almaya geldik" itirafında bulunarak..

Bu itirafı yapmaktan çekinmeyerek..

Bu planlı, silahlı, toplu olarak insanlara hedef gözeterek yapılmış katliam sonrasında, Madımak'a gönderme yaparak, "Madımak'ta otelde çıkartılan yangında ölenlerin intikamını, sizin köyünüzdeki evleri yakarak alıyoruz" diyerek cinayetlerini işlemişlerdi..

Oysa, Başbağlar'daki hiç kimsenin, Madımak'la bir bağlantısı yoktu.

Başbağlar'lıların tek kusuru, köylerinin PKK'lıların yurt edindiği komşu köylerdeki mezhepçi yapılanmaya sınır olmaları idi.

Haydi bakalım solcu medyayı görelim.

Birgün gazetesinden Cumhuriyet'ine, Evrensel'ine kadar..

Hatta, ulusalcı takılan.. Ama bir gün PKK aleyhine haber yaptı ise, ertesi günü solculara şirin görünmek için, olmadık taklalar atan Sözcü gazetesi, onun yavrusu Nefes gazetesi..

Bakalım, Madımak'a gazetelerinde ayırdıkları yerin, onda birini Başbağlar'a verecekler mi

Ben soruyorum ama.

Cevabından eminim.

Vermeyecekler.

Çünkü onların gözünde, Madımak'taki insanlar kutsal..

Onların canları kıymetli..

Başbağlar'daki insanlar ise, tıpkı Gazze'de İsrail'in öldürdüğü çocuklar gibi değersiz..

Suriye'de Esed zulmünde can veren insanlar gibi, Başbağlar'daki insanlar da önemsiz..

Oysa, Madımak'ta da ölen insan, Başbağlar'da ölen de insan..

Orda da 33 insan ölmüş, diğerinde de 33 insan ölmüş..

Tarihleri bile aynı.. Aralarında sadece üç gün fark var..

Ama Madımak'ta, "32 yıl geçti, unutmadık" başlıkları atanlar..

Bugün görelim, Başbağlar katliamının yıldönümünde, "32 yıl geçti, unutmadık" diyebilecekler mi

Yoksa..

"Biz manyak mıyız. Başbağlar'da öldürenler, cinayet işleyenler, bizim yoldaşlarımız. Biz yoldaşlarımız aleyhine başlık atar mıyız" diyerek, Başbağlar'ı görmezden mi gelecekler..

Bir diğer solcu gazete,