Habertürk'te Ekrem İmamoğlu militanı muhafazakar!

Fatih Altaylı, nerede şimdi

Kemal Öztürk nerede şimdi

Faruk Acar nerede şimdi

Nihal Karaca nerede şimdi

Sevilay Yılman, nerede şimdi

Ebru Baki nerede şimdi

Kübra Par nerede şimdi

Kimsenin işinden olmasına sevinecek değilim..

Ama kimse de, masabaşında uydurduğu yalanlarla, dürüst siyasetçileri töhmet altında bırakmamalı..

Yalanlar eşliğinde, tarafsız yorumcu pozlarına yatmamalı..

Bu çerçevede yaşanılanları özetlersek..

AK Parti'ye bel altı vuruşlar yapmaya çalışanlara, habertürk'te bir susuldu, iki susuldu..

Ama "bu kadar açık, bu kadar net iftira atarak, bu iş götürülemez" denildi..

Yalanlar eşliğinde tarafgirliğini ifşa edenlerle yollar ayrıldı..

14-28 Mayıs'ta Kemal Kılıçdaroğlu kazansaydı..

Belki saydığım isimlere ödül bile verilecekti..

Ama Kılıçdaroğlu da kazanamayınca..

"Bu kadar açık politik duruş sergileyenlerle yol yürümemiz, bizim kapımıza kilit vurulması sonucunu doğurur" denildi..

Belirttiğim isimler, ekran yüzü olmaktan çıkarıldı.

Bu gelişmelerden hiç ders çıkartmamış birisi var.

Muhafazakar mahallenin çocuğu olduğunu söyleyerek, AK Parti camiasına gülücükler eşliğinde kendisini tanıttı..

Şimdi tam bir Ekrem İmamoğlu militanı oldu..

Hatta CHP militanı desek, daha doğru tespit olur...

Adı, "ayırdeden, birbirinden ayıran" anlamında ama..

O ısrarla, ak ile karayı birbirine karıştırarak sunmayı kendine iş edinmiş..

Habertürk'ün, Ekrem İmamoğlu'nun televizyondaki temsilcisi konumunda ekranlara çıkarttığı Faruk Aksoy'dan bahsediyorum..

Önceki akşam sergilediği tavırlar, yaptığı vicdansızca tahrifat dolu yorumlar, insanı tiksindirecek boyutta idi..

HDP'nin açıkça, CHP ile, üç ilçede aday dikte ederek yaptığı ittifakı.. Ayrıca HDP'nin, İstanbul'da 22 ilçede başkan adayı çıkarmayarak CHP'ye verdiği desteği.. Bunlarla da yetinmeyip, CHP listesinden onlarca HDP'li ismin meclis üyeliğinde aday gösterilmesi gerçeği.

Faruk'un, CHP-HDP ittifakını farketmesine yetmemiş..

Bir yanda "Bu söylenilenleri zaten açıkça yapıyorlar" deyip..

Ardından da, "HDP'liler biz ittifak yapmadık dediğine göre, biz beyana tabi olmalıyız" perdelemesine imza atıyor..

Peki beyana tabi ol..

Gözümüzün içine baka baka, ayrıntısını anlatmadıkları gizli protokoller eşliğinde, Türkiye'nin en büyük nüfusa sahip ilçesinde, CHP'nin aday değiştirmesini sıradan bir olay gibi göster..

Varsayalım, bu aday değişikliği, gizli ittifakın eseri olmasın..

Varsayalım, Türkiye'nin en eski partisi, bir ilçede göstereceği adayı, bir türlü belirleyemiyor, bir onu, bir bunu aday gösteriyor, bu da hemen her gün karşılaşılan bir vaka-ı adiyeden olay..

Varsayalım bu aday değişikliği karşılığında, HDP de büyükşehirde Ekrem İmamoğlu'na destek sözü vermemiş olsun.

Varsayalım öyle olsun.

Varsayalım, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Zafer Partisi ile yapılan protokol yok" demesinin üzerinden 24 saat geçmeden, yazılı protokolün ortaya çıkığı gerçek olmasın..

CHP'lilerin asla yalan söylemeyen, pir-ü pak insanlar olduğunu kabul edelim.. (CHP'liler bile, işlerine gelince, etrafta İP'li kimse yok ise, HDP ile ittifak yaptıklarını itiraf ediyorlar ama.. Varsayalım diyoruz ya..)

İyi Parti'nin milliyetçi seçmeni, Ekrem İmamoğlu'na oy versin diye, ustaca "CHP ile HDP arasında bir ittifak yok" diyen bu kurnaz yorumcu, bununla yetinse, yine es geçeceğim.

Ekrem İmamoğlu'nun, ancak ve ancak.. CHP seçmeninin yanısıra, HDP ve İP seçmeninin birlikte kendisine oy vermesi halinde, Murat Kurum karşısında seçileceği demiyorum ama.. Belki bir iddiası olabileceği gerçeğinden hareketle..