Gül'ü, Çiçek'i, Taşgetiren'i, Türmen'i hepsi bir yerde!

Gül'ü, Çiçek'i, Taşgetiren'i, Türmen'i hepsi bir yerde!

Ali Karahasanoğlu

Biz Uluslararası Ceza Mahkemesi kararlarının uygulanması için çağrı beklerken.

Biz soykırım suçundan hakkında yakalama kararı verilen Netanyahu'nun Amerika'ya nasıl girdiğini, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda nasıl konuşma yapabildiğini sorgulamalarını beklerken.

Onlar Osman Kavala için kafayı çıkardılar .

Açıklamalar, aynı gün tek elden duyurulduğuna göre sistemli bir operasyonla karşı karşıyayız.

İçlerinde kimler var

Eşinin başörtülü olması sebebiyle cumhurbaşkanı olamayacağı belirtilen ve engellenen Abdullah Gül de var.

Abdullah Gül'ün eşinin başındaki örtüye karşı çıktığı gibi, üniversite öğrencilerinin de başlarını örtemeyeceğini söyleyen ve bunu AİHM kararında utanmadan dillendiren zorba Rıza Türmen de var.

İçlerinde Ak Parti'nin kurucusu ve uzun yıllar adalet bakanlığı yapan, Tayyip Erdoğan siyasetten engellenmek istendiğinde itiraz eden Cemil Çiçek de var.

Tayyip Erdoğan'ı Yargıtay'daki CHP'lilerle birlik olup, ayak oyunlarıyla milletvekili adayı olmasını engelleyen seçim hükümetindeki sözde tarafsız adalet bakanlığı koltuğunda oturan Aysel Çelikel de var.

İçlerinde Erbakan hocayı indirmek için Türk Silahlı Kuvvetleri'nin üst düzey bir askeri yetkilisinin ağzından veriyormuş gibi yaparak, "Gerekirse silah bile kullanırız" manşeti atan Hürriyet gazetesinin patronu Aydın Doğan'ın avukatı Köksal Bayraktar da var.

Aydın Doğan'ın gazetelerinde hedef gösterilip, 28 Şubat sürecinde başörtü yasağını protesto etmek için Van'dan Edirne'ye, "el ele eylemi"ni organize ettiği iddiasıyla idam cezası verilmek üzere DGM'de yargılanan Ahmet Taşgetiren de var.

İçlerinde terör örgütü olduğundan hiç kimsenin şüphesi bulunmayan PKK'lı teröristler Diyarbakır'da hendek kazdığında, teröristleri değil devletin emniyet güçlerini suçlayan Amerika'daki profesörün babası Emre Kongar da var.

İçlerinde Ak Parti'de kendisine yer bulup bakanlık koltuğuna kadar çıkabilen ama 17-25 Aralık operasyonundan sonra FETÖ'den yana dümeni kıvıran Ertuğrul Günay da var.

Ak Parti'ye yanaşıp, hukuk fakültesi dekanlığını alan ama milletvekili yapılmadığı için düşmanlığa soyunan ve yeni dönemde istikbali Ekrem İmamoğlu'nun çantacılığında gören Adem Sözüer bile var.

Tüm bu birbirinin çelladı ve mazlumu konumundaki isimleri bir araya getiren ne

Osman Kavala'nın serbest bırakılması.

Gerekçeleri de Kavala hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği bir karar.

Çoğu hukukçu olan bu isimlerin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının tek satırını okuduklarını sanmıyorum.

Okumuş olsalar, kararın tutuklulukla ilgili olduğunu, şu an Osman Kavala'nın ise kesinleşmiş mahkumiyet kararı sebebiyle cezaevinde olduğunu bilirlerdi.

Osman Kavala ve arkasındaki güçler tutuklama sürecindeki AİHM kararını gösterip, kesinleşmiş mahkumiyet aşamasında tahliye yapmaya çalışıyorlar.

Karara bakıyorsunuz 2019 tarihli.

Osman Kavala'nın cezaevinde tutulma gerekçesi olan kararın kesinleşme tarihine bakıyorsunuz, 2023 tarihli.

2023 tarihli Yargıtay'ın onama kararı hakkında, AiHM, 2019 yılında karar verebilir mi, böyle bir şey mümkün olabilir mi

Olsun önce başörtü yasakçısı CHP aşığı Rıza Türmen, hıyar gösterir, bizim Abdullah Gül ve Cemil Çiçek de, tuzu alır koşarlar.

Şunu da hatırlatayım, Osman Kavala 2023 tarihli Yargıtay onama kararı hakkında da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne müracaatı var. O dosyada henüz bir karar verilmiş değil.

Tutukluluk şartları oluşmadığı şeklinde verilen karar, kesinleşmiş mahkumiyet kararında nasıl uygulanabilir ki

AİHM, kesinleşmiş mahkumiyet kararı için versin kararını, ondan sonra çıkar sahneye oynarsınız.

"Soykırımcıları Uluslararası Ceza Mahkemesi kağıt üzerinde yargılıyor ama, verdiği tutuklama kararı uygulanmıyor. Uygulanamıyor. Türkiye hükümeti devirmeye kalkışan Osman Kavala'yı niye tutuluyor ki"