Hangi dağda kurt öldü, sorsana Remzi Çayır!
ALİ KARAHASANOĞLU
Ülkücü olduğunu iddia edip, kendilerine yıllarca "kafatasçı faşistler" diye hakaret edenlere şirinlik yapmaya kalkışanlara ne denir
Ne dendiğini ben söylemeyeyim..
Direkt konuya gireyim..
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Çayır, Cumhuriyet gazetesine röportaj vermiş.
Normal şartlar altında, Cumhuriyet gazetesi, Remzi Çayır'a değil bir sayfa, bir satırlık konuşma hakkı verir mi
Asla..
TCG Anadolu gemisi ile Oruç Reis ile Hızır Reis ile gerçekleştirilen "Mavi vatan" hedefine ilerleyen Türkiye gerçeğini gözlerden kaçırmak için..
Donanma'yı övme yerine..
"30 Ağustos'ta neden yapılmadı" diye kılçıklık yapan Cumhuriyet gazetesinden, siz ülke yararına bir şey bekleyebilir misiniz
Ben beklemem.,.
Şu anki durumunu bilmem.
Ama 12 Eylül'den hemen önce cezaevine girip, 1991'de Turgut Özal'ın çıkardığı ceza infaz iyileştirmesi ile salıverilen Remzi Çayır'ı, sol komünist dünyalarını Türkiye'de hayata geçirmek için bir aparat olarak kullanmak ihtiyaçları olmasa..
Cumhuriyet gazetesi, olsa olsa "faşist" diye başlık atarak, sayfalarında kendisine yer verirdi..
Şimdi Remzi Çayır'a ihtiyaçları var..
Alnı secdeli Tayyip Erdoğan'ı devirmek için, herkese ihtiyaçları var.
Saadet Partisi'ne ihtiyaçları var.
Mahmut Arıkan'a.. Ahmet Davutoğlu'na.. Ali Babacan'a..
Erdoğan'ı devirme yolunda, bu isimlerin hepsine şakşakçılık yapıp, iki cümle Ak Parti aleyhine konuşturup, ellerini ovuşturuyorlar..
Düne kadar PKK'lı teröristlere "gerilla" diyen Cumhuriyet gazetesi..
Adliye'de görevi başındaki savcı Selim Kiraz'ı şehid eden DHKP-C'li teröristleri konuşturup, "Mecbur bırakıldığımız eylem şekli idi" diyerek, onları masumlaştıran Cumhuriyet gazetesi..
Şimdi, PKK'lılar aleyhine haber yapacaklar ki..
Tayyip Erdoğan'ın, "Terörsüz Türkiye" sürecini baltalasınlar..
"Kandil'de sigara izmaritlerini bile yerlerden topluyorlar.. PKK'lılar o kadar çevreci" diyerek eli kanlı teröristlere, insana bile acımayan, çocuklara acımayan bombalarla katleden teröristlere, "Yeşili koruyorlar" diyerek alkış tutan Cumhuriyet..
Şimdi PKK silah bırakmak zorunda kalınca..
Ter ter tepinip, "Nolursunuz, nolursunuz. Silah bırakmayın. siz elinizde silah tutmalısınız ki, Kent uzlaşıları ile Ekrem İmamoğlu'na seçim kazandıralım.. PKK silah bırakırsa, biz Ekrem İmamoğlu'na, İstanbul'da belediye başkanlığını nasıl kazandıracağız" deyip, ah vah ediyorlar..
Remzi Çayır'ı konuşturduklarında, eski ülkücü muhatapları da, doğru bir cümle kurar..
"Sözleri nerede yayınlanırsa yayınlansın. Doğruyu söylüyor ya" der, destek çıkarız..
Ama ne diyor
Cumhuriyet'in, Erdoğan'ı devirme operasyonuna destek çıkmak için, onların borusu ile konuşuyor:
"Süreç Devlet Bey'in de devletin de aklı değil. PKK ile müzakere yapılıyor."
Terör örgütü ile müzakere falan yapılmıyor. yapılmıyor da..
Bu ülkücülük iddiasındaki adama hatırlatsak, "Boşver PKK ile müzakereyi, konuşmayı, senin konuştuğun Cumhuriyet gazetesi daha düne kadar PKK için övgülerde bulunuyordu. 'PKK sizi tükrüğü ile boğar' diyen adamların, belediye başkanlığında sorun olmadığını söylüyordu. O hadsiz adamın görevden alınıp, kayyım ataması yapılmak istendiğinde, 'Kayyım atayamazsınız' diye hop oturup, hop kalkıyordu."
Ne cevap verir acaba
"Daha durun.. Abdullah Öcalan'ın heykelini dikeceğiz, heykelini" diyen Selahattin Demirtaş, işlediği suçlar sebebi ile cezaevine konulduğunda, "Muhaliflerin hepsi cezaevine konuluyor" diyen Cumhuriyet gazetesi, şimdi ülkücülük iddiasındaki Remzi Çayır'ı, pohpohluyor, ona alkış tutuyor..
Remzi Çayır da, "Hangi dağda kurt öldü" diye hiç merak etmiyor
Güler misiniz, ağlar mısınız..
CHP, HDP ile kent uzlaşısı yaparken, hatta cumhurbaşkanı adayı çıkarmayıp, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ortak aday olarak desteklenirken, HDP'lileri adeta cennetlik gibi görüp, "Acaba biz de Kılıçdaroğlu'nu mu desteklesek"..
Ciddi ciddi HDP ile birlikte hareket etmeyi düşünen.
Tabandaki bazı isimlerin rest çekmesi sonrasında,